• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Giriş Tarihi: 10.08.2014, 00:00
Geçen gece televizyonda İlker Ayrık'a takıldım. İlk izlediğim günlerde ısınamamış sonrasındaysa favori televizyon sunucularımın arasına katmıştım. Enerjisi, esprileri, tavırlarıyla bana Cenk Koray'ı anımsatıyor. İlker'i izlerken Cenk'i düşündüm. 23 Temmuz ölüm yıldönümüydü. Üzerinden 14 yıl geçmiş...
***
Cenk Koray'la birbirimizi televizyon sayesinde tanımıştık... Ben müzik programları da sunan bir pop müzik sanatçısı, o rastlantıların televizyona kazandırdığı bir şovmen...
Aslında Adana doğumlu, Ankara Kolejli, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu bir avukat...
Tenise çok meraklı. Tenis hakemliği de yapıyor. Ben hiç izlememiştim ama hakemliğinin çok eğlenceli ve müthiş bir şov olduğunu duymuştum.
Bir gün Halit Kıvanç maç yayını için yurtdışına gidince televizyonda sunuculuğunu yaptığı "Bildiklerimiz, Duyduklarımız, Gördüklerimiz" adlı programın sunuculuğunu Cenk Koray'a veriyorlar. Ve Cenk'in TRT macerası böyle başlıyor. Daha sonra Tele Pazar içindeki Tele Kutu yarışması ve "Hangisi Doğru" programı ile ödül üstüne ödül kazanıyor...
***
Bizim Cenk Koray'la birlikte çalışmamız 1 Şubat 1986 tarihinde başladı. Etiler'deki "Sies" adlı kulübün "Dost Bar"ında da o ev sahipliği yapıyor, ben gelenlere piyano çalıp şarkı söylüyordum. Özellikle Ankara Kolejliler'in buluşmaları çok eğlenceli geçiyordu. "Sies Bar" çok popüler ve sanat camiasının uğrak yeri oldu... On ay kadar "Dost Bar" da haftanın belirli günleri çalışmalarımızı sürdürdük.
Sonra transfer teklifi geldi. Boğaz'da Baltalimanı'ndaki Oba Bar'dan... Hem daha büyük bir alandı, hem de çok güzel bir manzarası vardı. Ekonomik koşulları da cazip olunca 19 Aralık 1986 gecesi Oba'ya başladık...
Ben iş sonrası eve dönüyordum. Sabahları Gelişim Yayınları'na gitmem gerekiyordu. Cenk geç saatlere kadar kalıyordu barda. Kalbi dayanamadı ve ilk kalp krizini o dönemde geçirdi. Doktorlar temposunu düşürmesini istediler...
O dönemlerde elleriyle şifa veriyordu. Öyle bir güce sahipti. Daha sonraları bu özelliğini kaybetti.
Cenk'le yaz aylarına kadar sürdürdük çalışmalarımızı. Oba'nın yan tarafı gazino olarak faaliyete geçmişti. Sezen Aksu, Uğur Yücel ve Müjde Ar çok değişik programlar yaptılar. Oba, barı ve gazinosuyla o günlerin en popüler mekanı olmuştu...
***
Cenk Koray arada bir şiir yazıyordu. Bana bestelemem için bir şiirini verdi. "Canım" adlı şiirini besteledim ve Aysun 1988 yılında yayınlanan "Neler Olacak Neler" albümünde seslendirdi. Cenk şöyle yazmıştı:
"Gökten süzülen bir martı gibi/ Gel de kalbime konuver canım/ Ateşte köpüren bir kahve gibi/ Gel fincanıma doluver canım.
Uzaklar seninle yakınlaşırken/ Kederler seninle uzaklaşırken/ Gel, gel, gel...
Senin ellerindir gecemi saran/ Senin saçlarındır denize varan/ Böyle garip garip karşında duran/ Gel de şu gönlümü alıver canım."
***
Cenk 20'den fazla meslek denemişti. En sevdiği işi gazetede yazı yazmaktı. Tutkulu bir Beşiktaş taraftarıydı. 1998- 2000 yılları arasında Beşiktaş Kulübü'nün basın sözcülüğünü bile yaptı.
1974 yılında 30 yaşındayken Hacca gitmiş, yıllarca Kuranı Kerim'i bilimsel anlamda incelemeye çalışmıştı. 1994'de 19 rakamının mucizesini anlattığı bir kitabı yayınlandı. "Kuran, İslamiyet, Atatürk ve 19 Mucizesi" adını verdiği kitap 8 baskı yaptı. Cenk kitabı yüzünden bıçaklı saldırıya bile uğradı...
***
Cenk Koray'ın hayattaki en büyük acısı 19 yaşında tek evladı Nihat'ı 1996 yılında kollarında kaybetmek oldu. Oğlunu kaybettiği evde 23 Temmuz 2000 günü kalp krizi sonucu biz de onu kaybettik.
Sevgi insanı sevgili dostum yaşasaydı şimdi 70 yaşında olacaktı. O'nu özlemle anıyorum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA