Sese ve size özel bağlama üretiyor

TANSU EDİP GÖKBUDAK

Yıllar önce Dokuz Eylül Üniversitesi Harita Kadastro Bölümü'nden mezun olan ancak ailesindeki bağlama çalma geleneğini devam ettirmek isteyen Ümit Çiçekçioğlu, Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı'nda okudu. Ardından burada Çalgı Yapım Bölümü'nde öğretim üyesi olan Çiçekçioğlu, üniversite dışındaki zamanını kendisine ait bağlama yapım atölyesinde geçiriyor. Burada maun, ardıç ve dut ağaçlarından el yapımı bağlamalar yapan Çiçekçioğlu, bağlamanın fabrikasyon üretimle değil, el yapımıyla daha kaliteli olduğunu söyledi.
FİBONACCİ YÖNTEMİ
Ancak Çiçekçioğlu, bağlamaları geleneksel yöntemle yapılan bağlamalardan çok daha farklı bir yöntemle yapıyor. İlk olarak bağlama yaptırmak isteyen kişiye hangi ses aralığında çalacağını soran Çiçekçioğlu, ardından 3 aylık bir süreç içinde yer alacak bağlama imalatı için kolları sıvıyor. Önce bağlamaya uygun bir ağaç seçen Çiçekçioğlu, ardından herkesin ünlü matematikçi biliminsanı Fibonacci'nin teoremi olan "Altın Oran" yöntemi ile bağlamasını üretmeye başlıyor. Altın oranın doğanın her yerinde olduğunu ve uygulandığında her yerde olumlu sonuçlar verdiğini kaydeden Çiçekçioğlu, "Bu yöntem sayesinde bağlamadan çok daha fazla verim elde ettik. Geleneksel yöntemle yapılan bağlamalarda tellerdeki ses tınısı azaldıkça tizleşmeye başlıyor. Ancak altın oranda ses daha fazla yüksek kalitede çıkıyor.
Bunun yanı sıra altın oranlı bağlamada sesin tınısı azaldıkça hiçbir bozulmaya uğramıyor. Ses azalarak aynı kalitede çıkmaya devam ediyor" diye konuştu.
Çiçekçioğlu bunun sırrının ise; altın oranla bağlamada ses eşiğinin daha önde, geleneksel bağlamada ise daha geride olması olarak nitelendirdi. Çiçekçioğlu bu nedenle de geleneksel yöntemli bağlamanın kapağının daha hızlı bozulduğunu ve daha çok masraf çıkardığını kaydetti.
HER AĞAÇ FARKLI
Her ağacın iyi bir bağlama olamayacağını belirten Çiçekçioğlu, en iyi bağlamaların dut, ardıç ve maun ağaçlarından yapıldığını söyledi. Çiçekçioğlu şöyle konuştu; "Dut sert bir ağaç olduğu için daha tiz karakterlidir.
Ardıç çok yumuşak olduğu için bas karakterli bir ağaçtır. Maun orta sertlikte bir ağaç olduğu için tizi ve bası çok iyi dengeler.
Maun tercihimizdir. Dut biraz geleneksel olduğu için çokça tercih ediliyor.
FABRİKASYONA TEPKİ
Çalgıların kişiye özel olması kanaatinde bulunduğunu söyleyen Çiçekçioğlu, "Bu nedenle bağlamaları el yapımı yapıyoruz. Ama çoğu atölyede fabrikasyon işi bant sistemi geçerlidir. Günde 50-60 bağlama yapanlar var. Bu da aya vurunca binleri geçiyor.
Bu da katliam aslında. Ona bağlama denilmez. Bağlama bu kadar basit bir enstrüman değil. En az 2 bin yıllık geçmişi var. Kopuzdan gelme çünkü.
Bağlamayı herkes ustasından gördü. Hem çok fazla atölye var hem de gereğinden fazla zamana yayılmadtan çok kısa sürelerde yapılıyor. Kişiyi müzikten soğutmaya gidecek kadar sorunlu çalışmalar bunlar.
Biz burada ardıç, dut ve maun ağaçlarını kullanıyoruz.
Bunun dışında oyma dut ve kestane kullanıyoruz." Çiçekçioğlu öte yandan bağlama yapan ustaların aynı zamanda iyi bir bağlama sanatçısı olması gerektiğini söyleyerek, "Bağlama çalmayı bilmeyen kişi bağlama ustası olmamalıdır" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.