• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

Atina'da gezerken pratik bilgiler

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.02.2010, 00:00
Sabah otelde nefis bir kahvaltıdan sonra Atina'nın en klas semtlerinden biri olan Kolonaki'ye geçtik. Kafelerde kalabalıktan yer bulmak mümkün değil. Herkes kuyruk bekliyor (sandviç veya börek tarzı bir şey yemek isterseniz her semtte birkaç şubesi olan Everest'e mutlak uğrayın)... Sokak araları kıyamet gibi... Her istediğiniz marka önünüzde dev mağazalarla... Tods, Hermes, Channel, Cavalli... Aklınıza ne gelirse.
Yürüye yürüye Syntagma meydanına indik. Vitrinde baklava, sütlaç, aşure vs... Türk tatlıları olan bir pastane görünce derhal girdik. (Önceki gidişlerimde bir türlü uğrayamamıştım.) Harika bir milföy, aşure, muhallebili peynir tatlısı yedik. Adı Hatsis okunan bir pastane bu. 1908'den beri faaliyetteymiş. Selanik kökenli bu pastanenin 5 şubesi varmış. Tatlı fiyatları 5- 7 euro arası... Sahibi Marcello Niktas yanımıza geldi. Türkiye'ye methiyeler yağdırdı. Bu ara yanımızdaki masadan bir hanım konuşmamıza katıldı. Türkçe nefis bir sohbet yaptık. İstanbul'da Kurtuluş'ta oturuyorlarmış. 1977'de Yunanistan'a geçmişler. "Mutlu musunuz?" dedik. "Şöyle böyle" dedi. "Oraları çok özlüyoruz. İyi mi ettik, kötü mü bilmiyoruz" dedi. İzmir'de de arkadaşları olduğunu söyledi. İzmir'e selam olarak fotoğraf çektirdi.

AKROPOL MÜZESİ

Oradan yürüme mesafesinde olan Akropol müzesine geçtik. (Herkes "müzeye gittiniz mi?" diye konuşmaya başlıyor, onlar için çok mühim bir yapı) Açılalı az bir süre olan müze, çok eski eserleri modern bir şekilde sergiliyor. Antika ile ilgili kişiler orada kulak misafiri olduğum konuşmalardan anladığıma göre çok önemsiyorlar. Bugüne kadar gezdikleri en iyi müze olduğunu söylüyorlar. Beni en çok cezbeden, girişte ve ilk katta altınızda kalan cam platformdan görülen antik şehir... Oradan çıktığımızda Akropol'e doğru yürürken kendinizi çok şık bir semtte buluyorsunuz. Kiralar çok yüksekmiş, manzaraları çok güzel... Akropol bizim Efes'in onda biri belki ama o kadar çok reklamı yapılıyor ki bütün dünya hücum ediyor. Orada Amerikalı'dan Güney Afrikalı'ya, Mısır'dan Japonya'ya kadar kalabalık gruplar görünce biraz duruldum. Dönüşü yürüyerek
hemen Akropol'un altında olan THISSIO'dan geçerek yaptık. Orada da restoranlar, kafeler eski ile yeni bir arada... İtalya ve Fransa'dan alışık olduğumuz saat ve çantacılar abartı halindeydiler, markalar yerlerde... Akşamına Gazi'ye geçtik. Geçen gittiğimde Oray Eğin'le beraber nefis bir yemek yediğimiz Mamacas'a gitmeden edemedim. Giderseniz mutlaka uğrayın. Garsonlar geçen seyahatten hatırladılar Besim amcanızı... Bir tanesi sipariş verirken durdurdu beni... Meğer harika bir et yemeği, tatlılar vs. kendi ikram edecekmiş. Hakiki bir Yunan restoranı, gri ile beyazı karıştırmışlar. Sade bir dekor, güzel bir müzik, harika bir yemek... Yemekten sonra Gazi'de bir tur attık. Kalabalıktan ve müzik coşkusundan hangi kulübe gireceğini şaşırıyor insan. Kulüplerden birinin adı Why Slip... Dekoru, müziği muhteşem. Cevabınız da "Haklısın no slip"... Caddeden geçerken bir de ne göreyim masa üzerinde göbek atan 3 kız, 2 erkek kendilerinden geçmişler. Kızlardan biri kaptırmış elinde bir telefon harıl harıl mesaj atıyor. Göbek devam... Dönerken Plaka meydanında Mattorella dondurmacısına girdik nefis bir dondurma daha önce de tatmıştım. Dondurmacılardan Mario, "Siz 2 ay evvel mangolu yemiştiniz" deyince şaşırdım. Size bu kadar açık anlatmaya çalışıyorum ki gittiğinizde 2-3 günde her yeri sıkıştırabilesiniz diye... Yoksa zaten Google'dan veya satılan yüzlerce kitaptan şehirler hakkında bilgi edinebilirsiniz ama ben size pratik yoldan özel yerleri anlatıyorum.
Yarın son gün Pire de buluşacağız...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI