• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
İnternet evliliğinden görücü usulüne doğru... BÜLENT GÜRLÜK

İnternet evliliğinden görücü usulüne doğru...

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.05.2010, 00:00
Nerede okuduğumu şimdi hatırlayamıyorum ama 'hiç şaşırmadım' desem yeridir. Haberlere göre büyükannelerimizin döneminden kalma 'görücü usulü' evliliklere öykünenler her geçen gün artıyormuş. Elbette 'görücü' tarafı aynı kalsa da, 'usulü' biraz daha modernize edilmiş olarak...
Çevremde, asparagastır diyerek haberi ciddiye almayanlar çoğunlukta ama ben bu işte afallayacak bir durum göremiyorum. Bizim ülkemizde, nedense kimi kavramların uyandırdığı çağrışımlar zamanla kalıplaşarak her koşulda aynı şekilde kabul edilir. Örneğin 'görücü usulü' eski kafalılığın ürünüdür de, 'internet' çağdaş ilişkilerin labirentidir...
***
Oysa bir aracın 'modernlik' düzeyi, onu kullanış biçimindedir. Bugün çoluk çocuktan eşek kadar adamlara dek birçok insanın flört edeceği partneri internetteki arkadaşlık sitelerinden bulması ne büyük çağdaşlık!
Ya o evlilik siteleri... Sadece ekrandan birbirinin tipine baktıktan ve sabahlara kadar sanal muhabbetler kurduktan sonra kendini nikah masasında bulan çiftlerin hayata bakışı, 'görücü usulü' takılanlardan daha mı ileri? Birinde hiç değilse arada her iki tarafı da tanıyan bir aracı var. Diğerinde? Camdan duvar... Ama biri modern yaşamın gereği, diğeri geri kafalılık. O zaman internet aşkıyla dünya evine girenlerin bir de çıkış tarihine bakın bakalım. Ortalama ömürleri ne kadar.
***
Günümüzde insanların baş etmekte en çok zorlandıkları kurum evlilik... Nefes almadan çalışmaya, çevresiyle yarışmaya, daha çok kazanmaya, çok daha fazlasını tüketmeye koşullandırılan çiftler ya eşleri üzerinde bencilce bir çekim gücü yaratmaya çalışarak birbirlerini bıktırıyorlar, ya da bezginlik ve sıradanlık yüzünden karşılıklı heyecanlarını zamanla tamamen öldürüyorlar.
Hani deliler gibi sevişerek evlendikleri halde, şimdi cephedeki askerler gibi geceleri sırt sırta vererek yatmaktan şikayet edenler var ya, birçoğunun asıl sorunu hayattan zevk alamaz hale gelmeleridir. Hele yaşamı çekilmez kılan bir dünya sorunla iç içeyken... Çünkü her şey kafada ve orası güncel kaygılarla bunaldıkça insanın mutluluğu yakalamasına imkan yok.
***
Bu durumda elbette ayrılmak için mahkeme koridorlarına doluşanların çoğu, büyük aşklarla hayatını birleştirenlerden oluşuyor. İlk başlarda sevgiliye duyulan inanç, güven, sevgi ve beklentiler ne kadar üst düzeydeyse, sonraları ortaya çıkan yanılgıların hayal kırıklığı da aynı ölçüde yıkıyor insanı... Sevgi, kristal bir küre gibi ayağımızın dibine düşerek tuz buz oluyor. Yakalayacak güç bulamıyoruz.
Belki de gerçeklerin bu acımasızlığı yüzünden 'sanal' alemdeki paylaşımlara eğilim bu kadar artıyor. Nasıl görünmek isterseniz onu gösteriyor ve karşı tarafı da gönlünüze geldiği gibi algılamak hoşa gidiyor.
Bu yüzden, yitirdiği her şeyi onda bulacağı umuduyla bilmemkaç yıllık kocasını bırakarak internet aşkına kaçan başı bağlı kadınları izleyip duruyoruz Müge Anlı'nın programında.
***
Peki, sanal sevdanın büyüsü tutuyor mu sanki? Görüyoruz illüzyon nasıl da kısa sürede bozuluyor ve gerçekler bir tokat gibi kendinden kaçmaya çalışanların yüzünde patlıyor. Hatta son dönemde birçok cinayet zanlısına, polisin internet konuşmaları üzerinden iz sürmesiyle ulaşılıyor. Anlayacağınız, 'gerçeğinde' aradığını bulamayıp 'sanalından' medet umanların finali de pek hayırlı değil.
Sonuçta insan ilişkilerindeki çöküşün boyutları evliliği düşünen bireyleri karamsarlığa itiyor. Çıkar dengelerinin yön verdiği hayatımızda 'sevgi'yi doğru bir zemine oturtmayı öğrenmek yerine, çevresini kısıtlamaya çalışanların sayısı fazlalaşıyor. Hiç değilse 'bilindik' bir eş bulma ve yüksek hayaller kurmadan yürütebilecekleri bir evlilikle yetinmek için, 'görücü usulü' modası yeniden canlanıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA