11. Avrupa Gençlik Olimpik oyunları yaklaşık 49 ülkeden 3.300 oyuncunun katılımıyla, güzel bir havada Trabzon'da başladı. Bu denli büyük bir organizasyon daha önce 2005 yılında, İzmir'de gerçekleştirilmiş, "Universiade 2005" sayesinde İzmir spor tesisi bakımından zenginleşmiş ve Balkanların en büyük tenis kompleksine (UTEM) kavuşmuştu. Bu gün aynı şey Trabzon'da yaşanıyor. Böylece Trabzon'da Beşirli Tenis Kompleksi'ne kavuştu. Umarız hem oyunlarda ülkemizi temsil edecek tenisçilerimiz başarılı olur, hem de bundan böyle Trabzon tenisin oyuncu kaynağı olur. Bu tip uluslararası başarıların getirisi ve faydaları tabii ki yadsınamaz. Bu tür organizasyonlar İstanbul'un olimpiyat adaylığı için çok önemli bir referans olacaktır.
Yeter ki tribünleri dolduralım...
Ve de tabii ki daha önemlisi bu güzel organizasyonun ardından tesisler boş kalmasın.
İzmir Cup
İzmir'in saat kulesinden sonra önemli bir simgesi olan Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde, geçen ay İKSEV'in her zaman büyük başarıyla düzenlediği İzmir Festivalinin 25. yılı açılış etkinliğine katılarak müthiş bir konser izledim. Açılış geceleri hep güzel olur. Görkemli bir salon, önemli bir topluluk, tanıdık simalar ve nefeslerini tutarak performansı izleyen sanatseverler... Tabii coşkulu alkışlar. Festivalin sona yaklaşmasıyla ilgi biraz azalıyormuş gibi gözükse de vefalı sanatseverlerin desteğiyle mutlu sona erişilir.
"İzmir Cup Tenis Turnuvası"nın gerçekleştirildiği UTEM-Ulusal Zübeyde Hanım Tenis Eğitim Merkezi de bana sorarsanız İzmir'in diğer bir simgesi olmalı. Ancak, tribünlerdeki doluluğun sona yaklaşırken giderek azalması değil, artması farkıyla... Dünya'nın sayılı önemli oyuncularının severek katıldığı, 16-25 Eylül arasında gerçekleşecek İzmir Cup'ta bizim de aslarımız yer almakta. Sevgili tenisseverler, hem çok zevkli maçları izleyip, tenisin tadına varmak, hem de millilerimizi desteklemek ve bu mabedin canlandırılması için el birliği ile çalışalım, duyuralım ve tribünleri hep beraber dolduralım. "İzmir Cup" komitesinin ciddi bir çalışma içinde olduğunu biliyoruz... Umarız bu sene, sayelerinde hem Marsel İlhan'ın şampiyonluğunu yaşarız, hem de dünyaya yeni simgemizi en iyi şekilde tanıtırız.
Başarı istikrardadır
Yaşları 12-18 arasındaki gençlerimizin dünya kortlarında gösterdiği başarıları mutlulukla izliyor, seviniyoruz. Ancak unutulmaması gereken bir şey var ki bu gençlerimizi yöneten tüm ilgililere bunu hatırlatmak istiyorum: Başarı çok kırılgandır... Havadan bile nem kapar, geldiği gibi de hemen bitebilir. Başarının en büyük sorunu istikrar ile beslenebilmesindedir. Bunun da bir tek yolu vardır. Bilinçli ve sistemli çalışma (kort içinde ve dışında). Tabii hem fiziksel, hem zihinsel olarak... Bütün bunların oyuncu tarafından tek başına götürülemeyeceği aşikardır. Dolayısıyla hedefine odaklanmış iyi bir ekip çalışması, bu düzeni kurup başarıyı getirecektir.