• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ALİ KOCATEPE

Ne 'yaz'mış böyle

ali.kocatepe@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.08.2014, 00:00
Ne kadar kararlı olsanız da yaptığınız programı uygulayamıyorsunuz bazen. 29 Mayıs'ta piyangodan çıkan evdeki bir terslik yaz aylarının ilk ikisini alıp götürüverdi. Kaldık ağustosa.
10 ve 24 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri dolayısıyla oy vereceğimiz yerde yani İstanbul'dayız.
20 Ağustos'ta Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosunda 50'inci sanat yılımın kutlaması ve konseri var. 100'e yakın sanatçı dostumu konuk edeceğim. Neredeyse her günüm provalar, medya röportajları ve televizyon program ziyaretleri ile dolu.
Ağustosun da sonunu bu yoğunlukla bulunca yaz tatili süresini doldurmuş olacağız... "Tatil için en uygun sonbahar ayları değil mi?" sorunuza cevabım ise: "Tabiki ama, o aylarda da konserlerimiz başlıyor."
Yani kısacası Göçek ve Marmaris'te arkadaşlarımızın bize tahsis ettikleri tekneler kaptanlarıyla bizi beklerken, Bodrum'da, Çeşme'de, Fethiye'de, Avanos'ta, Side'de, Antalya'da, Kuşadası'nda dostlar odalarınız hazır diye haber yollarken biz İstanbul'da kavrulmaya devam...
Neyse ki bir buçuk saat uzaklıktaki Sultanköy'deki yazlığımıza 3 gün kaçıverdik bayramda. Denizle hasret giderdik. Biraz kendimize geldik ve ver elini yine İstanbul...
29 Mayıs'ta evin oturma odasının tavanı betondan kopup inivermişti aşağı. Aysun, zor kurtarmıştı kendisini. Mimar arkadaşlar, sigortacılar pek rastlamadıkları bir tabloyla karşılaşıp bize bol bol nasihat verdikten sonra kaderimizle ve ustalarla başbaşa bırakıp gittiler. 15 yıl önceki inşaat hatasına bağlandı konu ve biz iki ay boyunca evin en emniyetli yerleri seçilen mutfakta oturup, İlkyaz'ın çatı katındaki odasında geceledik...
Üç katın tavanlarının sökülüp alçıpanla emniyete alınması ve heryerin yeniden boyanması 2 ayımızı aldı. Üstelik bütün bunlar evin içi eşyalarla doluyken yapıldı. Neyseki ustalarımız, boyacılarımız harika insanlardı ve biz başka bir stres yaşamadık. Akşamları dışarda yemek yedik, bol bol sinemaya gittik.
Sinema demişken bir iki tavsiyem olacak. Pek seçme şansımız olmadan kendimizi sıkça sinemaya attığımızdan tesadüfen yakaladığımız bir iki çarpıcı film var. Evvelki akşam "Arınma Gecesi- Anarşi" yi izledik.
"Vay be Amerika, ne filmler yapıyorsun" dedirtip hiç tanımadığım oyuncularıyla bizi sürükleyip nerelere götürdü...
John Cussac ve Robert De Niro'nun "Motel" filmi de sürprizlerden biriydi. Film boyunca adrenalin düşmedi...
Ama çok şanssız filmlere de denk gelmedik değil. Örneğin "Uçuş" diye bir film izledik ki işkence. Japon yönetmenin ne anlatmak istediğini sordum soruşturdum hala anlayabilmiş değilim...
Bu arada Ümit Tunçağ ve Hülya Tunçağ gibi 50 yıllık dostlarımın
Oğulları Tan, dün İstanbul'da evlendi. O da müziğin içinde ve çok yaratıcı. Çok güzel işler başarıyor. Miray'la umarım ömür boyu mutlu bir yaşam sürerler.
Bugünkü yazım biraz dertleşme yazısı oldu. Aslında yönetim kurulu üyesi olduğum Müyorbir'de de (Müzik Yorumcuları Meslek Birliği) bir dolu sıkıntı yaşandı ve yaşanıyor. Yönetim kurulundan ihraç edilen bir üyemizin, diğer üyeler Edip Akbayram, Belkıs Akkale, Onur Akın, Kubat, Burhan Şeşen ve bana karşı, Kültür Bakanlığı telif hakları müfettişine karşı direnişi ve iftiraları, olağanüstü genel kurula gideceğimiz için meslek birliğini uğrattığı zararlar yaz sıcaklarında bizleri daha da yordu...
Bill Cosby'nin güzel bir sözü vardır. Arada bir aklıma gelir: "Başarının sırrını bilmiyorum ama, başarısızlığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer" der...
Biz noktayı Hz. Ömer'le koyalım: Adalet olmadıkça yönetimin, edep olmadıkça asaletin, cömertlik olmadıkça zenginliğin faydası olmaz.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA