Bir yastığa baş koyduran kahve

Günümüzde isteme günlerine neşe katması ve geleneği yaşatması için yapılan tuzlu kahve görücü usulünün yaygın olduğu dönemde evliliklerin kaderini belirliyordu. Tuzlu kahveyi içen damat adayı istediği kızı alamayacağını anlıyordu...

Kız istemeye gidildiğinde en büyük rutinlerden biri de damadın kahvesine şeker yerine tuz konulması geleneğidir. Eskiden gelin adayı sadece damat adayını beğenmediğinde kahvesine tuz koyarmış. Günümüzde ise görücü usulü olsun olmasın hemen hemen her kız isteme merasiminde gelin adayları damatların kahvesine geleneği sürdürmek ve ortamı yumuşatmak için tuz koyuyor. Hatta işi abartıp tuzun yanına pul veya karabiber bile bile ekleyen var. Türk aile geleneğinin gülümseten seremonisini Yeni Asır okuyucuları için derledik.

BEKLENEN GÜN GELİNCE
Günler öncesinden hazırlıklar yapılır ve kız evine haber gönderilir. Kız evi damadı tanıyor ya da hiç tanımıyor olabilir. Günümüzde görücü usulünün yerini aşk evlilikleri alsa da damadın kahvesine tuz koyma geleneği hemen hemen hiç değişmemiştir. Nihayet damat adayının sabırsızlıkla beklediği gün nihayet gelip çatmıştır. Çikolata ve çiçekler hazırdır. Damat özenle tıraşını olmuş ve en güzel giysilerini giymiştir. Aile büyükleriyle kız evinin kapısı çalınır. Damat tarafı içeriye buyur edilir ve hal hatır sorma faslı başlar. Ailelerin birbirini önceden tanıma durumlarına göre sohbetin samimiyet ölçüsü de ortamda değişiklik gösterir. Öyle hemen kız falan da istenmez hani. Gelin adayı odaya girer ve misafirlere 'hoş geldiniz' dedikten sonra 'kahveleriniz nasıl olsun?' diye sorar. Tabii ki mümkün olduğu kadar ağırbaşlı şekilde davranır ve damat ile asla göz teması kurmaz.
TATLI VARSA KORKMA
Görücü usulünde, artık gelin ve damat ilk kez birbirlerini görmüşlerdir. İlk izlenimin ardından devreye duygular girmiştir. Eğer gelin adayı damadı beğenmiş daha doğrusu günümüz deyimiyle elektrik almışsa kahveyi asla tuzlu yapmaz tam aksine bol şekerli yapar yanında da tatlı ikram edermiş. Bu da 'ben ve ailem seni istiyoruz' anlamına gelirmiş. Ne kadar naif ve ince bir davranış değil mi?

KAHVENİN DİLİ DEVREDE
Tabii her zaman gelin adayı damat adayını beğenecek değil ya. İşte o zaman yine devreye kahvenin dili giriyor. Taraflar mesajlarını birbirlerine kahve üzerinden veriyor. Beklendiği gibi 'bol şekerli' kahvenin yerini bu kez 'bol tuzlu' kahve alıyor. Başına gelecekleri az çok tahmin eden damat adayında ise heyecan dorukta. Kalbi 'küt küt' atıyor. Kahve tuzlu mu gelecek yoksa şekerli mi? Nihayet gelin adayı odaya giriyor ve tepsideki kahveleri aile büyükleri başta olmak üzere 'buyurun efendim' diyerek ikram ediyor. En son ise damat adayının kahvesini ikram ediyor. Damat elleri titreyerek tepsiye uzanıp kahvesini alıyor. Büyük bir heyecanla ilk yudumu alıyor. Bol şekerliyse damat açısında ortam adeta ilkbahar, bol tuzluysa umutların tükendiği an. Ailesin gözleri damadın üzerinde. İlk yudumu aldığında acaba yüzünü buruşturacak mı diye inceden oğullarını süzüyorlar. Maalesef, tuzlu kahveyi içen damat adayı için her şey bitmiş durumda. Kızın kendisini istemediğini anlayıp anne ve babasına işaret veriyor. Damat adayının artık en münasip şekilde misafirliği sonlandırmaktan başka çaresi yok. Ailesiyle birlikte kız evinden ayrılıp bu işten bir daha şansını denememek üzere vazgeçiyor.

PUL VE KARABİBER
Bu güzel gelenek günümüzde ise bazı değişikliklere uğramış. Gelin ve damat adayları uzun bir birliktelik yaşadıktan sonra nihayetinde hayatlarını birleştirmeye karar verebiliyor. Evlilik kararı her iki aileye de bildirildikten sonra 'adettendir' denilerek kız istenmeye gidiliyor. Eh tabi yine bazı rutinler devreye giriyor. Bu kez gelin adayı damadın kahvesini ona deli gibi aşık olsa da sırf 'hınzırlık' olsun diye 'bol tuzlu' yapıyor. Hatta içine 'bol acılı Adana usulü pul biber' bile ekliyor. Damadın düştüğü zor durum ise evlenildikten yıllar sonra ortam neşelensin diye kahkahalar arasında defalarca anlatılıyor.

BİR NEVİ SEVGİ TESTİ
Başka bir hikayede ise bu gelenek şöyle anlatılıyor. Birbirini seven iki genç, kız isteme merasiminde bir araya gelirmiş. Gelin adayı damat adayının gerçekten sevip sevmediğini anlamak için, kahveyi tuzlu yapar ve ikram edermiş. Eğer damat adayı, kahvenin tuzlu olduğunu anladıktan sonra hiç içmezse, bu gelinin isteklerini karşılayamayacağı anlamına gelirmiş ve ayıp sayılırmış. Damat adayı, tuzlu kahveyi birden fazla yudumla alır ve tükürmezse, eşi için her şeyi yapacağı anlamı taşırmış. Olan damat adaylarına olsa da Türk kahve kültürünün son derece kısıtlı ortamlarda bile özgün dilini nasıl ortaya koyduğunu ve duygulara tercüman olduğunu bu güzel hikaye anlatmıyor mu? İster şekerli ister sade olsun kahveniz bir ömür boyu sevdiğinizin elinden olsun?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.