• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
CHP’de bıktıran adaylara veto! ERKİN USMAN

CHP'de bıktıran adaylara veto!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.12.2014, 00:00
Haziran'da yapılacak milletvekili genel seçimleri tüm partiler için büyük önem taşıyor.
Seçim sonuçları partilerin ileriye dönük beklentilerini, ülke siyasetindeki varlığını olumlu veya olumsuz yönde etkileyecektir. Ayrıca kazanana göre ülkenin yönü ve rejiminin "ÖZÜ" belirlenecektir.
Bu çerçevede ülkenin kurucu partisi CHP'nin günün koşullarına göre yeniden yapılanması eğer başarı isteniyorsa kaçınılmazdır.
Bu yapılanmanın iki ayağı vardır. Örgüt ve ideoloji.
CHP'nin "Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil'e göre; fazla derine inmeden bunları sağlayacak faktörleri şöyle sıralamak mümkün.
Örgütü yenilemek için koşulsuz önseçim şart.
Kadıbeşegil diyor ki:
"Yerel yöneticiler 'ellerini' örgütün içinden ve üzerinden çekmeli, sahip oldukları maddi ve manevi olanakları, partinin değil kendi ilke ve görüşlerine göre şekillendirmesinin önüne geçilmelidir.
1980'lerden bu yana, her seçimde, her yere aday olma alışkanlığında olan aday adaylarının artık kendilerini (emekli) etmeleri, kamuoyunda (kardeşim bu partide başka adaylar yok mu?) sorusunun önüne geçilmelidir. Bugüne kadar aday olanlarla partinin geldiği nokta bellidir."
* * *
Bu konuda ısrarcı olmak partinin iktidar olabilmesinin en büyük engeli olarak değerlendirilmelidir.
Sosyal demokrat siyasal bir iktidar dönüşümünü sağlayacak, her alanda evrensel gelişmeleri bu anlayış içerde içselleştirmiş, halkın kabul edebileceği genç, dinamik ve vizyon sahibi kadroları partinin "yeni yüzü" olarak "vitrine" çıkartmak bu yapılanmanın en önemli adımları olacak.
* * *
Karanlıklar Prensi'ni dinlemeye devam:
"İdeolojik olarak sosyal demokrasiden ne anlaşıldığını, başta MYK üyeleri olmak üzere, partinin her kademesinde sorumluluk alanların bir söylem birliği içerisinde olmaları sağlanmalı, herkesin
sosyal demokrasiyi kendine göre değerlendirmesinin önüne geçilmelidir. Önce insan anlayışı ile sosyal demokrat yaklaşımı içselleştirmiş her alanda üretilecek politikalarla halka güven veren bir yaklaşım içerisinde olunmalıdır.
Aday olacakların 25 Aralık'a kadar görevlerinden istifa etmeleri kararı ile istifa edenlerin kimlikleri ve bunların yerlerine getirilecekler, başarı ve iktidar olmak isteyen CHP'nin, bunu sağlayacak yeni bir yapılanmaya gidip gidemeyeceğinin göstergesi olacaktır."

hayattan
Çeşme'de gençlerin barbekü partisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çeşme Gençlik Kolları, Dalyan Kocakarı Plajı'nda ilçede yaşayan Ege Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu öğrencileriyle bir dayanışma yemeği düzenledi.
Etkinlik günler öncesinden sosyal paylaşım sitelerinde de duyuruldu. Dayanışma yemeğine gazeteci yazar Ümit Zileli ile CHP İzmir Parti Meclisi Üyesi Hüseyin Saygılı da katıldı.
Daha önceden etkinliğe geleceği duyurulan Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir ziyaretinin ön hazırlıkları için İzmir'e gittiğinden katılamadı. Kendisini Çeşme Belediye Başkan Yardımcısı Şakir Karadede temsil etti. Fulya Omaç, "Bu etkinlikte bidonlarda ateşler yakıldı, denize oltalar salındı, mangallardan dumanlar yükseldi ve gençler hep birlikte güzel bir Pazar günü geçirdi" diyor.

küpe
Güzellik için, saadet gibi bir müstahzar yoktur.
Lady Biessington

günün fıkrası
Geç kalmış

Akşamüstü eve girer girmez karısı seslendi:
"Annem bugün büyük bir kaza geçirdi. Duvardaki saat az daha başına düşüyordu."
Adam cevap verdi:
"O saaatin zaten daima geç kaldığını senelerdir bilirim."

laflama

* Hissizseniz, demek ki yaşadığınız tecrübeler acı. Bence çok hislisiniz.
* Bana kalırsa bu dünyada en değerli inci, başkasını incitmemek!
* Hani "Akmasa da damlıyor" derler ya. Ben de diyorum ki "Evet damlıyor ama o damlaların sesi insanın kulağını tırmalıyor."
* Kimilerine göre EMEK yalnızca ağzında bir şeyler GEVEL-EMEK!
* Cemal Süreya'dan esinlenerek diyorum ki; Daha nen olaydım? Finansör'ünüm ben senin!
* Balonlarım yok artık. Balon çıkan umutlarım var!
* E-postalara yanıt vermek zararlıymış. Sanki zır zır çalan cep telefonuna yanıt vermek daha sağlıklı!
* "Analar ağlamasın" diye bir klişe laf vardır ya. Ben devamını getireyim. Bence yetmez; hayvan haklarına da özen gösterilsin. Danalar da ağlamasın!
İbrahim Ormancı'dan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA