30 Eylül 2002... Yeni Asır'da 9 Ekim 2002'de yayınlanan ilk "Tenis Gündemi" köşesini bu tarihte yazmışım... Neredeyse 10 yıl önce... Evet, tenisle haşır ve neşir olup, yazarak on yıl, tenisle yaşayarak neredeyse 60 yılı geride bıraktım. Katkım oluyor mu bilmiyorum ama, hedeflerimiz için zaman zaman akıntıya kürek çektiğimi hissetsem de çalışmaya devam edeceğim. Böylesi önemli bir camia içinde var olmaktan da ayrıca her zaman gurur duydum, mutlu oldum...
Evet... Gördüğünüz gibi İzmir'de son zamanlarda, ilk defa tenis sporuna bir gazetede bu kadar yer ayrılıyor... "Genç, yaşlı, bayan, erkek 7'den 70'e spor" sloganının çok kullanıldığı ülkemizde, bazı spor dalları doğal olarak önemsenir, bazıları ise önemsenmez. Bazıları medyatik, bazıları değildir. Sporun anası diyebileceğimiz atletizm bile ilgiden çok uzak. Var mı, yok mu her yerde boy boy, sayfa sayfa futbol... Ve medyanın ilgi göstermediği bu spor, aileleri tarafından yönlendirilen çocuklar, gençler ve her yaşta insanlar tarafından yapılıyor. Kulüp sayıları arttı, hocalar çoğaldı ve federasyonumuzda yön vermeye başladı... Kralların eğlenceli oyunu, zenginlerin beyaz, temiz ve pahalı sporu olarak bilinen tenis, özellikle 1985 yıllarında televizyon ve sponsorlar sayesinde gösterdiği patlamadan sonra bugün artık ülkemizde de çok yaygın ve sevilen bir spor olmaya aday... "Amacımız her yaşta zevk ile oynanabilen tenisi herkese tanıtmak ve sevdirmek, bu sporu layık olduğu ilgiye kavuşturmak, gençlerimizi dünya sıralamasında yer almaya özendirmektir..." demişim ilk yazımda... Neredeyse on sene önce! Bu gün ise 500. köşe yayınlanıyor... Ne mutlu...
Nadal-Federer kapışması
Büyük rakip olmalarına rağmen tenisin zirvesinde büyük bir dostluk imajı yaratmışlardı. Nadal'ın utangaç davranışları, daha olgun ve örnek bir sporcu olan Federer'i daima göklere çıkarmasının, ne zaman biteceğini düşünenlerdendim... Önce Nadal başladı... Belki abarttığının farkına vardı... Belki de İngilizce öğrenince çenesi açıldı. Neymiş, Federer başkanı olduğu oyuncuların haklarını yeterince korumuyormuşFalan, filanÖzel uçağını arada da olsa Nadal'ın emrine veren Federer de içinde kalanı dillendirmeye başladı şimdi... Nadal servis atmak için çok zaman harcıyormuş... Tabii ki başka nedenlerde vardır ama, tepede gözüken soğuk harp bunlardan kaynaklanıyor. "Ne kadar dost olunursa olunsun, rekabet her şeyin önündedir!"
Çağla Büyükakçay ve yeni antrenörü
Türkiye'nin bir numarası (WTA sıralamasında 232. sırada yer alıyor) milli oyuncumuz Çağla Büyükakçay, bir süre önce Marsel İlhan ile ilişkisi biten Antrenör Can Üner ile anlaştı. Çağla zaten çoktan talebelikten çıkmış olan, yetenekli ve çalışkan bir oyuncu... Çağla'nın "Can abi" dediği Can'ı da İlhan ile yaptığı müthiş çıkışlardan biliyoruz. Umarım uyumlu ve verimli bir birliktelik olur. İkisine de büyük başarılar diliyorum.