• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

5 bin kişiye kafa tuttum

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.11.2014, 00:00
Aynen öyle oldu, yaptım bunu. 5 bin kişiye kafa tuttum, küstüm, 'atar'landım. Düşündükçe gülüyor, güldükçe kendime kızıyor, kendime kızdıkça daha çok gülüyorum. Olay yeri: İstanbul. Olaya karışan kişiler: Elif ve facebook arkadaşları. Olay Tarihi: 12 Kasım. Olayın içeriği: Elif'in doğum günü kutlamayan 5 bin kişiye sinirlenmesi
**
Sabah erken saatlerle birlikte en yakınlar ve aile ile öpüşüldü, koklaşıldı. Ve adet yerini bulsun diye facebook'a girildi. Sonra öğlen saatlerinde bir daha ve akşamüstü bir daha. 5 bin kişiden birinin bile doğum gününü kutlamadığını gören genç ve güzel kadın kendine hakim olamadı ve yardımcısına seslendi: "Sebastian, neler oluyor?"... Ve 'fekat' gel gör ki, genç ve güzel kadın facebook'ta yeniydi, hayatta tecrübe sahibi olmakla, sosyal medyada tecrübe sahibi olmak başka şeylerdi. Mesaj okumayı bırakın, cevap vermeyi beceremeyen ve yollanan yorumları 'like'lamayı bile 6 sene sonra öğrenen, yeni yaşına rağmen hala genç ve güzel kalabilen kadın; facebook'ta doğum tarihi paylaşılması gerektiğini bile bilmiyordu. Kötü kader, heyhat; 5 bin kişi içinde yakın arkadaş olanlar vardı tabii, 4 bin 750 küsur kişiyse köşe yazarı ve televizyonculuğu sebebiyle arkadaşıydı. Tamam, bir Eda Taşpınar veya Ece Vahapoğlu değildi ama onca yıldır yazı yazan, ekranda yüzünde güller açan, en muhteşem programlara imza atan bir 'celebrity' gazeteciydi.
Gözleri boş yere, çiçek buketlerini, kat kat pastaları, göz kırpan tavşancıkları aradı! Öyle ya, başka başka kişilerin özel günlerinin nasıl kutlandığını görmüştü. Ekrandan fışkıracakmış gibi duran kıpır kıpır kır çiçekleri kendisine de gelmiş olmalıydı!
Hayır, tamamen terk edilmişti. Şöyle bir şey geldi aklına, acaba 5 bin kişi kendi aralarında toplaşıp da "Bu kızın doğum gününü unutmuş gibi yapalım, şaşırsın, heyecanlansın, sonra da topluca kutlayalım" mı demişlerdi? Akşam olmak üzereydi, sessizlik çıldırtıcı bir boyuta gelmişti facebook sayfasında... bir anda karar verdi, son bir mesaj yazacak ve tanısın tanımasın herkese fırçasını atacaktı. Sebastian engel olmaya çalıştı, "Yapmayın ne gerek var, bir sebebi olmalı, anlık öfkeleriniz kötü sonuçlara sebep oluyor biliyorsunuz" diyecek olduGenç, güzel ve kararlı kadının sert bakışları karşısında başını öne eğdi.
"Madem doğum günümü kutlamadınız, bundan sonra özel bir şey paylaşmayacağım, ne haliniz varsa görün" gibisinden, ayrılırken sevgiliye söylenecek sözlerden bazılarını sarf etti. Yok yok, gidecekti. Onu artık kimseler tutamazdı; Marc Zuckerberg'in bu herkesi ablukaya alan oyuncağında. Hatta Zuckerberg'e bile ulaşacaktı. Yaşadığı hayal kırıklığının bir bedeli olmalıydı ve Marc bu bedeli ödeyecek kapasiteye sahiptiSanal edepsizliğini yaptı ve yapmasıyla birlikte, saklandıkları yerden birer birer çıkan 5 bin kişinin cevaplarıyla karşılaşmaya başladı.
Tamam, doğum gününü facebook profilinde paylaşmamıştı. Tamam herkes nereden bilecekti, tamam sosyal medya özürlüydü; hepsini kabul etti. Ve hem doğum günün kutlayan ve hem de tarihi paylaşmadığı için kendisine fırça atan takipçi/ arkadaşlarından özür dilemeye başladı.
Gerçekten komik bir deneyimdi; bugün olsa yine atarlanırım, 5 bin kere özür dilemek zorunda kalsam bile; ben böyleyim...
Sonuç: Sosyal medya ve bu denli hızla gelişen teknoloji bırakın doğum günlerini hatırlatmayı, artık isimlerimizi unutturdu bize. Keşke eskisi gibi kart yollasak, çiçek buketi fotoğrafı yerine gerçek çiçek yollasak. Elbette herkese değil ama en sevdiklerimize daha özen göstersek, facebook'ta kaybolmasak...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA