• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Kraliçenin güzeli böyle olur

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.11.2014, 00:00
Bir güzellik kraliçesinden değil, kraliçeyi 'güzel' oynayan bir oyuncudan bahsedeceğim; Hellen Mirren'dan. Hellen Mirren kuşkusuz sinemanın en başarılı kadınlarından; zaten başarısını onlarca ödül ve Oscar'la taçlandıran ve her daim arkasında duran yapımcı ve yönetmenler var. Baba tarafı Rus olan Hellen Mirren, bir kız okulunda okuduktan sonra tiyatro eğitimi almış. Her geçen gün popülaritesi artan ve yaşlandıkça daha cazibeli bir kadına dönüşen Mirren; filmlerindeki cesur sahnelerle de dikkat çekiyor. Mirren'in başarısını gören sadece kendi sektörü ve seyirci değil; L'Oreal Paris 69 yaşındaki oyuncuyu 'yeni yüzümüz' diyerek tanıttı geçtiğimiz hafta. Bizde böyle bir durumun karşılığı yok, 40 yaşını geçen oyuncuya anne rolü bile oynatmakta tereddüt eden bir zihniyet var. Sinemada bu mantık kırılmış gibi görünse de ekranlarımız, yüzünde asla kaz ayağı çizgisi olmayan, asla kilo almamış, 'taş gibi' annelerle dolu. Doğu'da geçen dizilerde de durum aynı; kadınlar (eğer komedi malzemesi olarak kullanılmayacaksa) saçlar maşalı, dişler porselen biçimde arz-ı endam ediyor. Üstelik Doğu'da geçen dizilerde anneler hep 'fit'. Üflesen uçacak zayıflıkta, belli ki güzelim kuzu etli, kuyruk yağlı Doğu yemeklerini değil de sebze ve meyveyi tercih eden bir kültüre sahip yeni anne modeli. Şaka gibi, inandırıcılıktan uzak, gerçeklikle alakası olmayan ve güzelliği başka bir platforma sokan köhne zihniyetin eseri...
Neyse, konumuz Hellen Mirren; bir kozmetik firmasının yeni yüzü; sadece orta yaşlı kadınların değil, herkesin idolü. Kariyeri boyunca birçok defa kraliçeyi oynayan, 2007'de 'The Queen' ile Oscar kazanan Mirren, "Reklam kampanyası için çekilen fotoğraflarıma rötuş istemiyorum" demiş. Bizde gencecik oyuncular bırakın ekranda ya da reklam kampanyasında rötuş yaptırmayı, kendi selfie'lerine bile dokunmadan edemiyorlar. Oyuncu bizde ancak güzelse var! "Klasik anlamda güzel bir kadın değilim biliyorum ama fena da değilim" diyen Hellen Mirren, yönetmen Taylor Hackfod ile evli. "Sokakta çocuklar bana kraliçe geliyor, diye sesleniyorlar, hatta bunu bizzat Kraliçe'ye de anlattım, çok güldü" diyen Hellen Mirren, Britanya İmparatorluk Nişanı olan 'Dame' ile onurlandırılmıştı. Dünyada başarı ve güzellik şekil değiştirip, sağlam bir temele oturtuldukça, bizde belden aşağı seviyede dolanıp duruyor. Görünen o ki bizden uzun süre kraliçe çıkmayacak bari prenses olabilmek için bir çaba harcansın. Bunu da 'Barbi' olmak gibi algılayacaklar korkarım; hayır dünyada bir tane daha beline kadar uzun sarı/beyaz saçlı, slikon memeli, tavşan dişli, sabah-akşam spor yapan, salata yemekten düşünmeye mecali kalmamış bir kadına ihtiyaç yok. Dünyaya gerçek kadınlar gerek... Dame Hellen Mirren gibi...

Umami nedir?

Hacı Sabancı bir röportajında İstanbul'da 'Umami Burger'i açmak istediğinden bahsediyordu. ABD'de bir zincir olmak yolunda hızla ilerleyen restoran, basit bir fast-food restoranı değil. Özel hamburgerler ve tatlar yaratan bir ekibin oluşturduğu; farklı bir mekan. Umami, dünyada yeni keşfedilen bir tat, yeni kullanılmaya başlayan bir kavram. Bir süre önce çok popüler bir gazetede yemek yazılar yazan ve televizyon programları çok izlenen yazar tamamen yanlış bilgi vererek, 'Umami'yi bir ürün gibi göstermişti. Yazar şöyle diyordu umami için, "... Bu sosun temelinde umami kullanılıyor. Gayet pahalı ve zor bulunan bu malzeme yerine memleketimizde olanı kullanmak daha mantıklı"... Umami'yi en güzel Serdar Turgut anlatmıştı bir yazısında, kendisi 'gurmeyim' diyen birçok yemek yazarından kat be kat iyidir hem damak zevki hem de genel kültür olarak. Günümüzde beşinci temel tat olarak kabul edilen ve Japonca 'hoşa giden tat' kelimesinden türeyen 'umami'yi Turgut şöyle açıklamıştı, "Thai yemeklerinin içinde tatlı, ekşi, tuz, biber ve bu da yetmiyormuş gibi umami tadı da oldukça yoğun ve hep birlikte bulunurlar. Bu umami yeni keşfedilen ve mantarlarda, domateslerde, soya soslarında, yıllanmış peynirlerde olan bir tat." Hacı Sabancı acaba vaz mı geçti Umami Burger'den, eğer öyleyse gidip yerinde yemem gerekecek... Son menüsünde "kabak baharatlı latteli hamburger" var, ben berbat bir oburum...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI