• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Maliye politikaları Ekim enflasyonunu körükledi ZEKERİYA MUTLU

Maliye politikaları Ekim enflasyonunu körükledi

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.11.2011, 00:00
Daha önce bu köşede yayınlanan yazılarımızda Türk ekonomisinde dikkat edilmesi gereken bir döneme girildiğine dikkat çekmiş, alınan ekonomik önlemler neticesinde enflasyonun yükselebileceğini ifade etmiştik. Nitekim, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Ekim ayına ilişkin enflasyon rakamları bu öngörümüzü doğrular nitelikte olmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Ekim ayına ilişkin enflasyon rakamlarına göre enflasyonda ciddi artış yaşanmış, Tüketici Fiyatları Endeksi'nde yüzde 3.27, Üretici Fiyatları Endeksi'nde ise 1.60 oranında aylık enflasyon görülmüştür.

İZMİR 4. SIRADA

Ekim ayında yaşanan tüketici enflasyonu neredeyse yıllık enflasyonun yarısı düzeyine ulaşmıştır. Bu durum 2011 yılı enflasyon hedeflerinin tutturulmasında güçlükler yaşanacağını göstermektedir. İzmir'de ise TÜFE enflasyonu Ekim ayında yüzde 3.53, son bir yılda ise yüzde 7.78 olarak gerçekleşmiştir. Bu verilere göre İzmir Ekim ayında en yüksek enflasyonun gerçekleştiği 4'üncü il olmuştur.
Ana harcama grupları itibariyle bir değerlendirme yapıldığında Ekim ayında enflasyon oranlarının:
a) Alkollü içecekler ve tütün grubunda yüzde 14.11,
b)Giyim ve ayakkabıda yüzde 7.99,
c)Gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 4.04,
d)Lokanta ve otellerde yüzde 1.00,
e)Ulaştırmada yüzde 0.61, olarak gerçekleştiği görülmektedir.
ÖTV artışının enflasyon üzerindeki etkisi çok belirgin hale gelmiştir. Doğalgaz ve elektrik zamları da enflasyonu körükleyen önemli bir faktör olmuştur. Dolayısıyla Merkez Bankası para politikalarıyla enflasyonu kontrol etmeye çalışırken, ÖTV artışı ve zamlar ile uygulanan maliye politikalarının enflasyonu artırdığı görülmektedir. Bu durum para ve maliye politikaları arasında senkronizasyon ihtiyacının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

ARTIŞ TRENDİ SÜRÜYOR

ÜFE enflasyonu, daha çok üretim maliyetlerindeki değişmeleri yansıtmaktadır. Üretici Fiyatları Endeksi, Ekim ayında yüzde 1.60, yıl başına göre yüzde 11.48, son bir yıla göre ise yüzde 12.58 oranında artış göstermiştir. Bu durum ÜFE enflasyonunun artış trendini sürdürdüğünü göstermektedir.
Alt sektör bazında değerlendirme yapıldığında ise Ekim ayında:
a) Tarım ürünleri fiyatlarının yüzde 3.99,
b)Sanayi ürünleri fiyatlarının toplamda yüzde 1.16,
c)İmalat sanayi ürünleri fiyatlarının 0.86,
d)Elektrik gaz ve su ürünleri fiyatlarında ise yüzde 3.34 oranında artış yaşandığı görülmektedir.
ÜFE enflasyonuna ilişkin gelişmeler incelendiğinde; mevsimsel geçiş ile zam ve ÖTV artışının etkisinin ÜFE'de de belirgin olarak görüldüğü söylenebilecektir.

ESNAF ETKİLENECEK

Türkiye enflasyonla mücadelede oldukça zor bir döneme girmiştir. Ekonomi çevrelerince hem TÜFE hem de ÜFE enflasyonunun yılın kalan aylarında da artma eğilimi göstereceği ifade edilmektedir. Bu nedenle 2011 yılı enflasyon hedeflerinin tutturulamayacağı tahmin edilmektedir. Hükümet tarafından ekonomiyi daraltmak ve bütçe dengelerini daha da güçlendirmek için uygulanan maliye politikaları maliyet enflasyonunu körüklemektedir.
Üretici ve satıcılar talep gerilemesini önlemek amacıyla uzun süredir maliyet artışlarını perakende fiyatlara yansıtmamaya çalışmışlardır. Ancak kur artışlarının yanı sıra, yapılan son zam ve vergilerden sonra üreticiler ve perakendeciler daha fazla dayanamamış ve talebin daralacağını bildiği halde fiyatlarını artırmak zorunda kalmıştır. Bu nedenle yılın geri kalan bölümünde fiyat artışlarının da etkisiyle iç talepte daralma kaçınılmaz görünmektedir.
Her zaman dile getirdiğimiz gibi, iç talepde görülecek daralmalar, esnaf sanatkarlarımızın işlerini olumsuz etkileyecektir. İnsanların alım gücünün düşmesi, daha az tüketim yapmaları, doğrudan halka mal ve hizmet sunan esnaf sanatkarlarımızı iş yapamaz hale getirecektir.
Bir kez daha görülmüştür ki, eş zamanlı olarak hem fiyat istikrarını sağlamak, cari açığı azaltmak hem de ekonomik büyümeyi hedeflemek oldukça güç bir durumdur.
Bu düşüncelerle alınan tedbirler sonucu ortaya çıkan olumsuz tablodan da en fazla reel kesim etkilenmektedir. Bu nedenle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kararlar alınırken üretim ve istihdam yapan kesimlerin, özellikle de desteğe ihtiyaç duyan küçük işletmelerin gözetilmesi, ekonomik istikrar ve piyasaların canlı tutulması açısından zorunluluk arz etmektedir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA