Bu Kürt işinden bıktım artık, Türkiye'nin başka sorunları, başka başarıları yokmuş gibi herkes bu konuyla meşgul.
Oysa hem çevremizde hem de ülkemizde başka önemli gelişmeler var. Mesela Suriye Türkmenleri ilk kez devlet katında kabul gördüler. Cumhurbaşkanımız onlara bir yemek vererek ne kadar değer verdiğimizi gösterdi. Başbakan keza öyle, Dışişleri Bakanı en üst seviyede alakadar oldu gelen heyetle. Suriye'deki Türkmenleri kimse hafife almasın, onlar da bölgenin yeni aktörlerinden. İki milyona yaklaşan Türkmenler Suriye'nin yeni mimarisinde mutlaka rol alacaklar. Türkiye bu kabullerle dünyayı hazırlıyor. Suriye ovasında Kürt devleti hayalleri görenlerin biraz da Türkmenler gerçeğine kafa yormasında fayda var.
***
Alın size üstü örtülen ve Kürt meselesine kurban giden bir gündem maddesi daha. Bilindiği gibi onlarca yıldır bize büyüklerimiz bir olay anlatırlar, derler ki, aslında bizim topraklarımızda bol miktarda petrol var, biz petrol zengini bir ülkeyiz. Nitekim petrol aramak için açılan kuyulardan tam da petrol çıkıyorken dünyanın büyük emperyalist devletlerinin zoru ve baskısıyla bu kuyulara beton dökerek kapattık. Evet, bunu anlatırlardı ve ben tüm öğretim hayatım boyunca bu hikayeyi hem sağcılardan hem de solculardan dinledim durdum.
Şimdi yeni bir gelişme var. Muhalefete göre emperyalizmin oyuncağı olan AK Parti'nin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı yaptığı bir açıklama ile üzerine beton dökülen kuyuları tekrar açacaklarını ve ürettikleri petrolü satacaklarını söyledi. Şimdi kafam karıştı, ya bize hayatımız boyunca söylenen anti-emperyalist nutuklar yalandı ya da AK Parti emperyalistlerin oyuncağı değil!
Biri bize bu durumu bir izah etse hiç fena olmayacak!
***
Yine geçen haftanın gündemi içerisinde araya kaynayıp giden bir haber vardı gazetelerde.
Savunma Sanayi'nin müsteşarı Murat Bayar, Türk harp sanayinin başarılarını tek tek sıraladı.
Türkiye'nin yüzde yüz yerli ATAK helikopterlerine şimdiden sipariş yayıyor. ATAK derken biraz durmak gerekiyor. Amerikan Apaçi helikopterlerinin daha gelişmiş bir modelini düşünün, işte öyle bir savaş aracı ATAK.
İlk milli tankımız ALTAY'ın 2014'de TSK envanterine geçeceği müjdesi veriliyor. Yine aynı şekilde ALTAY deyip geçmeyin, bu tanklar teknoloji bakımından şu anda dünyanın en iyilerinden biri. Tabii ki yüzde yüz yerli.
Daha bir ay önce denemesi başarıyla sonuçlanan CİRİT adlı füzeyi de unutmayalım. Sekiz kilometrelik füze havadan karaya atılıyor. Yani ATAK helikopterine monte ettiğiniz füzeyle istediğiniz noktayı vuruyorsunuz. Terör devam ederse bundan böyle mağara ağızlarında Mehmetçiği şehit vermeyeceğiz, bu silahlar vuracak hedefleri.
İnsansız hava aracımızı (İHA) ise çoktan yaptık. ANKA görevine başlıyor. Benzerlerinden daha kullanışlı bir teknoloji harikası bu. Şu anda uzayda görev yapan GÖKTÜRK-2 uydusuyla koordineli bir biçimde çalışacak.
Ve müsteşar Murat Bayar hepimizi gururlandıran bir müjde daha veriyor: On yıla kadar Türkiye kendi savaş uçaklarını yapacak.
Bütçesindeki savunma harcamalarını üçüncü sıraya düşüren Türkiye daha geçen yıl dünyaya 8 milyar dolarlık silah sattı. Bugün bir savunma sanayine sahip olabildiği için yapabiliyor bunu.
Tamam, terör filan önemli de, bu gelişmeler de az önemli değil hani.