Cumhurbaşkanlığı seçimi bu kez yaz mevsiminin tam ortasında yapılacak. Çoğu kişi yazlıklarda ya da tatil yörelerinde. Peki ne yapacağız, oy kullanmayacak mıyız? Elbette kullanacağız. Bakın size ne yapacağınızı, yazlıklarda olsanız da nasıl oy kullanacağınızın yolunu göstereyim: "Seçmen listelerine, YSK bilgisayarı, nüfus idaresindeki 1. adres kayıtlarına bakarak karar veriyor. Herkes yazlığındaki ilçe nüfus idaresine (Örneğin Çeşme, Bodrum) giderek yazlığını birinci adres olarak kaydettirecek. Bilgisayar da seçmenin yazlığına seçmen kağıdı verecek. Eğer geç kalırsanız gene nüfus idaresine gidip birinci adres kaydı yaptırıp, ilçe seçim kuruluna fatura vs. istedikleri belgeleri vereceksiniz. Hakim de size yazlıkta oy kullanma hakkı tanıyacak.
Üniversite öğrencileri nasıl davranacak ?
Üniversite öğrencileri, öğrenim görmekte oldukları kentin kütüğüne kayıt olup Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanabilmek için şöyle davranacaklar: Yüksek Seçim Kurulu'nun 07.03.2011 gün ve 2011/158 sayılı kararı ile
Seçmen Kütüğünün Güncelleştirilmesi Usul ve Esaslarını gösterir
140/I sayılı genelgenin 7. maddesinin (c) bendine göre öğrenci olup, seçmen niteliği taşıyan ve öğrenim gördükleri yerleşim
birimlerinde oy kullanmak isteyen öğrenciler (askeri öğrenciler hariç),
öğrenim gördükleri okuldan, o okulun öğrencisi olduğunu belirten ve yurt
müdürlüğünden ise o yurtta kaldığını belirten belgeyi almalıdır.
Bu belgelerle yurdun bulunduğu bölgenin il, ilçe nüfus müdürlüklerine
bizzat başvurmak gerekiyor. Öğrenciler il, ilçe nüfus müdürlüklerinden alacakları adres değişikliğinin uygunluğuna ilişkin belge ve eklerini ilçe seçim kurulu başkanlığına teslim ederek seçmen kütüğüne kayıt yaptırabilirler.
hayattan
EXPO 2020 için suç duyurusu!
Tamer Tanyeri, bir ayağı İzmir'de Ankaralı bir işadamı. İzmir Atatürk Lisesini bitirdikten sonra, üniversite için gittiği Ankara'ya yerleşmiş. Gönlünden İzmir sevgisi eksilmeyen Tanyeri, Ankara'da Yeni Asır gazetesi alarak İzmir'i takip ettiğini söylüyor. "Ankara'dan İzmir daha farklı görünüyor" diyen Tanyeri, EXPO 2020'yi İzmir'in alamayacağını, Dubai'nin alacağını net ifadelerle, sonuçlar açıklanmadan 2 yıl önce İzmir'li bazı gazetecilere mail göndererek söylediğini ancak dikkate alınmadığını söyledi.
Tanyeri, gönderdiği mailler ile "İzmir, EXPO 2020 gibi gerçekleşmeyecek hayallere milyon dolarlar harcayacağına, bu paralarla İzmir'in başta işsizlik olmak üzere acil sorunlarına çözüm üretmelidir. Halkın parası Paris seyahatlerinde çarçur edileceğine, sağlık ve eğitim gibi halkın gerçek ihtiyaçlarına harcanmalıdır" diyerek uyarılarda bulunduğunu söyledi. Kendisinin Ankara'dan tespit ettiği bu gerçeği, İzmir'de yetkililerin nasıl olup da göremediğini anlayamadığını ifade eden Tanyeri, Paris seyahatlerinde, ziyafetlerde, kokteyllerde harcanan bu paraların hesabını birilerinin vermesi gerektiğini, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunmak zorunda kaldığını vurguladı.
küpe
Gönüller silahla değil, sevgi ve yüksek gönüllülükle yenilenir.
Spinoza
günün fıkrası
Çerçeveci
Bir motelde birbirine bitişik iki odanın birinde balayını yaşayan bir çift, öbüründe yalnız bir adam vardı.
Yeni evliler konuşuyor, bitişik odadaki yalnız adam da bu konuşmaları dinliyor.
"Sevgilim..." diyor "Saçların o kadar güzel ki, çerçeveletip duvara asmak lazım..."
Damat devam ediyor:
"Hayatım, gözlerin o kadar güzel ki, mümkün olsa çerçeveletip duvara asardım."
"Ya dudakların... Çerçeveletip duvara asmak ve yıllarca bakmak lazım."
"Hele ellerin. O kadar..."
Bu sırada kapı çalındı.
Damat:
"Kim o ?" dedi.
Bitişikteki adam cevap verdi.
"Çerçeveci..."
laflama
* Bir dikili ağacım yok. Çünkü hepsinin üstüne AVM yaptırdım be!
* Özdemir Asaf kadınları sokak ortasında kurşunlayanları görseydi o şiiri mutlaka değiştirirdi "Sana gitme demeyeceğim / Sıkıysa git, Lavinia!"
* Bu kez de hemcinslerime çakayım azıcık. Erkekler evlenmeden kızlar için "Bir içim su" derler. Evlendikten sonra "Kadın 1 ayda 40 ton su kullanılır mı hiç?" derler. Ah ulan bizler ne üç kağıtçı bir cinsiz böyle!
* Yağmur yağıyor, seller akıyor. Arap Bacı, rezidansın camlarını siliyor.
* "Beleş sirke baldan tatlıdır" diyen atalarımız aynı önermeyi neden siyanür için yapmamışlar acaba!
* Yani havsalam almıyor dostlarım. Rüya gibi bir düğünle evlenen çiftler, kabus gibi geçen günler sonrası ayrılıyor!
İbrahim Ormancı'dan