"MADE İN TURKEY"

Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kocasert, tekstil ve hazır giyim sektörünün ikinci baharını yaşadığını belirterek, zenginleşen Uzakdoğu bölgesi tüketicisinin, aldığı ürünlerde 'Made in China'' yerine kaliteli ve niteliği ifade eden ''Made in Turkey'' etiketini görmek istediğini söyledi. Hazır Giyim ve Tekstil Sektör Kurulları Toplantısı, Denizli İhracatçılar Birliği'nde yapıldı. Toplantıya, TİM Başkan Vekili ve 2010-2014 Hazır Giyim Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İstanbul Tekstil ve Hammadeleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle, Uludağ İhracatçılar Birliği Başkanı İbrahim Uludağ, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği Başkanı Şenol Şankaya, Ege Tekstil ve Hammadeleri İhracatçılar Birliği Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Hazır Giyim Konfeksiyon İhracatçılar Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği Başkanı Tarık Bozbey katıldı.
Toplantı sonrası kurul adına gazetecilere açıklamalarda bulunan Kocasert, uluslararası piyasalarda sektörün değerinin arttığına dikkati çekti. Sektörde yakalanan rüzgarın sağladığı konjonktürün çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Kocasert, ''Sektörümüz zarar etme pahasına da olsa pazarını korudu. Türk tekstil ve hazır giyim sektörü, ikinci baharını yaşıyor. Türkiye'ye ciddi bir dönüş var. Dünya ticaretinin gerilediği bir dönemde Türk tekstil ve hazır giyim sektörü yüzde 20 talep, yüzde 12 ihracat artışı yaşıyor. Kriz öncesi ihracat rakamlarını yakalayan ilk sektör tekstil sektörü oldu. İhracatın yüzde 85'ini Avro Bölgesi'ne yapan hazır giyim sektörü ise yüzde 10 kur, yüzde 9 enflasyon kaybına rağmen yüzde 10'luk artış elde etti. İkinci baharını yaşayan sektör için sürdürülebilir rekabet iklimi şart'' dedi.
Çin başta olmak üzere Uzakdoğu ülkelerinin ucuz iş gücünün sağladığı ihracat avantajında son noktaya geldiğini kaydeden Kocasert, ''Bu ülkelerin içi ciddi tüketici oldu. Artık Avrupa'ya ucuz mal verecek konumda değiller. 10 yıl boyunca çift haneli büyüyen Uzakdoğu'da global markalar büyük hızla yayılıyor. Zenginleşen bölge tüketicisi, aldığı ürünlerde 'Made in China' yerine kaliteli ve niteliği ifade eden 'Made in Turkey' etiketini görmek istiyor. Bizden yana esen rüzgarın ekonomik kazanca dönüştürülmesi için 'Made in Turkey' algısını güçlendirecek projelerin hızla hayata geçirilmesi gerekiyor. Türk hazır giyim ve tekstil sektörü olarak ülkemiz dışında yatırım yapmak istemiyoruz. Dünyanın 15'inci büyük ekonomisi olan Türkiye, rekabetçilikte 61. sırada bulunuyor. Çin 27, Tunus 32, Polonya 39, Hindistan 51, Vietnam'ın ise 59'uncu sırada yer aldığı rekabetçilikte, dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye, bu çelişkiyi aşmalı. Sıcak paradan öte, yatırım amaçlı kaynakların Türkiye'ye akışı sağlanmalı. Yapılan araştırmalar, Türkiye'nin 1,5 milyon ton pamuk üretim kapasitesi olduğunu ortaya koyuyor. Yaklaşık 400 bin ton olan üretimin 1.5 milyon tona çıkarılması için gerekli düzenlemeler hayata geçirilmeli. Artan pamuk fiyatları sadece ülkemizde değil, tüm dünyada yaşanan bir gelişme. Bu gelişme bize göre basic mallar üreten rakibimiz konumundaki Uzakdoğu ülkelerini de etkilemektedir'' diye konuştu.
ALICILAR, 10-15 GÜNDE BİR VİTRİN DEĞİŞTİRMEYE BAŞLADI
TİM Başkan Vekili ve 2010-2014 Hazır Giyim Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık ise Uzakdoğu'da tüketimin çok ciddi safhalara ulaştığını, bölge ülkelerinin, üretim kapasitelerini iç pazara yönlendirmeye ve rekabetçi yapılarını da kaybetmeye başladıklarını anlattı. Akbalık, şunları söyledi. ''Özellikle Avrupa'daki alıcılar neredeyse 10 günde 15 günde bir vitrin değiştirmeye başladı. Ayda bir yeni ürün koyup yeni ürün satmaya başladılar. Böyle olunca da en yakın coğrafyadaki üretim havzaları ve üretimi en rahat ulaşım sağlanacağı yerlere yönelmeye başladılar. Bizim bulunduğumuz lokasyon çok önemli bir faktör. Eğer biz bunu iyi kullanırsak bundan sonraki süreçte hem modanın hızlı değişmesi hem de lokasyon olarak Avrupa'ya yakın olmamız, diğer taraftan da mevcut kapasitemiz ve bilgi birikimimiz bir araya gelince bu bizim için ciddi bir sinerji. Bu sinerjiyi kalıcı hale getirebilmemiz için de bundan sonraki süreçte rekabetçiliği sürdürebileceğimiz ve bunu avantaja çevirebileceğimiz birtakım adımlar atmamız gerekiyor.''
İstanbul Tekstil ve Hammadeleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle de, pamuk fiyatlarının şu anki mevcut durumundan biraz daha yukarıya doğru çıkacağını tahmin ettiklerini belirterek, ''Şubat ve mart aylarında talebin daha da artması nedeniyle 4 dolara yaklaşacağını tahmin ediyoruz. Pamuk bize 140 yıllık bir sürpriz yaptı. Bir sürpriz daha ne yapar onu bilemiyoruz. Önümüzdeki yıl ihracatımız yüzde 20 daha artacak, çünkü bu hammade artışları fiyatlara yansıyacak. Aynı miktardaki malı daha yüksek fiyatlarda yakalama imkanı sağlayacağız'' dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.