• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Erkek erkeğin kurdu

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.03.2015, 00:00
En sevmediğim ve bana çok klişe gelen cümlelerden biridir "kadın kadın kurdudur" cümlesi. Her yerde duyuyoruz. Televizyonlarda da. "Bayan" lafına nasıl sinirleniyorsam bu cümleyi kadınlardan duyduğumda da sinirleniyorum. Geçenlerde "İşte Benim Stilim" yarışmasındaki bir kadın yarışmacı söyledi bu lafı, çok özlü bir söz söylüyormuş edasıyla. Neyse ki İvana Sert, bu söze katılmadığını belirtti ve ayrıca kadınların birbirine destek olması gerektiğinin altını çizdi.
Ben de bir kez daha çizmek istiyorum: Kadınlar bu bir tuzaktır. Erkeklerin kadınları birbirine düşürmek ve aradan sıyrılmak için uydurduğu bir yalan. Niye birbirimizin kuyusunu kazalım? Elbette rakip olacağız, birbirimizle yarışacağız, belki aynı erkeği seveceğiz veya aynı koltuk için mücadele edeceğiz. Bunlar hayatın gerçekleri. Niye sadece kendi cinsimizi düşman gibi görmeye çalışalım ki!

KÖTÜLÜĞÜN SEBEBİ
Erkekler birbiriyle çok mu dostlar? Görüyorsunuz işte her akşam haberlerde birbirleri hakkında neler söylüyor siyasiler. Birbirlerine yumruk sallıyorlar. Veya futbol camiası. Futbolcusundan taraftarına veya başkanından yorumcusuna neler söylediklerine hepiniz şahitsiniz. Onlar diyorlar mı "erkek erkeğin kurdudur, bir erkeğin hayattaki en büyük düşmanı erkektir". Söylemiyorlar tabii ki. Hatta erkekler başlarına gelen her kötülüğün sebebini kadına yüklüyorlar.
Bir erkek iki kadınla birlikte olduğunda, kadınlar erkeğe tepki göstereceklerine birbir
lerine düşman olurlar. Birinci kadın ikinci kadını "kocasını elinden almakla", ikinci kadın da birinci kadını "istenmediği halde kocaya yapışmakla" suçlar.
Onlara göre diğer kadın olmasaydı çok mutlu olacaklardı. Oysa o veya diğeri, fark etmez. Erkek bir seçim yapmadıkça arada hep birileri olacaktır.
Ayrıca sevdiğimiz kadın veya erkek bizi sevmeyebilir. Veya sevmekten vazgeçebilir. Başka birine aşık olabilir. Güle oynaya karşılayacağımız bir şey değildir bu ama başa gelirse yapacak bir şey yok. Üzüleceğiz elbette, ağlayacağız, depresyona gireceğiz ama bizi sevmeyen birini hayatımızdan çıkarmaya bakacağız. Yok öyle, "Bana yar olmayan başkasına olmasın" düşünceleri. Unutmayın, sevmek, bazen çekip gitmesini bilmektir.

DÜŞMAN KİM?
Geçenlerde televizyon programlarından birinde denk geldim. İlahiyatçı bir erkek profesör, kocası tarafından aldatılan kadına "Yapacak bir şey yok. Katlanacaksın, kader.. Sana tavsiyem nikahını sakın verme!" önerisinde bulundu. Ne kadar yanlış bir örnek. Nikahı vermeyince ne olacak? Adam gidip imam nikahıyla evlenecek, çocukları olacak, hayatını yaşayacak, karısına ve ondan olan çocuklara bakmayacak, boşanmadığı için nafaka da vermeyecek ve onları mutsuzluğa mahkum edecek. Nikahı kendisinde kalan kadına düşen de "Bir gün geri gelir" diyerek kocanın dönüşünü beklemek olacak. Bu mudur kadınlardan istenen?
Aslında işte kadınlara önerilen şey bu: "Kocadan nefret etme, onu rahat bırak, dönmesini bekle ama sen öfkeni öteki kadına yönelt. O senin kocanı elinden aldı."
Bu, erkekler tarafından kurulan büyük bir tuzak.
Oyuna gelmeyin kadınlar. Aşkta, işte, siyasette en büyük rakibimiz kadınlar değil, erkekler. Özellikle iş ve siyaset hayatında. Erkekler kadınları kendilerine gerçekten rakip gördükleri için, birbirlerine kırdırıp aradan sıyrılması tercih ediyorlar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA