Yassıada'nın yaslı kadını

1960 darbesinin ardından tutuklanarak Yassıada’ya gönderilen Aydın’ın ilk kadın milletvekili Demokrat Partili Piraye Levent’in kızı Naran Özbek şöyle diyor: Annem Yassıada’da çok zor günler geçirdi. O çilekeş bir demokrattı. Özbek, yaşadıkları acı dolu günleri Yeni Asır’a anlattı.

Aydın'ın ilk kadın milletvekili Piraye Levent'in 1960 darbesinden sonra tutuklanarak gönderildiği Yassıada'dan ailesine yazdığı mektupları dün yayımlamıştık. Mektupların ardından Levent'in kızı Naran Özbek ve gelini Yasemin Levent'e ulaştık. Naran Özbek, annesinin o karanlık günler boyunca yaşadıklarını, "Korkunç zamanlardı. Annem çilekeş bir demokrattı" diye özetliyor. Annesinin çok eziyet çektiğini söyleyen Özbek, o yılları ve yaşadıklarını Yeni Asır'ı anlattı.

AYDIN'A YERLEŞTİLER
Piraye Levent, Mustafa Necmi Bey ve Nezihe Hanım'ın çocukları olarak 1915'te İstanbul Üsküdar'da doğar. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nde okurken tanıştığı, Türkiye'nin ilk eczacılarından Şevket Levent'in oğlu Mitat Levent'e aşık olur. 1936'da evlenen çift Aydın'a yerleşir. Aslen Selanikli olan eczacı Şevket Bey burada açtığı Emniyet Eczanesi'ni, askerden dönünce oğlu Mitat'a devreder.

SİYASETE YÖN VERDİLER
Piraye Hanım da bu dönem Aydın orta mektebinde fizik ve kimya öğretmenliği yapar. Mitat Bey aynı zamanda Demokrat Parti Aydın İl Başkanı olması nedeniyle işlettiği eczanede alınan kararlar Aydın siyasetine yön vermeye başlar. Ancak Mitat Levent, 17 Mayıs 1952 yılında geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybeder. Piraye Levent kızı Naran ve oğlu Mehmet Nejat'la bir başına kalır.

MERT VE CESUR BİR KADIN
Dönemin Başbakanı Adnan Menderes Mitat Bey'i sağlığında milletvekili olmaya ikna edemese de eşi Piraye'yi buna ikna eder ve Piraye Levent, 1957 seçimlerinde Demokrat Parti'den, Aydın'ın ilk kadın milletvekili olarak Meclis'e gider. Meclis'teki cesur ve mert tavırlarıyla milletin sesi olan Piraye Levent'in acı dolu günleri 1960 yılında başlar. 27 Mayıs darbesinden sonra Demokrat Partili diğer vekiller gibi tutuklanarak Yassıada'ya gönderilen Piraye Levent, çocuklarından ve çok sevdiği eczanesinden ayrı kalmıştır. Annesi cezaevine gönderildiğinde 18 yaşında genç bir kız olduğunu söyleyen Naran Özbek, eczanenin başına geçer. Annesinin kendilerine sık sık mektup yazdığını ve Yassıada'daki gelişmelerden bahsettiğini söyleyen Özbek, "Ada sıkı güvenlik önlemleri altındaydı. Yazılan mektuplar askerler tarafından okunduğu için annem bize çok fazla detay veremezdi. Biz onun adada ne kadar zor günler geçirdiğini cezaevinden çıktığında anlattıklarıyla öğrendik. Aslında annem cezaevindeyken biz yaşadığımız maddi sıkıntılardan bu sürecin ne kadar zor geçeceğini anlayabiliyorduk. Ben o dönem yatılı okuyordum ancak hiç paramız kalmamıştı. Çünkü tüm vekillerin malvarlıkları sorgulanıyor, tutuklu ve ailelerin mallarına tedbir konuluyordu. Eczaneden de fazla bir gelir elde edemiyorduk. Bu yüzden yatılı kalmayı bırakıp teyzemin evinden okula gidip gelmek zorunda kalmıştım" diyor.

"BİZİ ÇOK ÖZLERDİ"
Annesinin cezaevindeyken en çok kendilerini özlediğini söyleyen Naran Özbek, "Her mektubunda bize olan özlemini dile getirirdi. Onun haksız yere hapis yatması hepimizi çok üzüyordu ancak yapabileceğimiz bir şey yoktu. Baskı ve zulüm her yerdeydi" diye anlatıyor o günleri.


KENDİSİ ÇOCUK DOKTORU
Piraye Levent'in en büyük çocuğu olan Naran Özbek, annesi hapishaneden çıktıktan sonra bir tanıdıkları aracılığıyla Almanya'ya gönderilir. Burada tıp eğitimi alan Özbek, 14 yıl sonra çocuk doktoru olarak Türkiye'ye döner. Ege Üniversitesi çocuk kliniğinde görev yapar.


ÇİLELİ GEÇEN SENELER
Yargılamanın sonunda diğer tutuklulara 4 yıl 2 ay ceza verilirken annesi Piraye Levent'e 5 yıl ceza verildiğini söyleyen Naran Özbek, "Ancak herkesi 4 yılda saldılar. Annem de onlardan biriydi. Hapishaneden çıkar çıkmaz eczanenin başına geçti. Daha sonra ise İzmir'e taşındık. Burada Levent Eczanesi'ni açtık. Annem bize yaşadığı zorlukları ve kendilerine yapılan eziyetleri sık sık anlatırdı. Yassıada'dayken bir keresinde tüm tutukluların, askerlerin arasından geçmesi gerekmiş. Onlar geçerken askerler de kafalarına teker teker vuruyormuş. Hapishanede çekmediği kalmamıştı annemin. Hapisten çıktıktan sonra, 'Çok şükür kurtuldum artık' diyordu. Ancak siyasete girdiği, vekillik yaptığı için hiç pişmanlık duymadı. Yaşadıklarına rağmen dik duruşunu hiç bozmadı ve mektuplarından da anlayacağınız üzere kendinden ve diğer vekil arkadaşlarından hep emindi. Kendisini 1992 yılında pankreas kanserine bağlı kalp krizi nedeniyle kaybettik" diye ekliyor.
ECZACILIK GELENEĞİNİ GELİNİ SÜRDÜRÜYOR
Piraye Levent'in oğlu Mehmet Nejat Levent'in eşi Yasemin Levent 1982'den bu yana eczanenin başında. Kayınvalidesi Piraye Hanım'ın 1982 yılında Kemeraltı'ndaki dükkanın anahtarını kendisine verdiğini söyleyen Yasemin Levent, "Piraye Hanım çok güçlü bir kadındı. Bir gün eczanenin anahtarını bana uzattı. O günden beri dükkanın başındayım. Daha sonra dükkanı Akdeniz Caddesi'ndeki yeni yerine taşıdık" dedi. Eşi Mehmet Nejat Levent'i geçen yıl Eylül ayında kalp krizi nedeniyle kaybeden Yasemin Levent, bir aile hatırası olan mesleğini sürdürmeye devam ediyor.
YASSIADA'DA YARGILANAN 7 KADINDAN BİRİYDİ
Piraye Levent, Yassıada'da yargılanan 7 kadın milletvekilinden biriydi. 27 Mayıs günü tutuklandıktan sonra serbest bırakılıp 3 gün sonra yeniden tutuklanarak adaya gönderilen Levent, Meclis'teki dik duruşunu mahkemede de sürdürdü.

Hacer ÖNOĞLU ÜLGER

Piraye’den mektuplar

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.