Sadece yedikleri değil evleri de organik


İnşaat Mühendisi Hüsnü Aşçı ve Ziraat Mühendisi Esen Hanım, bahçelerinde sebze ve meyvelerinin yanı sıra et ve yumurtalarını da üretiyor... 17 dönümlük arazide doğayla iç içe yaşam süren Aşçıların evi Türkiye'de bir ilk...


Hüsnü Aşçı... Organik yaşamın tüm nimetlerinden faydalanan bir doğa aşığı... Bedensel ve ruhsal sağlığını, doğal yaşama borçlu olduğunu söyleyen Hüsnü Bey, kendi meyve ve sebzesini yetiştiriyor, kendi etini ve yumurtasını üretiyor... Yaşadığı ev bile her şeyi ile organik... Kendisini doğanın bir parçası olarak gören ve ailesiyle tamamen hormonsuz bir yaşam sürdüren Aşçı ile onun yarattığı olağan dış dünyada doğal yaşam üzerine söyleştik.
Eminim ilgiyle okuyacaksınız...
* Öncelikle sizi okurlarımıza tanıtalım...
- 1951 doğumluyum... İzmirliyim.... 36 yıllık inşaat mühendisiyim. Serbest müteahhitlik yaptım. 15 yıldır da emekliyim. Ancak mesleğimi devam ettiriyorum. Aynı zamanda yapı denetim firmalarında proje kontrol uzmanlığı yapıyorum.
* Ne zamandır organik yaşıyorsunuz?
- 22 yıldır... 10 yıl karavanda yaşadık. 12 yıldır da bu organik evde yaşıyoruz. Eski Foça Kavşağı'na gelmeden konumlanan 17 dönümlük bir arazi burası. Doğal yaşamın tüm nimetlerinden yararlanıyoruz. Örneğin her türlü sebze ve meyvemizi hormonsuz, ilaçsız ve suni gübresiz olarak kendimiz yetiştiriyoruz. Bir nevi ekolojik tarım yapıyoruz burada. Yetiştirdiğimiz her şeyin lezzeti, kokusu tarif edilemez güzellikte inanın...
* Kuzularınız, tavuklarınız da var...
- Evet... Hatta bir süre önce ineklerimiz de vardı. Ama malesef çalındı. Sırf o yüzden ekstra güvenlik önlemleri almak zorunda kaldım.
İki de kangal köpeğimiz var. İnanın onları beslemek onlarla ilgilenmek muhteşem derecede keyif ve huzur veriyor insana.
Buradaki her şey, doğanın bize bir armağanı...
ÇOCUKLUĞA ÖZLEM
* Böyle bir yaşam sürmeye nasıl karar verdiniz?

- Çocukluğum Seferihisar'da geçti... Orada kerpiçten bir evimiz vardı. Büyük bir bahçemiz ve yetiştirdiğimiz sebze ve meyveler...
İş gereği şehir yaşantısına girmek zorunda kaldık. Büyük bir stres içinde yaşamak zorunda kaldığımızı fark ettiğimde, şehre adapte olamadığımı da anladım. Çocukluğumdaki o doğal yaşam hep özlemimdi. Ve o yaşamı kendim ve ailem için yeniden kurma kararı aldım. 17 dönümlük bir arazide hayalimdeki dünyayı kurmanın mutluluğunu yudumluyorum.
* Yediğiniz içtiğiniz gibi eviniz de organik... Hatta Türkiye'de organik evi ilk yapan kişi olma gibi bir iddianız var.
- Evet... Türkiye'de ilk ben yaptım bu tür bir evi. 1-2 yıl önce İstanbul'da biri daha yaptı. Bu ev meditasyonun bana armağanı aslında. Hayatımın zor bir döneminde meditasyonla tanıştım.
Meditasyonun başlangıcında sağlıklı yaşam var. Nasıl sebze ve meyveleri hormonsuz yememiz gerekiyorsa, yaşadığımız yerin de hormonsuz olması gerekiyor bu felsefeye göre.
İşte bu noktada doğal yaşamla uyumlu mimari devreye giriyor. Ve bu evler Sanskritçe bir kelime olan "Sthapatya Veda" bilgisi ışığında inşa ediliyor. 'Sthapatya' kurmak, 'Veda' ise bilgi anlamına geliyor. Doğru yöne yönlendirerek kurmak anlamı taşıyor. Kısacası doğal yasayla uyumlu mimariler diyebiliriz bunlara.
DÜNYA UYGULUYOR
Yani tamamen hormonsuz, organik evler.... Bu evler sağlıklı yaşamımızda faydası olması için binlerce yıl evvel Hindistan'dan gelen bilgiler ışığında oluşturuluyor. Dünyaya bundan 10-12 yıl önce Hollanda'dan yayılmaya başladı. Ben de tam o dönemde bir ev yapma arayışına girmiştim. Projelerimi çizmiştim, ruhsatımı almıştım, her şey hazırdı evimi yapmam için. Ama bu evi duyunca elimdeki tüm projeyi yırtıp attım. Ve bu evi yapmak için kolları sıvadım. 1 yıl kadar Hollanda'dan "Sthapatya Veda" bilgisi aldım. Kendi projemi kendim çizdim. Evimin inşası 1 yıl sürdü. O günden beri ailemle, yaz-kış burada yaşıyoruz.
* Ülkemizde pek bilinmeyen bu evlerin dünyadaki popülerliği ne durumda?
- Dünya bu evlerin yaşama sağladığı büyük katkıları çoktan fark etmiş ve bu evlerde yaşamaya başlamış durumda.
Hatta siteler ve okullar "Sthapatya Veda" kurallarına uygun şekilde yapılıyor. Dünya bu evlerin kıymetini kavramış, maalesef bu bizde çok bilinmiyor.
Türkiye'de bu evlerden yapmak için arazi arayışındayız. Ama konum çok önemli olduğu için uygun yer bulmakta zorlanıyoruz. Bu evlerin yer seçiminde birtakım kriterler var. Örneğin güneyinde büyük kütleler halinde su bulunmayacak, yönler evin konumuna uygun olacak ve mezarlığa yakın olmayacak gibi...
GÜNEŞ TEMEL ALINIYOR
* 'Konum bu tür evler için önem taşıyor' dediniz... Hangi yönlere konumlandırılıyor evler?

- Konum organik evin en önemli ayrıntısı... Ev kesinlikle güneşe göre konumlandırılmalı. Evin girişi tam doğuya bakmalı. Meridyen ve paralerlere uygunluk da bu noktada oldukça önemli.
Çünkü meridyen ve paralerlerin de bize ve yaşamımıza etkisi var. Ev tam doğuya baktığında ve doğudan eve girildiğinde evde huzur ve mutluluk olurmuş bu bilgiye göre. Gerçekten de öyle oluyor... (gülüyor) Ayrıca çitlerle çevrili kare şeklinde bir bahçe olmalı. İşte evimiz bu bahçenin tam ortasında yükselmeli.
Mutfak güneydoğuya bakmalı. Yemek masası ise güneyde tam ortada olmalı. Çünkü orası mideyi ve sindirim sistemini çalıştıran tek bölge.
Tam kuzeyde ise beyin çalışıyor. O yüzden de çalışma odası kuzeyde, çalışma masanız ise tam ortada olmalı. Yatak odaları kuzeyde, oturma odaları güneybatıda olmalı. Tuvaletin yeri ise batıda.... Klozetin yönü dahi ayarlı. Tüm kapılar evin merkezine doğru bakmalı. Evin tam ortasında, yani merkezinde hava sirkülasyonu yaratacak çatı penceresi bulunmalı. Çatı ve diğer kapı, pencereler açıldığında evin içinde inanılmaz bir hava sirkülasyonu sağlıyor. Bu da nefes almanız ve artı, iyonların evin içinde dolaşması anlamına geliyor.
Manyetik alan ve kimyasallar yok
* Evin organik yapısını nasıl sağlıyorsunuz peki?

- Adından da anlaşılacağı gibi evde kullanılan malzemenin organik olması, yani hiçbir kimyasal ya da suni mazeme kullanılmadan doğa yasalarını gözeterek oluşturulması gerekiyor.
Bu evler kimyasal ürünlerden, petrol malzemelerinden, demirden, betondan ve manyetik alanlardan uzak bir yaşam alanı.
Örneğin evde 12 wolt enerji kullanılıyor. Kablolar evin içerisinden geçirilmiyor. Kesinlikle evin dışından geçiriliyor. Bu da evde oluşacak manyetik alanı ortadan kaldırıyor. Onun dışında evin yüzde 70'lik kısmı tamamen kereste... Kalan 30'luk kısım ise taş ve yığma tuğla... Bu tuğlalar ise evin reisinin fizyolojik yapısı göz önüne alınarak oluşturuluyor. Kişinin beden yapısında bazı ölçüler isteniyor ve o ölçülere göre evin büyüklüğü, yüksekliği ve duvar kalınlıkları belirleniyor.
Örneğin benim ölçülerime göre duvar kalınlığım 32.6 cm. Ve ben 32.6 cm özel yığma tuğla yaptırdım bu ev için. Duvar boyası kullanılmıyor. Kireç sürülüyor. Bu da duvarların nefes alması demek. Aslında evdeki her ayrıntı, kullanılan her malzeme evin nefes almasını, dolayısıyla sizin nefes almanızı sağlıyor. Bu bina canlı, bizimle birlikte yaşıyor adeta.

Huzur ve mutluluk kaynağı
* Oldukça serin bir ev.... Hatta klima soğukluğu hissediliyor?

- Aynen öyle... Yazları serin, kışları ise sıcak bu evler... Önemli olan hava çünkü... Nefes alan bu ev, güneş ile ısınıyor, hava sirkülasyonuyla serinliyor...
* Burada yaşamaya başladıktan sonra hayatınızda neler değişti?
- Evimiz içinde yaşayanlara büyük bir huzur ve mutluluk veriyor. Bir kere inanılmaz rahatlıyorsunuz. Bunu en iyi sabah uyandığınızda fark ediyorsunuz. Aldığınız havanın bile farklılığını hissedebiliyorsunuz. Uykunuzu güzel aldığınız için dinç uyanıyorsunuz. Enerjik ve neşeli oluyorsunuz. Evin huzuru ve sağladığı faydaları, saymakla bitiremem inanın...
* Peki ne kadara mal oluyor?
- Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, betonarme yapılardan sadece yüzde 10 ya da 20 yüksek bedele... Ama inanın bu küçük fark, yaşamanın kıymetini anlamanızı sağlıyor, adeta sağlıklı bir yaşamın anahtarı oluyor.
'Migreni geçiren ev!'
* Evinizle ilgili yaşadığınız ilginç olaylar oldu mu hiç?

- Olmaz mı... İlk aklıma geleni anlatayım hemen... Restoran işlettiğim sıralarda müşterilerimden biriyle sohbete dalmıştık. Kendisi de inşaat mühendisiydi. Ona evi gösterdim. Eşi de vardı. Eşi birden, 'Başımın ağrısı geçti' dedi. Meğer kadının migreni varmış ve içtiği ilaçlar hiç fayda etmezmiş. O günden sonra bunu duyan yakınları evi görmek için akın etmeye başladı. "Burada baş ağrısına iyi gelen bir ev varmış" diye. Böyle etkileşimler oluyor. Aile dostlarımız da evin rahatlattığını hatta aralarında uyku sorunu çekenler, rahatlıkla uykuya daldıklarını söyler hep.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.