Aydın, Kurtuluş Savaşı’nda unutulmaz bir destan yazdı

Aydın 99 yıl önce düşmandan kurtarıldı. Atatürk’ün Samsun’a çıkışından 8 gün sonra işgal edilen Aydın ve ilçeleri düşmana teslim olmadı. 3 yıl süren direniş 7 Eylül 1922’de zaferle sonuçlandı. Düşman askerlerinin kaçarken ateşe verdiği yüzlerce bina günlerce yandı.

Aydın çok farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış bir şehir. Bugünkü Tralles kenti M.Ö. 2500 yıllarında Hititler zamanında gelişmeye başladı, M.Ö. 8. yüzyılda Lidyalılar zamanında en parlak dönemini yaşadı. M.Ö. 5. yüzyılda İran'dan gelen Perslerin istilasında ele geçirilen kent Perslerin hoşgörüsüz davranışları kolonileri ile şehirlerin bağlarını koparıp M.Ö. 500'lü yıllarda kentte karışıkların başlamasına neden oldu.
BİNLERCE YILLIK ŞEHİR
Perslerin bölgedeki hakimiyeti Büyük İskender dönemine kadar devam etti. Büyük İskender dönemde kentte Helenistik kültür yayılmaya başladı ve Tralles konumu nedeniyle askeri üst oldu. M.Ö. 2. yüzyılda Roma hakimiyetine giren Aydın; ekonomik, ticari ve kültürel alanda önemli gelişmeler gösterdi. Romalıların yerel kültürü benimsemeleri, kaynakları, yolları ve ticareti geliştirmesiyle bölgedeki antik kentler, özellikle Efes, Milet, Tralles, Aphrodisias kalkındı, büyük boyutlu anıtsal yapılarla donatıldı. M.S. 4. yüzyılda Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla kent Bizans yönetimi altına girdi. 1308 yılına kadar Bizans idaresinde kalan kent, Türkmenlerin bölgede yoğunlaşmasıyla birlikte kurulan Aydınoğulları Beyliğine bağlandı. 1390 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından alınan kent, Osmanlı devletinin 1402 yılında Ankara Savaşında Timur'a yenilmesiyle bağımsızlığını tekrar kazandı. 1426'da II. Murat tarafından kesin olarak Osmanlı topraklarına katılan kent Anadolu eyaletine bağlı bir sancak oldu. 1. Dünya Savaşında 27 Mayıs 1919 Yunanlılar tarafında işgal edilen kent 7 Eylül 1922 yılında düşman işgalinden kurtarıldı.

İŞTE EFSANEVİ KURTULUŞ HİKAYESİ
O
smanlı İmparatorluğu Balkan'da kaybettiği toprakları ve ekonomik kayıplarını yeniden kazanacağı düşüncesi ile 1914 yılında İttifak Devletleri'nin saflarına katılarak savaşa girdi. İtilaf devletleri göz diktikleri toprakları aralarında paylaşarak, Türk toplumun tarihten silmek için başlangıçta savaşa girmeyen Yunanistan'ı kışkırtarak savaşa girmesini sağladı. Arnavutluk, Aydın başta olmak üzere İzmir,Manisa, Balıkesir, Denizli illeri ve Kıbrıs adası Yunanlılara verileceği sözü onları iyice şımarttı.1917 yılının sonlarına doğru yakın dost olarak bildikleri İngiliz ve Fransızlar'ın yönlendirmesi ile savaşa giren Yunanlılar Osmanlı İmparatorluğu'nun Mondros Mütarekesi'ni imzalamasının ardından örgütlenip hızla silahlandılar.
■ SÖKE'NİN İŞGALİ ( 17 MAYIS 1919):
Yunanlılardan sonra İtalyanlar da 16 Mayıs'ta Milas üzerinden gelerek 17-18 Mayıs'ta Söke'ye girdiler. Halk şaşkınlık içerisinde bunları da izlerken, İtalyan Kumandan Luka meydandaki direğe kendi bayraklarını çekerken, " Bu bayrak ancak kanla iner " diyerek gözdağı verdi. Hemen ilçenin vatanseverleri Atatürk'le bağlantı kurdu. Eli silah tutanlar aldıkları şifre ile Albay Selahattin Bey ve Binbaşı Saip Bey önderliğinde ulusal güç kurma çalışmalarını başlattı.


■ AYDIN'IN İŞGALİ ( 27 MAYIS 1919) :
Yunan ordusunun Aydın'a geleceği haberi duyulunca 19 Mayıs 1919 günü Yedi Eylül İlkokulu'nun o günkü binasında şehrin ileri gelenleri bir toplantı yaptı. Daha sonra dışarıda büyük bir miting yapıldı. Lise öğretmenlerinden Sabri Bey burada yaptığı konuşmasında halkı işgale karşı silahlı direnişe çağırdı. Mitinge katılanlar " Vatanın her karış toprağı için bütün Türk Milleti'nin kanının son damlasına kadar mücadele edeceğiz" diye yemin ederek ilk tepkilerin dile getirdiler. Kızılay Başkanı Hoca Esat Efendi ( İleri) halkı işgale karşı çıkmaya özendiren bir dua okudu. Mitingin ardından diğer il ve ilçelere birer telgraf çekilerek işgale karşı 'direniş' çağrısında bulunuldu. Şehir halkı bugünü kara gün olarak ilan etmiş tüm işyerlerini kapatarak evlerine çekilmişti. Düşman Aydın'a kolayca girdi, işgal haberi çevreye hızla yayıldı. Şehrin ileri gelenleri bir direniş gücü oluşturulması çalışmalarına yöneldi. Bunun da düzenli ordu yapısı dışında oluşturulmasında anlaştılar. İlin efelerinden Yörük Ali, Kıllıoğlu Hüseyin, Kara Durmuş, Kozalaklı Mehmet, Mesutlulu Mestan, Dokuzun Hasan ve Demirci Mehmet Efe, Sancaktarın Ali'nin kızanları ile Bakırköylü Teğmen Kadri Bey'in emrindeki 80 kişilik kuvvet ayrı ayrı dağa çıktı. Bu çalışmalar yerli halka ümit ışığı vermiş, halkın kendine olan güveni geri gelmeye başlamıştı.
■ İLK ULUSAL BİRLİK ( 30 MAYIS 1919) :
Çine'nin Yağcılar Köyü'nde bulunan Yörük Ali ve Kıllıoğlu Hüseyin Efeler'le Yüzbaşı Ahmet, Teğmen Zekai, Yedek Teğmen Necmi ile işbirliği yaptılar. Bunlar köylerde gönüllüler toplamaya başladı. Guruba Çine'den Aksekili Hacı Abdurrahmanoğlu Mehmet, Giritli Memduh Bey, Kütahyalı Recep Çavuş, Asaf Gökbel, Ramazan onbaşı, Kuruköylü Ahmet, Evciler Köyü'nden İbrahim,Yağcılar Köyü'nden Kör Ahmet, Çolak Koca Ahmet, Kozalaklı Mehmet ve Suriyeli bir er de bunlara katıldı. Bu sayede Aydın'ın ilk Ulusal Güc'ü oluştu. Ayrıca 175. Piyade Alayı Kumandanı Binbaşı Hacı Şükrü ve makineli tüfek bölüğü kumandanı Teğmen Şerafettin Bey komutasındakiler de Çine Yanıkhan'a yerleşti.

■ MALGAÇ BASKINI ( 16 HAZİRAN 1919 ):
3 Haziran 1919 &da Nazilli'ye giren Yunanlıların zulmü halkı bezdirdi. Efeler düşman hakkında topladıkları bilgilerden sonra 15-16 Haziran gecesi Donduran Köyü'nden hareket ederek Menderes'i sandallarla geçti. Sultanhisar'ın doğusunda bulunan Malgaç Demiryolu Köprüsü'ne ulaştılar. Sabaha karşı köprüyü bekleyen Yunan birliğini kuşattılar, köprünün ayaklarına dinamitler yerleştirdiler. Köprünün havaya uçmasıyla neye uğradığını şaşıran düşmana açılan çapraz ateşle birliği yok ettiler. Silah sesine Sultanhisar'dan yardıma gelen Yunan Jandarmaları da efelerin direnci karşısında çareyi silahlarını bırakarak kaçmakta buldu. Yunanlılar ard ardına aldıkları darbelerlerden sonra Aydın'a doğru çekilmeye başladı, giderlerken de geçtikleri her yeri yakıp yıktılar. 40 kişiyi de esir aldılar, bunları daha sonra Köşk'te kurşuna dizdiler.

■ ERBEYLİ BASKINI ( 20-21 HAZİRAN 1919):
Bu arada Bakırköylü Teğmen Kadri Bey ve makineli tüfek kumandanı İzzet Bey'in çevresinde toplanan 70 kişilik Milis Birliği Sınırteke Köyü yakınlarından Erbeyli İstasyonu'na doğru sessizce ilerlediler. Ani baskınla yaylım ateşi de başladı. Daha sonra köy içindeki Yunan Birliği istasyona yardıma geldi, milis kuvvetleri öndeki ve arkadaki düşmanla saatler süren çatışmaya girdi. Çatışma sonunda milisler 7 şehit verirken Yunanlılar 80 kayıp verdi. Ertesi gün ölü ve yaralılarını trenle Aydın'a getirdi, bunları bir taraftan halka gösteriyor ve intikam yeminleri ediyorlardı. Çok geçmeden şehir içinde ve köylerde katliama giriştiler, kadın-erkek, genç yaşlı çocuk demeden herkesi öldürüyor, işkence yapıyorlardı. Kadınları erkeklerin gözleri önünde tecavüz ediyor, bebek ve çocukları havaya atıp süngüden geçiriyorlardı. Milis kuvvetler de boş durmuyor düşmanı her koldan Aydın'a sıkıştırıyor, çemberi iyice daraltıyordu. Çaresiz kalan Yunanlılar acil olarak İzmir'den silah ve asker desteği istiyor fakat beklediği de gelmiyordu.

■ TELLİDEDE SAVAŞI (24 HAZİRAN 1919):
Orhaniyeli Kara Durmuş merindeki yaklaşık 80 kişilik gönüllüler Tellidede sırtlarında 800 kişilik makineli tüfeklerle beslenen Yunanlılarla çatışmaya girmişti. Yunanlılar 30 kayıp verdi, bunun üzerine Eymir ve Yeniköy'de halka katliam yaparak öcünü almaya çalıştı.


■ AYDIN KENT SAVAŞI ( 28-30 HAZİRAN 1919 ):
28 Haziran günü Ramazan Bayramı arifesinde Yunan birlikleri sabahın erken saatlerinde Menderes Köprübaşına avcı kolu halinde makineli tüfek atışları ile saldırıya geçti. Hazır olan Milis Kuvvetleri'nden önce Teğmen Kadri ve Komiser Hamdi Beyler'in birlikleri düşmanı karşıladı. Gölhisar Köyü tarafından gelen Yörük Ali Efe ve Kıllıoğlu Hüseyin Efe'nin milisleri de diğer taraftan yaylım ateşine geçti. Bozguna uğrayan Yunanlılar çareyi geri kaçmakta buldu, fakat milisler de peşlerinden geliyordu. Ovaeymir ve Tellidede tepelerine kadar sürülen düşman buradaki kendi kuvvetlerinden yardım istedi. Fakat Yörük Ali Efe ve Teğmen Şerafettin birlikleri çetin ve kanlı çatışmayı burada da sürdürdü. Özellikle kent merkezindeki Bey Camii minaresindeki makineli tüfek çok geniş alanı tarıyordu, kente ilerleyen Yörük Ali ve beraberindekiler bunu görünce Yörük Ali düşman askerini vurarak burayı da ele geçirdi. 33 gün Yunan işgali ve zulmü altında kalan Aydın artık kurtulmuştu.

■ AYDIN'IN İKİNCİ İŞGALİ:
3 Temmuz 1919 günü İzmir ve Tire'den yeni gelen takviye kuvvetlerle yeniden Aydın'a girmeyi deneyen Yunan birlikleri Yörük Ali Efe, Teğmen Kadri Bey ve Binbaşı Şükrü Bey'in milislerinin savunması karşısında ilerleme kaydedemediler. Gece Telsiztepe mevzilerinde birleşen milis kuvvetleri Menderes Köprübaşı'na çekilerek Menderes Nehri'nin karşı tarafına geçti. 4 Temmuz günü düşman Telsiztepe ve Topyatağı'nı top ateşine tuttu, cevap alamayınca Köprübaşı'na doğru ilerlemeye başladı. Çiftlikburnu önündeki topçularımızın isabetli atışlarıyla düşman yine bozguna uğradığını anlayınca Telsiz tepe sırtlarına kadar çekildi. Yörük Ali Efe çetesi savunma yaparak geri çekilmek zorunda kaldı. Aydın'ın ikinci işgalinin faturası daha ağır oldu.

■ BÜYÜK TAARRUZLA GELEN KURTULUŞ:
26 Ağustos 1922' de başlayan Büyük Taarruz ile bozguna uğrayan düşman yine en acımasız yüzünü Aydın ve havarisin terkederken yakarak, yıkarak, her yeri harabeye çevirerek gösterdi. Bir taraftan da kitle katliamlarını sürdürüyordu. Aydın'ı boşaltan Yunanlılar önce Kemer köyünü sırasıyla Serçeköy, İmamköy, Kalfaköy, Domalan, Yılmazköy, Kocagür, Kadıköy, Yeniköy, Ovaeymir, Pınardere, Danışment, Kardeşköy, Çeştepe, Işıklı, Baltaköy, Çiftlikburnu, Umurlu, Köşk, Karatepe, Beyköy, Mezeköy, İncirliova, Gerenkova, Yazıdere, Sınırteke, Kızılcaköy, İkizdere, Acarlar, Hacıaliobası, Karabağ, Osmanbükü, Erbeyli, Sandıklı, Germencik, Alangüllü, Ömerbeyli, Tekin, Hıdırbeyli, Balatçık, Neşetiye, Naipli, Hamitler, Turanlar, Dereköy, Abdurrahmanlar, Çine, Savrandere, Böcek, ve Emiroğlu karakolu yakıp yıktı.Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kahramanı Şanlı Türk ordusu düşmanın harabeye çevirdiği il topraklarına 5 Eylül 1922 günü ulaştı. Aynı gün Kuyucak ve Nazilli, 6 Eylül'de Söke, 7 Eylül'de de Aydın kurtuldu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.