Bu satırları size Floransa'dan yazıyorum. Önümüzdeki hafta size bol bol buralardan bahsedeceğim ama bu güzel pazar gününüzde geçtiğimiz hafta gittiğim İstanbul ve Bodrum'dan bahsetmek istiyorum.
çok değerli eski bir arkadaşımın daveti üzerine yenilenen, güzelleşen İstanbul'un en eski ve bugünlerde en şık ve ilginç semtlerinden birinde bu davetin verildiği harika otel. Karaköy Meydanı'nda Bankalar Caddesi'nin köşesinde. Gündüz uçaktan inip direkt oraya geçtik ve çantamızı bıraktık. Yürüyerek Tünel'i, Tepebaşı'nı geçtik. O ne kafeler, o ne tabiiliklerini bozmadan yapılan restolar, çayevleri... Hele hele küçüklüğümde rahmetli babamın bizi pantalon, ceket diktirmeye götürdüğü Hacopulo pasajından geçince dayanamadım ve o minik taburelere oturup nostalji çayımı içtim. Oradan Aysel'imi aradım İzmir'den, nerede olduğumu aöyleyince "Aaahhh orada zamanın en iyi şapkacısı vardı. Duruyor mu?' diye sorduğunda kafamı kaldırdım karşımdaydı 'Katya'.
Nostalji ile dolup akşamına süper butik otel 'Gradiva'da süper bir nostalji yaşadık arkadaşım Sevda Yazıcı ve birbirinden değerli konukları ile. Sabahına o kadar mutlu oldum ki çocuklarımdan Ümit ile görüşünce. Bizim geceden neşe ile ayrılan bir çift, Ümit'in de bulunduğu davete gitmişler ve de bizim şovdan benden bahsetmişler. Orada bulunan Cengiz Abazoğlu ve Deniz Akkaya gibi arkadaşlar da aynen katılmışlar. Buradan hepsine teşekkürlerimi yolluyorum.
Fatih'e büyük sürpriz
Veee Bodrum.... İstanbul- İzmir valiz değişimi ve çok sevdiğim Selma'mın (Türkeş) Bodrum'daki evine. İnanılmaz bir grup oluştu anında. Önce Grand Yazıcı'da yemek, ardından minik bir Bodrum merkez turu ve de Türkbükü, Pasha's. Sahnede Fatih Ürek. Yine tıka basa dolu idi. Sahneye çıkınca Fatih'in yüzünü görmeniz lazımdı. İlk beni gördü (pek sevindi) sırası ile Şule (Çavuşoğlu- Haskel), Amerika'dan önemli konuklar ardından Nahide Büyükkaymakçı, Songül (Milliyet'ten), Bir adım atıyor bir geri geliyor... Süper bir gece idi. Zaten Fatih'ten başka türlüsü beklenemez. Bu muhteşem grup ile muhteşem 3 gün 3 gece geçirdik. Pazar günü ise Cennet koyunun Cennet evleri mimarı Vedat Aşçı'nın yerinde verdiği brunch alışılanın çok üzerindeydi. Servisi, menüsü, sunumu, çevre güzelliği ve en mühimi katılanları ve Vedat Aşçı'nın ekibi ile misafirperverliği... Bence yazın daveti idi. Davet demişken cumartesi ve pazar akşamları 2 ayrı davetin tüm hazırlıklarını yapan Aslı Kuseyri kardeşimi candan kutluyorum. Pazar akşamı Maça Kızı'ndaki eserlerini bizzat gördüm, hayran kaldım. O gece aramızda samimi bir şekilde yaptığımız Songül'ün yaşgünü kutlaması harika idi. Hep derim ya enerji...
Güzel arkadaşlarımı geçirdikten sonra ver elini Yalıkavak dedim ve geçen hafta sizlere minik söyleşimizi yazdığım Ayşe'yi (Kazancı) görmeye sahibi olduğu Yalıkavak Cook Shop'a geçtik Fatih'le. Ortakları Rıdvan (Dilmen) ile eşi ve Ayşe'nin (Kazancı) kızkardeşi de katılınca harika keyifli ve de harika lezzetli bir geceye imza attık.
Ramazan sofrası bir başka oluyor
Bodrum'dan İzmir'e gelirken Miraç'ın telefonu ile iftar yemeğine Swissotel'e yetiştim. Güzel bir kızımız tasavvuf müziği ile karşılıyor sizi. Harika eksiksiz hatta fazlası olan bir mönü bekliyor sizi. Sulu yemeklerden, mezelere, inanılmaz tatlı çeşitlerinden ızgaralara diğer bir açık büfe bekliyor sizi. F&B müdürü Tuncay Beyaz'ın önderliğinde süper bir servis. Tüm İzmirlilere tavsiye ederim. Yok yok... Bir tavsiyem var sadece, kuzu tandırı girer girmez ayırtın... İyi RamazanlarEsin kaynağı Marilyn Monroe
Karaköy Meydanı'ndaki bir özel binanın en üst yani 8. katını düşünün. Pek özel bir bir restoran, pek özel bir manzara, pek özel bir menü, pek de özel bir servis. Bu servisin başında özel mi özel şık genç bir delikanlı... Aytekin Talun. Restoranın adı Zelda Zonk. Neden bu isim diye sordum. Restoran rezervasyonlarında bu ismi kullanırmış Marilyn Monroe. Buranın işletmecisi Levent Özçelik de bundan esinlenmiş. Şov sırasında olsun, sonrası olsun bizi süper ağarlayan Aytekin Talun'un kariyerini Ortaköy Feriye dışında Q Jazz Bar, Q Banas, Zihni ve Nupera'da geliştirmiş. Mutfak eğitimini Fransa'da geliştiren Osmanlı mutfağını baz alarak muhteşem bir menü sunan Bengi Kayhan yemeklerde harikalar yaratıyor. Bu arada Kempinskiler'de farklı departmanlarda başarılı çalışmalar yapan sevis sorumlusu Berk Karada İzmirli bir gencimiz. Kendisi ayrıca Türkiye Sommelier Masası üyesidir. Mekanların en üstteki muhteşem manzaralı Teras Bar'da özellikle. İçki ustası Yunanlı Pengiotis Anastasatos (Panos) Yunanistan ve NY'ta miksolojist olarak çalışmış daha önce. Bu arada süper hanım DJ Selen Özkan'ı ve de Hayko Davulcu ile Cenk Tengillimoğlu'nu tabrik ediyorum. İşte İstanbul'a gittiğinizde kalbileceğiniz buram buram İstanbul ve Osmanlı kokan süper, eski ile yeniyi harmanlamış özel bir mekan.