• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

İstanbul'daki deniz manzarası İzmir'i döver

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25.11.2014, 00:00
İstanbul... Zannedersin ki, küçücük bir şehir. Minik bir kasaba, herkes herkesi tanıyor ve her yer metrobüs durağına on beş dakika! Metrobüs dediğin, her mahalleden, sokaktan geçiyor. Öyle yaygın bir araç ki, evden hızlıca çıksan ve ayağını biraz açarak adım atsan, metrobüse denk gelecek... Metrobüs hisli bir araç ayrıca, sen söylemeden de nereye gideceğini anlıyor ve hoopp bir çırpıda gideceğin yere ulaşıyorsun. Havaalanı şuracıkta, her evden 15 dakika uzaklıkta; bu trafik yalanını, karmaşayı, keşmekeşi ben uyduruyorum. Benim yaşadığım sitenin otoparkına gidip kapısından çıkmak 15 dakika sürüyor mesela, eloğlu uçuyor o kadar dakika içinde!
**
Her binadan, her siteden deniz görmek mümkün; Boğaz dediğin başını uzatınca seyredilen bir şey! "Artık görmek istemiyorum, deniz manzarasından hoşlanmıyorum" desen, çaresizsin! İmkansız bir şey istemektesin, Boğaz dört bir yanında... Deniz tutuyorsa bilemem, kapa gözünü, başka bir şehre taşın mesela...
**
Özellikle hafta sonu gazetelerinde yer alan inşaat sektörüne ait ilanlara bakınca, İstanbul'da mıyım; Seferihisar'da mıyım; anlayamıyor ve kendimden şüpheleniyorum.
İstanbul dediğin, coğrafi olarak dar uzun, başı sonu belli olmayan, dikdörtgen bir şehir değil de, hepi topu 50 kilometrekareden oluşan minik bir ada. Öyle olmalı; ben Bizans'tayım, halihazırda delirmenin eşiğinde bir büyük şehirde, debelenmekteyim.
**
İlanlara bakarsak tekrar, adayı daha iyi tanıyoruz. Tropik bir de, caddeler, sahiller, bahçeler, muz ağaçları, kokonatlar, palmiyelerle dolu... Acun ve maceracı gençler, az sonra ağaçların arasından çıkacak ve kendimi 'Survivor' yarışmasında bulacağım. Öyle ya, bu yarışma İstanbul'da çekiliyor olmalı.
**
İstanbul büyük bir PR harikası kabul etmek lazım, evet evet ilanlar karşısında şapka çıkarıyorum; ayakta alkışlıyorum. Hatta kendimi inandırmaya başladım bile, öyle ya; burası Bizans değil, Konstantinopolis değil; Fatih Sultan Mehmet, gemileri karadan aşırttı, imparatorluğu bitirdi çook zaman önce. Aaa nedir bu paranoyam benim, İstanbul şahane bir şehir, herkes mutlu, herkes metrobüse, herkes Atatürk Havalimani'na 15 dakika uzaklıkta. Andy Warhol demişti ya, "Herkes bir gün 15 dakikalığına metrobüsle gidip gelecek"... İşte öyle... Bir ben değilim, bir ben İzmir'im... Ah benim güzel İzmir'im...

Gördüm duydum söyledim


* Işın Karaca bir gazeteye göre 30, diğerine göre 20 ve bir başkasına göre 15 kilo vermiş. En çok kiloyu verdiren gazete habere en büyük yeri ayırmış! Yorum yapacağım ama meslektaşlarımı üzmekten korkuyorum, gerçi onlar uydurmaktan korkmuyor ama, neyse...
* Spor ve kilo fetişizminden hoşlanmıyorum, bu nasıl bir mantık; zayıfsan geçerlisin! Zor tabii, beyinle, zekayla, mantıkla, eğitimle, görgüyle bir yerlere gelmek.
* Demet Akalın, Kayahan'ın şarkısını söylemesine izin vermemesi üzerine, "Çok da fifi" demiş. Ne güzel, ne anlamlı, ne kadar dolu dolu bir cevap. Ne kadar yakışmış...
* Bir spor bağımlısı da Funda Arar. Sahne öncesi pilates topu üzerinde çektiği fotoğrafı sosyal medyada paylaşmış. Allah için zor hareket, şahsen sabit bir şekilde o topun üzerine oturamayan biriyim.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA