Çanakkale’de şanlı Türk tarihine yolculuk

Bir kurtuluşun ve de cumhuriyetin kuruluş öyküsü olan Çanakkale Savaşları ve Anafartalar Zaferi, Dünya devletlerine şapka çıkarttıran bir zaferin öyküsüdür. Ben ve arkadaşlarım, bu gurur verici duygularla sevgili Hande Arslanalp'in organizasyonu ile heyecanla Çanakkale'ye doğru yola çıktık. Çanakkale boğazının sahiline geldiğimizde karşı kıyıda bizi elinde silahı ile büyük bir Türk askeri, gururla dalgalanan Türk Bayrağı ve "DUR YOLCU, Bilmeden gelip bastığın, Bu Toprak, Bir devrin battığı yerdir" dizeleri karşıladı. Göğsümüz kabardı, gözlerimiz doldu. Anlaşılan bu topraklar bizi gezimiz boyunca çok ama çok heyecanlandırıp, hüzünlendirecekti.
NEDEN SAVAŞTIK?
Müttefikleri ile birlikte 1. Dünya Savaşı'na katılmak zorunda kalan ve yenilen Osmanlı İmparatorluğu, maalesef imzaladığı SEVR anlaşması ile bölünerek işgal edilmiş ve Osmanlı Devleti'ne Ankara, Eskişehir ve Sinop'u içine alan İç Anadolu ve Batı Karadeniz bölgesi bırakılmıştır. Sevr Anlaşması'nı kabul etmeyen Mustafa Kemal Atatürk, padişah Vahdettin'e karşı çıkarak silah arkadaşlarıyla ile Anadolu'ya geçmiş ve Kurtuluş Savaşı'nı başlatarak büyük zorluklarla güzel vatanımızı düşman işgalinden kurtararak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurmuştur. Benim rahmetli dedem Mehmet Tevfik Yağcı'nın da subay olarak katıldığı Çanakkale Savaşı'nın izlerini ve yaşanmışlıkları görmek için inanılmaz bir duygu ve heyecandı...


ASLA GERİ DÖNMEDİLER
Gelibolu Yarımadası, Eceabat Limanı'na vardığımızda tüylerimizi diken diken eden "Geriye dönmeyi asla düşünmediler" cümlesi karşıladı bizleri... Evet o kahraman askerlerimiz, vatanlarını korumak, kurtarmak için, geriye dönmeyi asla düşünmediler çünkü komutanları Mustafa Kemal Atatürk, savaşın kaderini belirleyen Conk Bayırı ve Anafartalar Savaşlarında size ölmeyi emrediyorum geri dönmeyi değil diyerek büyük zafer kazanılmasını sağlamıştır. Feribot Eceabat Limanı'na yaklaştığında bir başta içimizi sızlatan yazı şehitler diyarına hoşgeldiniz'dir.

MEŞHUR TRUVA ATI
Çanakkale Boğazı boyunca, kordon boyunda hemen ilk dikkati çeken ünlü Truva Atı heykeli, tüm güzelliği ve ihtişamıyla Çanakkale'ye gelen konukları karşılıyordu. TROY filminde kullanılan bu at Çanakkale'ye hediye edilmiş. Öyküsü ise Truva savaşını kaybedeceğini düşünen Agamemnon, tahtadan yapılmış olan bu atı Truva sahilinde bırakmış. Truva komutanı bu atın bir hediye olduğunu düşünerek şehre getirmiş. Bu atın içinden çıkan askerler ise Truva şehrini yerle bir ederek savaşı kazanmış bu yüzden biz de hile yapanlara "Truva atı gibisin" deriz.

NE YENİR
Çanakkale'de Kadir Usta'nın peynir helvasını yemeden dönmeyin biz çok beğendik. Çanakkale Boğazı'nda balık restoranların birine oturup boğazın keyfini çıkarın. Bizim tercihimiz Yalova Restoran idi. Aynalı Çarşı'dan, sevdiklerinize Çanakkale'ye özgü küçük hediyeler alabilirsiniz.
GELİBOLU YARIMADASI
Sabah erken saatlerde feribot ile Çanakkale'den Gelibolu Yarımadası'na, Eceabata geçiyoruz. Çanakkale Boğazı'ndaki feribot yolculuğumuz çok keyifli. Bir taraftan boğazı geçen yabancı turistik dev yolcu gemileri ve yük gemilerini izlerken aklımızdan tarihe adını yazdırmış Çanakkale Savaşlarının yaşandığı yerleri düşünüyoruz. Aklıma gelen bir soru da dev yolcu gemilerinin içindeki yabancı turistler, 'Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir' yazısını görünce ne gibi duygular içindedir acaba. Çünkü Çanakkale Savaşları'nda biz Türkler 60.000'i aşan şehit verip, vatan evlatlarımızı yitirmiş iken, Avusturalya, Yeni Zelanda, İngiliz ve Fransızlar 250.000 evladını kaybetti bu topraklarda bir hiç uğruna.
AYNALI ÇARŞI
Çanakkale'ye hiç gitmemiştim fakat Aynalı Çarşı'yı çok duymuştum ve merak ederdim nasıl bir yer diye. Hatta çarşının bir türküsü bile vardır. 'Çanakkale içinde Aynalı Çarşı anne ben gidiyorum düşmana karşı' diye fakat bu hüzünlü türkü ile anlatılan Aynalı Çarşı beni hayal kırıklığına uğrattı. Yaklaşık 50 metre uzunluğunda, karşılıklı iki giriş kapısı olan, sağlı sollu iki tarafında hediyelik eşyalar satan küçük dükkanlardan oluşan kapalı bir geçit şeklinde idi.


DİP DİBE CEPHELER
Gelibolu Yarımadası'nda ilk ziyaret ettiğimiz Bigalı Köyü'ndeki Atatürk'ün kara kalpağı olarak kullandığı şimdi müze olan evi ziyaret ettik. Silahından, özel kıyafetlerine, yattığı odaya kadar her şeyi sergileniyordu. Savaşın tüm şiddeti ile yaşandığı Conk Bayırı'ndaki düşman ve Türk siperleri zaman zaman 8-10 metre kadar birbirine yakındı. Burada Atatürk'ün cep saatine denk gelen kurşunla saatinin parçalandığı tepede anısına dikilen heykeli ve anıt muhteşem idi. Aynı tepede Yeni Zelanda askerleri için dikilen anıt da tam karşısında yer alıyordu. Atatürk Anafartalar Savaşı'nı bu tepeden görerek yönetmiş.


TROYA MÜZESİ
Troya Müzesi Çanakkale ilinde Troya Antik Kenti'ne ait eserlerin sergilendiği dünyaca ünlü, ödüllü arkeoloji müzesidir. Çanakkale'nin Tevfikiye köyü sınırları içinde yer alan Troya Müzesi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilen Troya Antik Kenti girişinde yer alır. Bilindiği gibi Troya Antik Kenti hazinelerinin büyük bir kısmı maalesef çalınıp yurt dışına kaçırılmıştır. Bu özel müzeyi gezmenizi öneririm. Troya Müzesi 2020'de Avrupa Yılın Müzesi ve 2021'de Avrupa Müze Akademisi Özel Ödüllerine sahiptir.


ŞEHİTLER ABİDESİ
Çanakkale Boğazı'na giren her gemiden ve karşı sahilden görülebilen, savaşta hayatını kaybeden kahramanlarımız adına dikilen Gelibolu yarımadasının uç noktasındaki muhteşem Şehitler Abidesi ve Çanakkale Şehitliği gözlerimizi yaşarttı, duygularımızın en üst noktaya çıktığı bu alanda dualarımız şehitlerimiz içindi.