Kitaplarda saklanan geçmişin kokusu

Eskinin kendine ait bir kokusu olduğunu biliriz. Özellikle de eski kitaplar bize yaşanmışlıkların ipucunu sunar... Çünkü kitapların bulundukları ortamın kokusunu kaydetmek, hapsetmek gibi bir özellikleri var. Ayrıca eski dönemlerdeki kitapların, zaman içinde bozulmaya uğrayan deri ve kağıt gibi organik malzemelerden yapılması konusunu da göz ardı edemeyiz tabii ki...

1 2 milyonun üzerinde esere ev sahipliği yapan ve Oxford Üniversitesinin ana araştırma kütüphanesi konumunda olan Bodleian Kütüphanesi Avrupa'nın en eski kütüphanelerinden biri. Bodleian'ın küratöründen çıkan bir sergi fikri ile eski kitapların koku analizleri yapıldı. Ancak korona virüs salgınından dolayı sergi ertelendi.

"Sansasyonel Kitaplar" başlığını taşıyan sergide, Magna Carta'dan Shakespeare'in ilk foliosuna (el yazmalarında ve eski kitaplarda yer alan sayfa, yaprak) kadar kütüphanenin koleksiyonundaki en değerli metinlerden bazılarının kokusunu yakalanmaya çalışıldı. İşte ortaya çıkan analizler ve deneyimleyenlerin anlattıkları...

YENİ KİTAPLAR NİÇİN ESKİSİ GİBİ KOKMUYOR?
KİTAP yaşlandıkça kullanılan kimyasal bileşikler (tutkal, kağıt, mürekkep) parçalanmaya başlıyor. Bununla birlikte kokunun kaynağı olan uçucu bileşikler de salgılanıyor. İşte süreç böylece başlıyor. Kâğıt, ayrıca diğer kimyasallarla birlikte selüloz ve lignin (lignen, odunlaşma) içeriyor. Lignin ise günümüzde basılan kitaplarda, yüz yıl öncekilere göre çok daha az bulunduğu için kitap severler o eski kokuyu deneyimleyemiyor. Lignin, ağaçlarda selüloz liflerini birbirine bağlama konusunda anahtar görevi görüyor. Bu madde, aynı zamanda odunun sertliğini korumasını sağlıyor. Ayrıca eski kâğıtların zamanla sararmasından yine ligninin sorumlu olduğunu söyleyebiliriz. Bunun sebebi ise söz konusu maddenin, oksitlenme tepkimesi sonucu parçalanarak aside dönüşmesi. Çünkü böylece sürecin devamında selüloz yıkıma uğruyor. "Eski kitap kokusu" ise bu kimyasal bozunum sonucu ortaya çıkıyor. Modern, yüksek kalitedeki kâğıtlar lignini temizlemek için kimyasal olarak işleme tabi tutuluyor. Bu nedenle içlerinde bu kokuyu barındırmıyorlar. Ancak, kâğıttaki selüloz, çevrede bulunan asitler sebebiyle zaman içinde yine bozuma uğruyor. Sonuç olarak er ya da geç onlar da, çikolatayı andıran bir kokuya dönüşüyor.

NARNİA: ASLAN, CADI VE DOLAP...
NARNİA'DA cüceler ve bataklık kıpırtıları ara sıra pipolarını üflüyorlar... Bu ise hiç şaşırtıcı değil. Çünkü CS Lewis, 12 yaşındayken bir sigara içicisiydi sonuçta. Yer alan bilgiye göre ünlü macera öyküsünün el yazması da tütün kokuyor.

14. YÜZYIL ETİYOPYA İNCİLİ
EN güzel kokulu metinlerden biri, çok eski olan Afrika kökenli dini bir kitapmış. Bu dini kitap, ahşap, deri ve kumaşla ciltlenmiş, güçlü bir odunsu kokuya sahipmiş.

ÖLÜ DENİZ PARŞÖMENLERİ
BİR kısmı İbranice, bir kısmı ise Aramice olan Ölü Deniz Parşömenleri'nin tüm parçaları bir araya geldiğinde tam 500 kitaplık bir kütüphane ortaya çıktı. Ölü Deniz Parşömenlerinin kokusunu tarif etmenin hassas bir yolu yok. 1947'de keşfedildiklerinde, kağıtlar mumlu tüylerle kaplı keten bezlere sarılmıştı. İlginç olan ise Bodleian yetkilileri, bu parşömenleri analiz etmedi. Sebebini bilmiyoruz. Yalnız eserleri bulan ya da bir şekilde bu sürece şahit olanların iddiasına göre oldukça kötü olan bir koku yayan Ölü Deniz Parşömenleri ilgi odağı olmayı sürdürüyor.

SHAKESPEARE'İN İLK FOLİOSU
DİJİTAL Arkeoloji Enstitüsünün Teknoloji Direktörü Alexy Karenowska'ya göre, Bodleian'ın Bard's ilk folionun 1623 baskısı, "maraschino kirazlarını andıran bir kimyasal olan benzaldehitin ve koku uzmanları tarafından küflü mobilya kokusu olarak bilinen 2-nonenal içeriyor. Ama güçlü tütün kokusunu duyumsayan da olmuş.

HAWARA PAPYRİ
HOMEROS'UN destansı şiirinin en eski versiyonu İlyada, Mısırlı bir mumyanın başı altında keşfedilen eski bir metin olan Hawara Papyri'de bulunabilir. Kenarların, çam reçinesi ve eski mumyalama sıvısı kokusuyla, sıcak susam yağlarının belirgin bir tonu olduğu söyleniyor.

MAGNA Carta, yalnızca İngiliz tarihinin değil, günümüze ulaşan anayasal sürecin oldukça önemli basamaklarından birini oluşturuyor. Bodleian Kütüphanesi, bu belgenin 1217 nüshasına sahipmiş. Belgenin kokusu ise nemli buğday ekmeği ve kumsallardan hatırladığımız kumu hatırlatacak şekilde bir koku veriyormuş. Ancak bunun dışında belgedeki kokuyu çorap kokusuna benzeten de olmuş.

ROMEO VE JULİET
NGİLİZ edebiyatının kült eserlerinden biri olan Romeo ve Juliet var ettiği değerin yanı sıra kokusuyla da ilgimizi çekmeyi hak ediyor. Araştırmacılar, eserin çok eski bir versiyonun kokusunu çıkardı. Ancak bir iddiaya göre araştırmacılar, yazın dünyasının en büyük aşk hikayesinin kokusunun pazarlaması için susuyorlar. Kokunun neye benzediğini bilemiyoruz haliyle. Aynı iddianın detayına göre araştırmacıların amacının hayır kurumları için satışta olan (ya da yakında satışa çıkacak olan) bir parfüm markası ile paylaşmayı düşünmeleri.

ULYSSES
JOYCE'UN Ulysses'i "her kağıt ve deri parçasına nüfuz eden tatlı, biraz da duman kokusunu anımsatan bir aromaya" sahipmiş. Anlatılan tanım bu. Ancak kitabın yazarı olan Joyce sigara içmiyor. İşte kafa karıştıran bir nokta... O halde, bu koku nereden gelmiş olabilir? Söz konusu durum, metnin alışılmadık kokusuna nasıl kavuştuğuna dair çılgın teorilere yol açtı. Bazıları bu kokunun sebebinin motosiklet egzozu olduğunu söylüyor. Bir başka teoriye göre ise sebep meyan kökü.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.