Her kentin, ihtiyaçlarına yönelik öncelikleri farklıdır. Birinin derdi acilen liman kurulmasıdır da, diğerininki zirai yatırımların tamamlanmasıdır örneğin. Ama ekonomik ve sosyal yapısı hangi düzeyde olursa olsun, tüm kentlerin gelişmesinde ortak, ucu açık, hedefleri sınırlandırılamayacak iki önceliği vardır. Eğitim ve kültür sanat... Bu alandaki yatırımlar doğrudan insana artı değerler kattığı için, dozu ve yaygınlığı arttıkça, toplumun yaşam kalitesi de aynı oranda yükselir.
***
Bu yüzden devlet yatırımlarının dışında, kentin sanayi önderlerinin katkıları da eğitim ve kültür üretimlerinin daha geniş kesimlere yayılması için büyük önem taşıyor. İşte İzmir'de de, sosyal dayanışmanın sağlanması, kamu hizmetlerine destek çıkma ve bireyin toplumsal bağlarını güçlendirme amacıyla merhum Durmuş Yaşar'ın kurduğu 'Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı', 1974'ten beri insana, topluma artı değerler katmayı sürdürüyor.
***
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, üniversitelerde yüksek ve orta öğretim kurumlarında okuyan yetenekli, başarılı ancak maddi imkanları kısıtlı öğrencilere tamamen karşılıksız burs veriyor. Vakfın, bugüne dek burs olanağından faydalandırdığı öğrenci sayısı 5 bini buluyor. Bunun yanı sıra eğitim yatırımlarını da sürdüren kuruluş; anaokulu, ilköğretim ve liseler açarak, kimi okulların yemekhane ve ek binalarını yaparak Milli Eğitim'in yükünü önemli ölçüde hafifletiyor.
***
Bu arada Yaşar Ailesi'nin geçmişte yaşamını geçirdikleri Karşıyaka sahilindeki tarihi eser niteliği taşıyan köşk restore edilerek, 1992 yılında Vakfın eğitim merkezi haline getirildi. O tarihten bu yana tarihi köşkte gerek Yaşar Topluluğu şirketlerine, gerekse başka kurum ve kuruluşlara eğitim seminerleri veriliyor. Yine burada düzenlenen sempozyumlar ve kongreler sayesinde, bilimin çeşitli alanlarında ortaya çıkan fikir üretimleri, eserleştirilerek yayınlanıyor.
***
Vakıf, bir diğer amacı olan kültür ve sanat alanındaki yaratıcı, teşvik edici, koruyucu çalışmalarıyla da kent kimliğini zenginleştiren etkinliklere imza atıyor. Bunların içinde müzeler kurulması, sanat galerileri açılması ve bu yıl 34'üncüsü yapılacak DYO Resim Yarışmaları başı çekiyor. Yaşar Ailesi, tüm bu hizmetlerin bir sanat yapısı çatısı altında hayata geçirilmesi için, Alsancak Cumhuriyet Bulvarı'nda yine eski bir evi restore ederek Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi'ni kurdu.
***
1985 yılında kapılarını ziyaretçilerine açan, Türkiye'nin ilk özel resim müzesi kimliğindeki bu sanat merkezi, DYO Resim Yarışması'nda ödül alan tablolar ve Vakfın zaman içinde satın aldığı seçmece sanat eserlerinden oluşan koleksiyonuyla, Türk resim müzeciliğinde önemli bir yer kapsıyor. Müze ayrıca, yıl boyunca resim, heykel ve seramik sanatının ustaları tarafından açılan sergilere, söyleşilere de ev sahipliği ediyor.
***
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, arkeolojik kazıları destekleme, ulaştığı bulguları uluslararası platformda tanıtarak kültür tarihimize ışık tutma konusunda da sorumluluk örneği gösteriyor. Çeşme'de Erythrai Antik Kenti'ndeki kazıları destekleyen Vakıf, Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal başkanlığındaki kazı ekibiyle önemli kalıntıların gün yüzüne çıkarılmasına katkıda bulunmuştu.
***
1998'den bu yana Nysa arkeolojik kazısı ve restorasyon çalışmalarına da katkıda bulunan Vakıf, Batı Anadolu'daki en büyük ikinci antik stadyumun oturma sıraları ile heykel ve yazıt parçalarının bulunmasında pay sahibi olmuştur.
Atatürk'ün dilediği gibi, Cumhuriyet'in kültür temelleri üzerinde yükselmesi için her gün taş üstüne bir taş daha koyan Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı'na ne kadar teşekkür etsek az. Darısı yenilerinin başına...