Kiminin uykusuz gecelerini kurtarırken, saat kurarak yataktan fırlayan ve televizyon karşısına koşan benim gibilerin de Ocak ayı zevki olur bu büyük turnuva... Senenin başında tek tük gerçekleşen sürprizler yanında, virtüözlerin performanslarıyla gecenin sessizliğinin bozulması işten bile değildir. Kei Nishikori 2008 yılında İzmir Cup için dünyada 99 numara olarak geldiğinde, önce Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan tanıtım kortunda oynamış, sempatik davranışlarıyla İzmirlilerin gönüllerine taht kurmuştu. Turnuvaya teklerde 2 numaralı seribaşı olarak başlamış, ama o zaman 3. turu görememişti. Buna karşılık Amerikalı ortağıyla çiftlerde şampiyon olmuşlardı. Onların kupalarını da taktim etmek bana düşmüştü. Bu hafta Melbourne'de harikalar yarattı Nishikori... İkinci turda 5 setlik bir maç sonunda Avustralyalı Ebden'i, 3. turda Fransız Bennetteau'yu ve pazartesi de Tsonga'yı yendi. Beklentilerin aksine ne Dolkopolov, ne de Roanic son sekize kalamazken, Kei Nishikori favoriler içine girdi. Çeyrek finalde Murray'a yenilse de büyük bir başarıya imza atmış oldu.
Erkeklerde yarı finale yükselen Federer, kariyerinin 1000. maçında (814 galibiyete karşı 186 yenilgi) Del Potro'yu 6/4-6/3-6/2 yendi. Nadal'da Berdych'i 4 sette saf dışı bırakarak Federer'le eşleşmiş oldu. Djokoviç-Ferrer maçının neticesi ise geç vakit öğrenilecek. Ancak hiçte kolay bir maç olmayacağı kesin
Kadınlarda ise İtalyan Errani ile Serena Williams'ı turnuva dışına atan Rus Makarova son sekiz içine kalan sürprizler oldu. İçlerinden Azarenka'nın yarı finale çıkışı çok normalken, Wozniacky geçen senenin şampiyonu Clisters'e yenilerek hayaline yaklaşamadı bile. Kvitova ve Sharapova diğer yarı finalistler...
Görünüşe bakılırsa son turlara kalan tüm oyuncuların da formları ve güçleri yerinde. Umarım çok heyecanlı maçlar izleriz. Çünkü bundan sonra her şey mümkün...
Kış turnuvaları
Veteran komitesinin çalışmaya başladığını duyuyoruz. Umarız herkesi memnun edecek, en azından üzmeyecek kararları uygulamaya koyarlar da veteranlar önlerini görmeye başlar, program ve antrenmanlarını ona göre yaparlar. Veteranların kış turnuvaları soğuk, yağmur, rüzgar yanında erken kararan havalar, her zamanki gibi "Ben o saatlerde gelemem"lerle ertelenen veya W.O olan maçlarda zevksiz bir şekilde, seyircisiz oynanıyor maalesef... Ve toplu bir mutsuzluk ortamı yaşanıyor: ne oyuncular, ne gelir bekleyen kulüp, ne hakemler, ne de iş bekleyen müstecirler memnun olabiliyor bu durumdan... İşin özü ve çözümü, bilinçle ve takvimlere bakılarak yapılan programların, verilen turnuva izinlerinin uygulama sırasındaki takibindedir.
Soğuk havada tenis
Daha önce de yazmıştım, yine tekrarlamak ve hatırlatmak gereği duydum. Çünkü bu durumun akciğerler üzerindeki zararlı etkileri artık Amerika'da tıbbi olarak ispatlanmış. Evet, açık havada ve ısıtması olmayan kapalı kortlarda 8 derece altında tenis oynanması sağlık açısından çok vahim neticeler doğurabilir. Umarım kulüplerimiz bu uyarıyı ciddiye alırlar ve gerekli yerlere bu uyarıyı asarak sporcu üyelerini bilgilendirmiş olurlar. Bu suretle en azından vicdanlarını rahatlatıp olabilecek bir kazanın sorumluluğunu da üstlenmemiş olurlar. Benden söylemesi...