Pamuğa dönüş başladı

Türkiye'nin üretim potansiyeline sahip olmasına rağmen yüksek oranda ithalat yaptığı pamukta, üreticinin 7 yıldır devam eden kaçışı bu yıl son buldu. Küresel kriz sonrası dünya stoklarının erimesi fiyatları artırınca üretici, kazancı artan pamuğa yöneldi. Edinilen bilgiye göre Ege Bölgesi'nde 2002-2003 sezonunda 196 bin hektar iken, 7 yılda 52 bin 600 hektara düşen pamuk ekili alanın, 2010 sezonunda düşüşü duracak. Pamuk üreticisinin ürünün maliyetini karşılamaması nedeniyle mısır, buğday, zeytin ve domates gibi alternatif ürünlere kaydığı bölgede, bu yıl pamuk fiyatlarının artışa geçmesinin etkisiyle pamuk ekiminin hızlandığı belirtildi.
Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz, son yıllarda dünya üretiminin artmasıyla fiyatı gerileyen, primlerin yetersiz olması nedeniyle çiftçiyi tatmin etmeyen pamukta bu yıl küresel krizin etkisiyle fiyat artışının yaşandığını kaydetti. Kriz döneminde üretici ülkelerin tekstildeki duraklamayı hesaplayarak pamuk üretimini azalttığını, ancak kriz sonrası talep artışıyla pamuk stoklarının kritik seviyeye gerilediğini kaydeden Kocagöz, bunun fiyatların istikrarlı biçimde artmasıyla sonuçlandığını ifade etti.
Ege'de geçen yıl pamuk verimliliğinin çok yüksek bir oranda gerçekleştiğini, bunun üreticinin dikkatini bu ürüne çektiğini kaydeden Kocagöz, şu bilgileri verdi: ''Fiyat da verimlilik de artınca üretici pamuğu yeniden tercih eder duruma geldi. Ülke genelinde ekim alanlarında yüzde 20-25 artış bekliyoruz. Ancak bunun rekolteyi nasıl etkileyeceğini şu an için kestiremeyiz. Devletten çok ısrar etmememize rağmen prim desteğinde artış alamadık. Pamuk üretimi devlet politikasıyla desteklenmiş olsaydı şu anda çok daha iyi bir konumda olabilir, pamuk ithalatını azaltarak yerli girdiyi ve istihdam oranını artırabilirdik.'' Bu yıl prim miktarının önceden açıklanmasının bir çok üründe olumlu etki yaptığına dikkat çeken Kocagöz, buna rağmen pamukta primin aynı seviyede kalması nedeniyle tarlasına pamuk ekmeye niyetli bir çok üreticinin vazgeçtiğini söyledi.
MENEMEN HIZLI TEPKİ VEREBİLİYOR
Kocagöz, bu yıl pamuk ekili alanlar arasında en büyük artışın Menemen bölgesinde yaşanacağını ifade etti. Ege Bölgesi'nde pamuk ekiminin yaklaşık yüzde 20'sini karşılayan Menemen'in geleneksel pamuk üretim alanı olduğunu ancak olumsuz koşullar nedeniyle alternatif ürünlere yönelindiğini belirten Kocagöz, ''Menemen, Söke gibi diğer pamuk üretim bölgelerinden farklı olarak alternatif ürünlere imkan tanıyan bir bölge. Bu nedenle buradaki üreticiler fiyat değişimlerine hızlı tepki verebiliyor. Örneğin Söke'de geçen yıllarda üretim düşüşü yüzde 10'larda kalırken Menemen'de 75 bin dönümden 30 bin dönüme geriledi. Bu yıl da üretici, geçen yıl elde edilen verime bakarak hızla pamuk ekimine girdi'' dedi.
Menemen Ziraat Odası Başkanı Şeref Sofuoğlu, bölgede üreticinin mısırdan pamuğa döndüğünü, 2010'da ortalamaların da üzerinde pamuk ekimi beklediklerini ifade etti. Pamuğun diğer ürünlerle arasındaki fiyat farkının çok olmamasına rağmen stoklamaya imkan tanıması ve pazarlamasının kolay olması nedeniyle tercih edildiğini kaydeden Sofuoğlu, bölgede mısır ve buğday üretiminin ise gerilemesini beklediklerini ifade etti.
Ege'de en fazla pamuk üretiminin yapıldığı bölge olan Söke'de de üretim alanları artıyor. Söke Ziraat Odası Başkanı Muhsin Örnek, diğer bölgelere göre kısmi düşüşlerin yaşandığı Söke ve çevresinde üreticinin tekrar bu ürüne yöneldiğini kaydetti. Örnek, dünya stoklarındaki düşüş nedeniyle gelecek 3 yıllık dönemde fiyatlarda gerileme beklemediklerini kaydederek, ''Üreticimize riskleri paylaştırarak pamuk ekili alanlarını artırmalarını tavsiye ediyoruz. Ancak geçmişte yaşandığı gibi tüm arazilerin tek bir ürüne ayrılmasının yarattığı tehlikeye de dikkat çekiyoruz'' dedi.
İzmir Ticaret Borsası verilerine göre 2002-2003 sezonunda 693 bin hektar alanda 983 bin ton pamuk üreten Türkiye, özellikle 2005-2006, 2007-2008, 2008-2009 ve 2009-2010 sezonlarındaki büyük düşüşlerle 280 bin hektarda 375 bin ton pamuk üretir hale geldi. Öte yandan 2002-2003 sezonunda 493 bin ton pamuk ithal eden Türkiye, bu rakamı geçen yıl 719 bin tona kadar çıkardı. Ülke üretiminin yüzde 30'unun karşılandığı Ege Bölgesi'nde de üretim 253 bin tondan 73 bin tona geriledi. Ege'nin ülke genelindeki payı ise yüzde 30'dan yüzde 20'ye düştü.