• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Öncelik cari açık değil, enflasyon CAHİT SÖNMEZ

Öncelik cari açık değil, enflasyon

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.10.2014, 00:00
Orta Vadeli Program ile Merkez Bankası gibi artık hükümet de önceliğinin enflasyon olduğunu resmen açıklamış oldu. 2001 krizinden sonra yapılan kanun değişikliği ile Merkez Bankası bağımsızlığına kavuşurken aynı zamanda para politikalarının ana amacı "fiyat istikrarına" ulaşmak şeklinde belirlenmişti. Son birkaç yılda yeniden tehdit haline gelen enflasyon hükümete de önceliğini kabul ettirdi.
Çarşamba günü açıklanan ve bir yerde ekonominin yol haritası niteliğinde olan Orta Vadeli Program'da dikkat çeken hususlara değinelim...
Programın üç sacayağı var. Birincisi enflasyon, ikincisi cari açık ve son olarak yapısal reformlar. Vurguladığımız gibi yeni programda diğer programlardan farklı olarak enflasyon cari açığın önüne geçiyor. Özellikle gıdada arz yönlü olumsuz gelişmeler ve kurların yukarı yönlü hareketi enflasyonun ateşini sürekli yükseltiyor. Faizler üzerinde de ciddi baskı oluşturan enflasyonun en kısa zamanda kontrol altına alınması gerekiyordu. Şu anda yüksek enflasyon sıralamasında ne yazık ki dördüncü sıradayız, Venezüella, Ukrayna ve Mısır'dan sonra. Bu gerçekler ışığında 2014 yılının yüzde 5.3 olan enflasyon hedefi, program çerçevesinde yıl sonu için yüzde 9.4 seviyesine yükseltildi. Şu eklemeyi yapalım... Orta Vadeli Program'ın önceliğinin enflasyonla mücadeleye verilmiş olması hükümetin de Merkez Bankası'yla aynı bakış açısına geldiğini gösteriyor.

İYİMSER BAKIŞ

İkinci önemli konu cari açık... İthalatın kısmen gerilemesi, bu sonuçta altının büyük katkısını unutmayalım, buna karşın ihracatın kısmen yükselmesi cari açığın yıl içinde geçen seneye göre gerilemesini sağlamıştı. Tabii Merkez Bankası'nın sıkı para politikası ile iç talebi baskılaması da cari açığın azalmasında kritik rol oynamıştı. Cari açığın 2014'ü yüzde 5.7 düzeyinde tamamlayacağı öngörüsü yapıldı, program tanıtımında. Programın son yılı olan 2017'de ise beklenti, cari açığın yüzde 5.2'ye kadar düşmesi...
Yapısal reformlar programın diğer bir sacayağını oluşturuyor. Uygun iklimde bir türlü tamamlanamayan yapısal reformların 3 yıl içinde kayda değer noktalara gelmesi planlanıyor. Cari açığın nedenlerinin başında gelen enerji ithalatı yapılacak reformlarla minimize edilmeye çalışılacak. Yerli kaynaklara dayalı enerji üretimi ve enerji verimliliğinin geliştirilmesi cari açığa yönelik programda yer alan yapısal reformlardan. Diğer dikkat çekenler reformların birkaçını sıralayalım... Kayıt dışı ekonominin azaltılması, öncelikli teknoloji alanlarında ticarileştirme ve kamu alımlarıyla teknoloji geliştirme ve yerli üretim.

DÜŞÜK BÜYÜME BEKLENTİSİ

Program gelecek 10 yılda büyüme hızının, geride bıraktığımız 10 yıla nazaran düşük kalacağı varsayımı üzerine inşa edilmiş. Bu doğru teşhisin ardında yatan neden ise FED'in faiz artırımına başlaması sonucu gelişmekte olan ülkelere daha az kaynak girişinin gerçekleşecek olması. 2014 ve 2015 yılları büyüme beklentileri de önceki programda yapılan tahminlerin altına çekildi. Sırasıyla yüzde 3.3 ve yüzde 4 büyüme hızına ulaşacağız. Düşük büyüme hızları doğal olarak işsizlik oranının da yüksek olmasını sağlayacak. Öngörüler 2014 için yüzde 9.6 ve 2016 için yüzde 9.5 seviyelerinde kalıyor. Eğer bu hızlar tutturulursa kişi başına düşen milli gelir de 12 bin doları aşacak.
Yol haritası niteliği taşıyan program, öncelikler ve yapılan tahminler açısından tutarlı görünüyor. Umarız bu sefere yapısal reformlar geçen programlarda olduğu gibi temenni olarak kalmaz, hızla uygulanmaya başlanır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA