Bir köpeğin eğitimi anne ve kardeşlerinin yanında başlar. Yavru köpek ilk iki aydan önce ailesinden uzaklaştırılmamalıdır. Bu iki ay, köpeğin beden dilini ve kardeşleri ile oynadığı oyunlar sırasında çene kaslarının kuvvetini kontrol etmeyi öğrenmesi açısından çok önemli bir süreçtir. Bazıları köpeğinize altı aydan önce eğitim verilmemesi gerektiğini savunur. Bu, köpeğinizin fiziksel olarak güçlü bir yapıya ulaşması diğer sistemlerde kullanılan cezalandırma yöntemlerini vücudunun kaldırabilmesi açısından önemli olabilir. Ancak pozitif eğitim hiçbir şekilde şiddet içermediği için köpeğinizin altı aylık olmasını beklemek, karakterinin şekillendiği bu çok önemli dört aylık zaman dilimini kaçırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Bu bakışlara dayanmak zor
Köpek veya kediniz ne kadar iyi eğitim alırsa alsın, siz bir şeyler yerken çevrenizde dolanıp yediklerinizden ısrarla payını isteyebilir. Hele bir de arada dayanamayıp küçücük bir parça yediğinizden verirseniz. Bu isteğin, duygusal baskının iyice artığını göreceksiniz. Verdiğiniz takdirde ona masadan yiyecek çaldı diye kızmayın. Tüyleri fazla dökülüyor veya cildi kaşınıyor ve kızarıyor veya ishal olup halınıza kaçırıyor diye kızmayın. Ona maması dışında hiçbir gıda vermeyin. Elden beslemeye alıştırmayın. Normal öğün saatleri dışında maması dahil bir yiyecek vermeyin. Siz yemek sofrasına oturmadan önce onun karnını doyurursanız ve sofradan asla hiçbir şey vermezseniz bu kötü huyunun alışkanlık haline gelmesini engellemiş olursunuz.
Kemirgen ailesinin aykırı üyesi
Guinea pig, diğer isimleri ile kobay veya cavy dediğimiz bu hayvan kemirgenler ailesinden bir türdür. Tavşan, hamster, gonzales, sincap vb diğer bir çok kemirgen evcil hayvanı hepiniz tanıyorsunuz. Ama bu çok özel hayvanla tanışmalı ve beslemelisiniz.
Nedir bu hayvanı özel yapan: Tüm kemirgenlerde görülen negatif ve beslenmesini zorlaştıran özellikler bu hayvanda görülmez. İdrarı ve dışkısı kokmaz. Kemirme huyu yoktur. Asla kaçmaya çalışmaz. Elinizle beslerken ısırır gibi yapabilir ama fark ettiği anda hemen vazgeçer, utangaç geri çekilir. Uzun ömürlüdür, 12 yıl yaşayabilir. Sizi tanır, alışınca kulaklarının arkasını okşamanızdan ve kaşımanızdan çok hoşlanır. Kendilerine özel kuş gibi bir ötme sesi ile memnuniyetlerini belli ederler. Beslenmesi de çok keyiflidir. Saman, kuru yonca ve pelet yemi ihmal etmemek şartı ile tüm meyve sebzelerinizi bu küçük tombul hayvancıkla paylaşabilirsiniz.
Evim evim benim güzel evim
Bir kedinin yanında yolculuk kelimesini bile kullansanız tüyleri diken diken olur, tıslayarak saklanacak bir yer arar. Kedi yerleşik hayatı sever. Evini benimser ve o evde düzeni hiç bozulmadan yaşamak ister. Hatta evini o kadar çok benimser ve sahiplenir ki, zaman zaman size bile tahammül edemez. Sanki evinden ayrılırsa hayatı son bulacakmış gibi taşıma kutusuna girmemek için elinden geleni yapar. Tüm uğraşlarınızla kutusuna koyabildiğinizde ise hiç durmadan yüksek sesle ve acıklı miyavlar, yolculuk biraz uzun sürerse dayanamadım kaçırdım numarası ile hem çişini hem de kakasını yapar hatta bunlar yetmez gibi birde güzelce kusar. Bir kedi için bunlar protestonun en üst seviyesidir. Zaten başka yapabileceği bir şeyde kalmamıştır. Bir de kutunun içinde bol bol tepinerek her yerini pisletir ki onu yolculuğa çıkardığınız için iyice pişman olun da evinden bir daha ayırmayın!
Haftanın isimleri
Köpek: Alfie-Thor-Pluto-Horatio
Kedi: Stormy-Mamuk-Hattie-Ivy