Kahkaha tufanı üstat Sinan Genç

Sinan Genç sporyazarlarının gülüdür, mesleğinin aşığıdır. Gece gündüz çalışır. Bu yoğun tempoda başından geçen olaylarla da ünlüdür. En tatlı yanı, bir gaf yaptı mı gelir, herkese anlatır, hiç saklamaz. Sinan'ın bombalarının tamamını yazsanız bir kitaba sığmaz.

GÜRKAN ERTAÇ

Sinan'ın eski eşi, bir kolejde öğretmendi. Sinan genelde perşembeleri izin yapar. O gün eşi okula giderken, "Sinan ben çıkıyorum, anahtarın var nasıl olsa" demiş. Sinan pijamalarla evde yorgunluk giderirken, çöpleri atacağı tutmuş, kapıyı açık bırakıp çöp bidonuna yönelmiş. Sen rüzgar çık, kapıyı kapat, dışarda kalmış.
Çağırmış bir taksi, pijamalarla okula gitmiş, hanımından anahtar alacak.
Görevlilere, kıyafetinden utanarak kimliğini de gizlemiş, "Buket apartmanının kapıcısı geldi deyin" demiş.
Görevli, telefonla hoca hanımı aramış, "Kapıcınız geldi, anahtarı istiyor" demiş. Eşi, "Hayret, bizim apartmanda kapıcı yok ama geleyim bari" cevabını vermiş ve danışmaya geldiğinde Sinan'ı pijamayla görünce bozmamış, görevliye, "Tanıdım, bunu yeni işe almışlar" diye olayı örtbas etmiş.

KÖŞEDEN SONRA İKİNCİ EV AĞABEY
Sinan Genç iş yoğunluğundan ve telaştan dalgındır. Bir ev kiralamıştı ama konratı imzaladıktan sonra gazeteye çalışmaya dönmüştü. İşi bitirdi ama gazetenin şoförü tarif ettiği semte daha kolay ulaşılır diye arkadan gelmişti.
Sinan baktı sıradaki evler kiraladığı eve hiç benzemiyor. Gitti mahallenin bakkalına, "Cankuş, buraya orta boylu, kıvırcık saçlı bir gazeteci taşınmış. Biliyor musun evini?" Bakkal gayet sakin, "Aha köşeyi dönün, ikinci ev" dedi. Sinan tabii evini bulduğuna çok sevindi.
ŞAMANDIRA GETİR KIZIM HALİL RİFAT PAŞA'YA
Sinan Genç, Bülent Gürlük ve diğer arkadaşlarla B.Efes Oteli'nin arkasındaki çay bahçesine gitmişti. Garson kız geçerken siparişi vermek istedi, "Kızım bize bir şamandıra getir" dedi. Kız dudaklarını ısırdı gülmemek için ama, semaver istediğini anlamıştı, "Nerede oturuyorsunuz" dedi. Hangi masada oturduklarını öğrenmek istemişti ama, Sinan gayet sakin, "Halil Rifat Paşa'da" dedi.
BU SAĞLAMLARLA BAŞIMIZ DERTTE
Sinan Genç durakta otobüs bekliyormuş. Gelenin Özürlüler Otobüsü olduğunu farketmemiş.
Binmiş, ikinci koltuğa oturmuş. Sonradan bakmış, otobüstekilerin kimi görme özürlü, kimisinin uzuvları eksik. Kadınlardan biri başlamış Sinan'la konuşmaya: "Şu insanlarda, sağlamlarda hiç insaf yok.
Bir tek otobüsümüz var, ona da biniyor, bize yer bırakmıyorlar.
Evladım; senin ne özrün var ?" Sinan bir süre düşünmüş, sonra, "Bacağım sakat" demiş.
Ve gazeteye yakın durağa gelindiğinde inmiş, başlamış sağa, sola yalpa yapmaya. Gözden uzaklaşıncaya dek de özürlü gibi yürümeye devam etmiş.

BİHTER ÇİKOLATA YOK MU?
Sinanlara misafir gelecek. Eşi telefon etmiş, "Yarım kilo bitter çikolata al, gelirken" demiş. Sinan bitteri unutmuş, aklında TV'den izlediği Aşk-ı Memnu dizisinden kalmış olacak, pastanedeki kıza, "Yarım kilo Bihter çikolata verir misiniz" demiş. Kız falsoyu anlamış ama hafif kıkırdayarak, "Galiba Bihter, aklınızda Aşk-ı Memnu dizisinden kaldı. Beyfendi; Bihter yok ama, size Behlül verelim" diyerek çikolotayı paket yapmış.

ALARMI KENDİSİ ÇALIŞTIRMIŞ
Ve Sinan'dan bir bomba daha. Gece yarısı apartmanın önünde bir aracın alarm sistemi bozulmuş, cayırt cayırt ötüyor.
Aracın sahibi de oralı bile olmuyor. Sinan, mahmur gözlerle kalkıyor, sunturlu bir eleştiride bulunarak, "Bunlara araba vermeyeceksin. Gitsinler, otobüse binsinler, yaya yürüsünler" diye söyleniyor. Bakıyor alarm uyutmayacak, polisi arıyor, adres veriyor, şikayetçi oluyor. Ekip geliyor, aracın plakasını alıyor, merkeze bildiriyor.
Kayıtlar kontrol ediliyor. Araç Sinan Genç'e ait çıkıyor. Gerisini siz canlandırın artık...

SİNAN BURAYA YUMRUK HAVAYA
Salihli 'de Salihlispor- Göztepe maçı oynanıyor.
Maç önemli İzmir'den de bir hayli Göztepe taraftarı gitmiş.
Yeni Asır'dan da bizim Sinan Genç görevli ve hasta Göztepeli.
Sarı-kırmızılı taraftarlar birara başlamış bağırmaya: "Sinan buraya, yumruk havaya" diye.
Sinan bırakmış fotoğraf çantasını, gitmiş taraftarların önüne.
Üçlü çekiyorlar ama Sinan bakmış tezahürat gecikiyor, kendinden biraz arkaya doğru yayılıyor.
Dönmüş bakmış arkasına taraftarlar Göztepe Genel Kaptanı Sinan'a tezahürat yapıyorlarmış.
Çaktırmadan oradan ayrılmış.

BENİM BÜTÇEM SARSILIYOR
Sinan 'ın başından geçenler o kadar tatlıdır, hazırlamak, kurmaca yapmak istesen, beceremezsin. Sinanların kiraya verdikleri evde kiracı, aylarca ne elektrik, ne de su parası ödemiş, çekmiş gitmiş, kaybolmuş. Tabii borçları temizlemek de ona kalmış.
İZSU veznesi kuyruğunda sıra ona geldiğinde şiddetli bir deprem başlamış.
Veznedar, "N'oluyor" diye telaşlanırken Sinan espriyi patlatmış:"N'olacak, bizim bütçe sarsılıyor..."

BANA NE GÜZEL PARK YERİ AYIRMIŞLAR
Sinan'lar , yakın dostları Nefise'lere gece yatısına gideceklerdi.
Akşam üzeri apartmanın önüne araçla yanaştılar. Her zaman araçlarla dolu olan meydan bomboştu.
Sinan, "Yaşasın, rahatça park yeri bulduk" diye sevindi. Nefiselerin apartmanının önüne parkettiler.
Sabah kalktıklarında şoka uğradılar.
Meğer o meydana pazar kuruluyormuş.
Sinan'ın aracının üzerinde kasalar, domates, biber, patlıcan, kabak ne varsa dolu. Sinan biraz tepki göstereyim dedi. Pazarcı tepki gösterdi:"Ne yapaydık birader, burası pazar. Biz de para kazanacağız "