Bugün CHP'de yaşananlar sanki yeni bir olaymış gibi yanlış değerlendiriliyor ve bugün bunları eleştirenler yakın geçmişi unutmuş görünüyor.
Yeniden açıldığı 1992 yılından beri SHP bir kez 1994 yılında önseçim yapmış bir partidir. O tarihten bu yana hep atama yapmıştır.
Bu yalnızca yerel seçimler değil genel seçimler için de geçerlidir.
CHP'deki "Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil'den bu konuda bir değerlendirme...
"Bugün aday gösterilmedikleri için isyan edenler bulundukları yerlere atamayla geldiklerini unutmamalıdır. Hatta belediye başkanının vefatından sonra partinin gösterdiği adaya karşı AKP meclis üyelerinin desteği ile başkan olanların sözleri olmamalıdır.
Zamanın il başkanının istifa şantajı ile önce ilçe sonra büyükşehir belediye başkanı olanların aynı silahı İzmir'i parti çıkarlarını gözardı ederek arkadaşlarının çıkarlarını ön plana çıkaracak bir yapılanmayı dayatması parti ilkelerini yok sayan bir yaklaşımdır."
* * *
Bunun en yakın tanıkları o zamanın genel başkanı Baykal ve genel sekreteri Sav'dır. Konakta bir emireri, Çeşme'de arsa takipçisi, Karabağlar'da özel kalem müdürü, Bayraklı'da orada yaşayan partili partisiz kadınların farklı şekilde andıkları adayları da başka şekilde değerlendirmek gerek.
* * *
"Karanlıklar Prensi"ni dinlemeye devam:
"Bu gelişmelerle ilgili olarak ne il başkanına ne de Büyükşehir başkanına söyleyecek bir sözüm yok. Benim sözüm tüm bu gelişmeleri ve olayları bilen CHP Genel Başkanı ve yönetimine. Yalnızca İzmir'de değil Türkiye'nin tüm illerinde yaşanan bu gibi sıkıntıların sorumlusu bu ikili yapıdır. Önceki ekibi tasfiye etmek yaklaşımını anlıyorum ancak yöntem bu olmamalıydı. Bu güne kadar belli kademelerde görev yapan şimdi görev verilmeyenlerin isyan ederek intikam hırsıyla istifa etmeleri ne kadar partili olduklarının bir göstergesidir."
Karanlıklar Prensi'nden son söz:
"Kısacası tüm bunları bilen Kılıçdaroğlu, yönetimi, parti meclisi bu gelişmeleri önleyecek politikalar üretememiş ve sınıfta kalmıştır."
hayattan
Hava ulaşımında yaz sezonunda yenilikler
Türk Havayolları ile Lufthansa'nın ortak kuruluşu SunExpress, 2014 yaz sezonuyla beraber yolcularına daha iyi hizmet vermek amacıyla birçok yeniliği uygulamaya sokuyor. Yeni sistem içinde SunExpress yolcuları, yeni ücret/hizmet sınıfları olan SunEco, SunClassic ve SunPremium'dan birini bütçelerine göre seçebilecek ve uçak içi eğlenceye de, kablosuz bağlantı sayesinde akıllı telefonları ya da tabletleriyle rahatlıkla ulaşabilecek.
SunExpress'in Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın, bu yaz sezonu itibariyle uygulayacakları yeni hizmet ve eğlence konsepti ile yolcuların daha iyi hizmet alacağını ve uçak içinde daha kaliteli zaman geçireceklerini vurguladı.
Aydın şöyle konuştu:
"SunEco en uygun fiyat olacak. Bu sınıfta, yolcular sistemimizdeki en düşük fiyatı ödeyerek, 20 kg'lık bagaj hakkına sahip olacaklar. SunClassic'i tercih eden yolcularımız ise, ücretsiz koltuk rezervasyonunun yanı sıra, alkolsüz içecek ile beraber atıştırmalıkları ücretsiz alacaklar. Bunun yanı sıra ekstradan 5 kg'lık bagaj hakkına da sahip olacaklar. SunPremium'ı tercih eden yolcularımız ise sunduğumuz en yükse kalitede hizmeti de satın almış olacaklar. Bu doğrultuda, SunPreium sınıfını satın alan yolcularımız bacak aralıkları geniş koltuklarda, sunduğumuz yemek çeşitlerinden kendilerine en uygun olanı seçebilecek ve 30 kg'lık bagaj hakkına sahip olacaklar. Bunun yanı sıra check-in işlemlerinde de öncelikleri olacak."
Bütün bu yeniliklerin yanı sıra, uçak içi eğlencede de yeni bir konsept ile yolcuların uçak içinde daha kaliteli zaman geçireceklerini belirten Aydın, "Uçak içinde kablosuz bağlantı ile eğlence hizmeti sunan ilk havayolu olacağız" diyor.
küpe
Aşk ile öksürük hiçbir zaman saklanamaz.
Süleyman Nazif
Günün fıkrası
Yıkılan taht
Cumhuriyetin ilk günlerinde Naşit, sahnede kral rolüne çıkmıştı.
Yine portakal sandıklarından kurulmuş tahta çıkıp oturmak üzere iken, incecik tahtalar çatır çatır çöktü. Kral hazretleri de enkaz içine gömüldü.
Halk kahkahalarla gülerken, Naşit:
"Artık bütün tahtların yıkıldığını bu asırda göreceksiniz" dedi.
Laflama
* Yok "Elimi sallasam ellisi" diye hava atma bakalım. Düştüğünde, varsa, senden iyisi yok be usta!
* Tutturmuşlar ikide bir "Oyuna gelmeyin, oyuna gelmeyin" nakaratını söyleyip duruyorlar. Ben de diyorum ki "Oyuna gelin ülen, yaşayın çocukluğunuzu"!
* Asla sana VEDA etmeyecek birisine yaşamını FEDA etmez misin? Ben şahsen ettim gitti!
* Artık sen sapına kadar değil, ZAP'ına kadar erkeksin. Oturmuşsun televizyonun başına, o kanal senin, bu kanal benim. At elinden o kumandayı!
İbrahim Ormancı'dan