Yükselen petrol fiyatları petrol gideri yüksek olan şirketlerin karlarını ve bu ülkelerinde makro dengelerini olumsuz etkiliyor. Petrol fiyatlarındaki dengesiz yükseliş, her gün derinleşen Avrupa bölgesi borç krizi ve Japonya depreminin neden olduğu global ekonomiyi tehdit eden olumsuzluklar da hisse senedi piyasalarına olumsuz yansıyor. Gelişmekte olan ülkelerin parasal sıkılaştırmaya gitmelerinin ardından Avrupa Merkez Bankası'nın da sıkılaştırma politikasını tercih etmesi bu piyasaya olumsuz yansıdı. ABD birinci çeyrek bilançoları piyasa beklentisi doğrultusunda gelmedi. Çin'de açıklanan enflasyon ve büyüme verilerinin beklentilerin üzerinde açıklanmasının yanı sıra Euro Bölgesi'ne ilişkin enflasyon dataları da beklentilerin üzerinde açıklanınca parasal sıkılaştırmaya yönelik endişeleri daha da arttı. Yurtiçine baktığımızda ise, beklentilerin üzerinde açıklanan büyüme rakamları ve enflasyonun yüzde 3.99'a gerilemesinin olumlu yansıması ve başarılı geçen Hazine ihalelerinin ile yurtdışına kıyasla pozitif bir görünüm sergiledik. Ağırlıklı olarak yurtdışı endeksli hareket eden İMKB endeksinde de hacimsiz ve dar bant aralığında hareket etkili oldu. S&P'un Türkiye'nin kredi notunu teyit etmesi, Merkez Bankası Başkanlığı'na yeni atanan Başçı'nın daha önce de başkan yardımcılığı yapması dolayısı ile Merkez Bankası'nın politikasında bir değişiklik olmayacağı iyimserliğinin olumlu etkisi ile hafif de olsa alımlarla karşılaşan endeks haftayı 64 bin 450 puan seviyesinde tamamladı.
BONO HAREKETLİ
Haftayı hareketli kapatan bono piyasasında ise, karmaşık bir görünüm sergileyen yurtdışı piyasalar yüzünden yurtiçi bono-tahvillerde yabancılar satış tarafında oldu. Dolayısı ile hacimsiz seyrin etkili olduğu tahvil-bono piyasasında 7 Kasım 2012 vadeli gösterge tahvilde faiz yukarı yönlü seyir ile yüzde yüzde 8.76 düzeylerine çıktı. Hazine'nin başarılı geçen ihalelerinin ardından, yabancıların da alım tarafında yer almaları ve S&P'nın Türkiye'nin kredi notu ile ilgili açıklaması sonrasında yüzde 8.64 seviyelerine kadar gerileyen bileşikler haftayı yüzde 8.66'dan tamamladı.
DÖVİZ
Euro / dolar paritesini takip eden döviz piyasasında, Avrupa ve ABD arasındaki faiz farkının artıyor olması sonucunda euro/dolar paritesi yüzde 1.3 gibi artışla 1.4430 seviyelerine çıktı. Dolar, ABD'de açıklanan perakende satışlar verisi ve FED'in raporundan tahvil alım programının planlandığı şekilde tamamlanacağı beklentisi ile baskı altında kaldı. Çin'in İspanya'nın tahvillerinde alıma başlayacağını açıklamasının ardından euro, dolara kıyasla daha güçlü seyretti. Moody's'in İrlanda'nın notunu düşürmesi ve Yunanistan'ın borçlarını yeniden yapılandıracağına ilişkin söylentilerle birlikte euro, dolar karşısında değer kaybetti. Ancak, Euro Bölgesi ve ABD'de izlenen para politikalarının farklılık göstermesi, eurodaki kayıpları sınırlı tutuyor. Merkez Bankası Başkanlığı'na Erdem Başçı'nın atanması ve S&P'un açıklamasının ardından dolar kuru 1.505, euro 2.190 seviyelerine geriledi. Bu hafta, kurlar yine euro / dolar paritesine göre hareket edecek. Piyasalar, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'ın 21 Nisan'da gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısını, S&P'un kredi notunun teyidinin olumlu yansımalarını ve yurtdışı gelişmeleri izlenecek.