Yarım asır önce Nazım Hikmet çok doğru bir laf etmiş:
Ben babamdan ileri, evladımdan geriyim.
Bu sözün özü, gelişen dünyaya ayak uydurma, günümüz yaşam kimliği hakkında bilgi dağarcığını geliştirme çabası gösterirsen, gelecekle hiçbir sorunun olmaz ancak bu konuda inat edersen, geçmişte kalırsın.
Geçmişle bugün arasındaki en büyük sorun da bu zaten... İki yaşam anı da birbirine saygı göstermeli ki, anlaşabilsin.
***
Bugün her anne babanın, çocuklarıyla yaşadığı sorunların başında bu geliyor.
Ebeveyn çocuğunu anlamıyor, çocuk anlaşılmazlık sarmalında kendince çözüm yolları arıyor.
İnternet ve oyun bunun bir kaçış yolu aslında...
***
Geçmişin disiplinle büyümüş insanları, bugünün özgür ve empatiyle büyüyen gençleriyle anlaşmakta güçlük çekiyor.
Bir taraf "kesin itaat" diyor, diğeri de "beni rahat bırak."
Bu yüzden çoğu zaman her evde içinden çıkılmaz fikir savaşları çıkıyor.
Oysa günümüz gençlerini anlamak gerekiyor. Dünün gençleri, babalarıyla yaşadıkları sorunları, çocuklarına da yaşatırlarsa yabancılaşma daha da büyüyor.
***
Dünün gençlerine düşen görev, günümüz genç kimliğini dinlemek ve anlamaktır...
Çünkü gerçekten apayrı dünyaların insanları olduklarını bu şekilde fark edecekler.
Fark etmek de, çözüm yolunda önemli bir adımdır.
Çünkü günümüz gençliği, geçmişe oranla daha güçlü bir bilgi donanımı ve hayata bakışla karşımıza çıkıyor.
Onlarla aynı dili konuşabilmek için, ne istediklerini anlamak çok önemli...
Bu da geçmişle bugünü gerçekçi bir bakışla irdelemekten geçiyor. Geçmişi unutmadan geleceğe yatırım yapmanın önemli bir adımıdır bu...
O halde gençlere öfkelenmeden önce, hayata bir de onların gözünden bakmalıyız.
Artık yeni şeyler söylemek lazım.
Ege'nin yemek kültürüne rehber
Yemek kültürü, artık toplumun bütün katmanlarına yayılıyor. Anadolu da çok çeşitliliğiyle bu kültürün temeli, özü...
Televizyon programlarında son yıllarda yaygın hale gelen "damak tadı" programlarının da bu olumlu gidişe hız verdiği bilinen bir gerçek...
Dahası eskiden aşçı dediğimiz, çıraktan yetişen yemek ustalarının günümüzde üniversite bitirmiş bilinçli, yemek kültürüyle donanmış, yeni lezzetler katan birer şef olduğu da kaçınılmaz bir gerçek...
Bu açıdan bakınca, Türk damak kültürünün gelecek kuşaklara aktarılması ve dünyada tanıtılması adına önemli adımlardır bunlar...
***
Ege yemekleri de bu sürecin en önemli ayağı... Ege yemek kültürü, bugün dünyaya açılan en önemli Türk damak tadını temsil ediyor.
Temeli ot ve zeytinyağı olan, sebze yönünden zengin Ege yemekleri üzerine birçok kitap yazıldı, bu eşsiz lezzeti dünden bugüne taşıyan birçok yemek şefi yetişti.
Çünkü vücudu yormayan, vitamin ve mineralle besleyen Ege yemekleri, günümüz obez dünyasının bir kurtuluş reçetesi...
Bu açıdan bakınca de Ege yemekleri önemli bir insanlık hizmeti...
****
"İzmir Gourmet Guide" işte bu amaçla hazırlanmış, çok yönlü, ayrıntılı ve özel bir çalışma...
"Yeme, içme ve eğlence rehberi" adıyla hazırlanmış kitap, her Egeli'nin ya da İzmir'e gelen her Anadolu insanının yanında taşıması için gerekli bir kılavuz...
İzmir'in restoranları ve pastanelerinden tutun da, sokakarası mekanları, alışveriş durakları ve İzmir'in simgesel lezzetlerini okuyucuya aktaran kitap bir anlamda lezzetin en doğru adreslerine ulaştırıyor.
Siz hiç sıkılmadan, ona buna sormadan, sorup soruşturmadan kitabın güven yolculuğunda adım adam ilerliyorsunuz.
İşte bu çağdaşlıktır. Yaşadığımız kentin kültürüne önemli bir hizmettir.
Hele Ege'nin popüler olduğu bu çağda...
GÜNÜN SÖZÜ
Mutlu olmak istiyorsan, kendini başkalarıyla karşılaştırma.
James F. Cooper