• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Erdoğanfobi nereye kadar?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.04.2014, 00:00
Cumhurbaşkanlığı tartışmaları bir kez daha gösterdi ki; Türkiye'deki muhalefet partilerinin tek geçerli stratejisi Tayyip Erdoğan karşıtlığı...
30 Mart'ta sandıktan çıkan sonucu hiç anlamadıkları için şimdi de Çankaya'ya ortak aday arıyorlar.
Devlet Bahçeli'nin hakkını yemeyelim, bu işin üstleniciliğini CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yapıyor.
Yakın tarihteki sayısız örnekler gibi bu siyasi mühendislik çalışması da tutmayacak.
Yerel seçimde "Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin" diyenler kulübü, şimdi de koro halinde "Aman Erdoğan Köşk'e çıkmasın da kim çıkarsa çıksın" diye bağırıyor.
Durumları o kadar vahim ki, 2007'de eşinin başı kapalı diye Cumhurbaşkanı olmasını istemedikleri Abdullah Gül'ün devam etmesine bile razılar.
Gül olmazsa Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ı istiyorlar...
Kılıç, Türkiye'nin hukukçu olmayan ilk Anayasa Mahkemesi başkanı.
2007'de o göreve geldiğinde bugün kendisini Çankaya'da görmek isteyenler neler neler söylemişlerdi hakkında!
"Kılıç'ın başkanlığı AKP'nin Anayasa Mahkemesi'ni ele geçirmek için attığı en büyük adımdır!"
"Laiklik ve Atatürk düşmanı bir Anayasa Mahkemesi başkanı istemiyoruz!"
Nereden nereye değil mi?
Tek sermayeniz Erdoğanfobi olunca, dün 'kara' dediğinize bugün işte böyle 'ak' demek zorunda kalırsınız.
CHP ve MHP'nin kaybetmeye mahkum siyaset yapma tarzları artık ömrünü tamamladı.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin bunu anlamak için daha kaç seçim yenilgisi görmeleri gerekiyor acaba?

Türkiye'ye Cumhurbaşkanı, CHP'ye yeni lider seçilecek

Ağustos'taki Cumhurbaşkanlığı seçimi her açıdan kritik.
Cumhurbaşkanı'nın ilk kez halk tarafından seçilecek olması, parlamenter sistemin resmiyette olmasa da fiiliyatta işlevini kaybetmesine neden olacak.
Yüzde 50 ile seçilecek bir Cumhurbaşkanı, yetkileri sabit kalsa bile seçilmiş hükümetten daha büyük bir halk desteği ile o koltuğa oturacak.
Türkiye'de Tayyip Erdoğan dışında yüzde 50'yi görecek bir siyasi figür yok.
Zaten bu yüzden Çankaya'ya çıkması kimse için sürpriz olmayacak.
Asıl mesele Erdoğan sonrası siyasetin, özellikle de muhalefetin nasıl şekilleneceğinde...
Cumhurbaşkanını halka seçtirmek parlamenter sistemle vedalaşmanın ilk adımını atmak anlamına geliyor...
Yüzde 50 ile seçilecek Cumhurbaşkanı nasıl psikolojik olarak Başbakan'ın üzerinde olacaksa, CHP'nin en az yüzde 45 oy alması muhtemel Köşk adayı da partinin potansiyel lideri konumuna gelecek.
Ağustosta hem yeni Cumhurbaşkanını hem de CHP'nin yeni liderini seçmeye hazır mısınız?

Danışma Meclisi önerisi

CHP'de yerel seçimden hemen sonra başlayan ve dozu giderek artan tartışma bitecek gibi görünmüyor.
İlginçtir, bu tartışmaları bitirmesi gereken adam pozisyonundaki Ali Engin ısrarla ateşin üzerine benzin döküyor.
Bütün bu hengamede eski il başkanlarından Rıfat Nalbantoğlu'nun yaptığı öneri ilginç.
"Tartışmaların sona ermesi ve partinin zarar görmemesi için İl Başkanı Ali Engin'in çağrısıyla Danışma Meclisi toplansın..."
Bugüne kadar ki söz ve eylemlerini düşününce, Engin'in kimseye danışmak isteyeceğini sanmıyorum.
Ama selefinin bu önerisine kulak verse iyi yapar.
Çünkü gidişat pek iyi görünmüyor.
Hem kendisi hem parti açısından...

Böyle Meclis mi olur?

Sonunda bunu da gördük...
Türkiye'nin ana muhalefet partisinin lideri TBMM çatısı yumruklu saldırıya uğradı!
Kimdi, niye saldırdı; şu aşamada bu soruların bir önemi yok.
Önemli olan, yüzlerce polisin görev yaptığı TBMM'nde böylesine bir rezaletin yaşanması.
Kemal Kılıçdaroğlu ucuz kurtuldu, büyük geçmiş olsun.
Allah korusun çok daha kötü bir durumla karşı karşıya kalabilirdi.
Çünkü TBMM'nde ciddi bir güvenlik problemi var.
Her Salı günü Meclis'in koridorları yol geçen hanına dönüyor.
Siyasi partilerin grup toplantılarını yaptığı salonlar bir stadyumdan farksız.
İzdihamdan ziyaretçilerin alındığı localarda her hafta çökme tehlikesi yaşanıyor.
Sırf yemek ucuz diye Meclis'e gelip giden insanlar var.
Güvenlik için alınan tedbirler Salı günleri delik deşik ediliyor.
Bu rezalet giderilene kadar kimse bir daha 'parlamentonun saygınlığı' diye başlayan parlak cümleler kurmasın.
Ana muhalefet partisinin liderinin yumruklandığı Meclis'in saygınlığı mı olur?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA