Yüz yazma geleneğinin son ustası Karaburun’da

78 yaşındaki Şerife Zorlu, kına gecelerinde ve düğünlerde gelinlere uğur getireceğine inanılarak yapılan “yüz yazma” geleneğini devam ettiriyor. Zorlu, artık gelinler kuaförü tercih ettiği için ve usta yetişmediği için bu geleneğin yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi.

Ege Bölgesi'nde geçmişte gelinlerin yüzlerine, uğur getirdiğine ve mutlu bir evliliğe vesile olduğuna inanılarak yapılan Balkan süsleme geleneği, geçen yıllarda azaldı. Karaburun'a bağlı kırsal Kösedere Mahallesi'nde yaşayan "yüz yazıcısı" Şerife Zorlu da bu geleneğin bölgedeki son temsilcisi. Bir zamanlar gelinlerin evinde sıra beklediği Zorlu, şimdilerde ise bu geleneğe ilginin azalmasından şikayetçi. Geçmişte halk eğitim merkezinde usta öğretici olarak ders veren Zorlu, yüz yazdırmak isteyen bazı şehirli gelinlerin zaman zaman kapısını çaldığını anlatıyor. Çocukluğunda tüm gelinlerin yüzlerinin "yüz yazması"yla süslendiğini aktaran Zorlu, şöyle konuştu: "Üç gün süren düğünlerde yöreye özgü keşkek, mısır böreği, yaprak sarma gibi yemekler hazırlanırdı. Kına gecesi akşamı ise gelin kızın yüz yazması yapılırdı. O dönemde neredeyse tüm gelinler bu işlemi yaptırırdı. Günümüzde ise köydeki gelin olan kızların çoğu bile yüz yazması geleneğini pek bilmiyor. Şehir merkezindeki kuaförlere giderek düğün hazırlıklarını tamamlıyorlar. Kentten zaman zaman bazı gelin adayları geleneksel yüz yazması yaptırmak için yanıma geliyor."
ŞEKER EZMESİ İLE YAPILIYOR
Zorlu, yüz süslemesini şu sözlerle tarif etti: "Şekeri ezerek, krem kıvamına getirdikten sonra bu karışım ile gelinin yüzüne desenler çiziyor ve bu desenlerin üzerine hazırladığım pul, sim ve çeşitli objeleri yapıştırıyorum. Gelinin alnına yatay bir dal çiziyorum. Daldan, yapraklar aşağı yukarı doğru diziliyor. Yanaklara da güneş veya çiçek yapıyorum. Gelinlerin bahtlarının açık olmasını istiyorum. Bu gelenek ölmesin istiyorum ama yapan yok, bir kaç kişi geliyor istiyorlar onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Kimi zaman gelin adayı olmayan küçük kızlar da geliyor, onlara da yapıyorum." Yüz yazma sanatına ilişkin araştırmalar yapan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Dilek Himam da yüz yazısının, geleneksel Türk evlilik ritüelleri içinde yer aldığını ifade etti. Balkanlardaki dağ köylerinde de elinin şifalı olduğuna inanılan kadınlarca yüz yazma geleneğinin sürdürüldüğünü söyleyen Himam, şu bilgileri verdi: "Yüz yazısı, evlenme çağına gelmiş genç kızlara ve ailenin kadınlarına uygulanan sembolik bir bezeme sanatıdır. Bu ögeler çok güçlü sembolik içeriklere sahiptirler. Sayıları oldukça azalmış olduğu tahmin edilen bu sanatın son sürdürücülerinden biri de Kösedere köyündeki Şerife Zorlu'dur. Uyguladığı teknik, yapmış olduğum araştırmalara göre gelenek, zanaat ve geçmişe ait bir geleneğin aktarılmasına dair özgün izler içeriyor."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.