Üniversiteden sonra girdikleri iş hayatı ve koşuşturmacadan sıkılan Eren Kurt ve Cihan Dernek, kendi yollarını çizmeye karar veriyor. Eren bu işi öğrenmek için pizzacı bir arkadaşının yanında 2 ay çalışıyor. Gündüz iş, gece pizza stajı.
Cihan ise tüm bankacılık kariyerini bir gecede bırakıyor ve dönüyorlar İzmir'e.
Alsancak'ta bir ara sokakta hiç tanınmayan 2 adam pizza yapıyor. Çevre esnafı "oğlum vazgeçin burada bu iş olmaz" diyorlar. Ancak birbirlerine ve ürünlerine duydukları güven bugün 7 şubeye ulaşan bir büyüklükle sonuçlanıyor.
Hedef lezzetten ödün vermeden İstanbul ve Ege'de 30 şubeye ulaşmak.
"KAÇIŞ HİKAYESİ"
Boş durmayan ikili pide ve köftede de marka yaratmak için kolları sıvıyorlar.
Müdavim pide ile köftede de bugün şubeleşmeye başladılar. Başarılı ikili, "İzmir'de hayatın vazgeçilmezi samimiyet, hoşgörü, huzur ve mutluluk odağında egolardan uzak bir kaçış hikayesi olmamızın temelleri bunlar! İşte bu yüzden sizleri aile edasıyla karşılayan tavır, her zaman doğru işi yapmaya çalışmak ve biraz da sizi bu kaçışa davet etme isteğimiz! Siz de gelin, birlikte bir kaçış yaşayalım" diyerek İzmirlileri lezzete davet ediyorlar.
"İRTİBAT KOPMADI"
Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde başlayan arkadaşlığın hala devam ettiğini belirten Eren Kurt, "Mezun olduktan sonra ikimiz de farklı sektörlerde iş hayatına atıldık. ancak irtibatımız hiç kopmadı. Cihan bankacılık sektöründe, bende bir kongre firmasında işe başladım. Benim çalıştığım şirket Türkiye'nin de içinde olduğu EXPO sürecinde organizasyonları gerçekleştiren şirketti. Sonra şirketimiz yiyecek içecek yatırımı yapmaya karar verdi.
2010'daki Şangay EXPO'ya benim çalıştığım şirket katılmıştı. O EXPO'da bir stand açtık ve o standın içinde bir de restoran açtık. Son derece başarılı oldu.
Hem operasyonel olarak hem ticari olarak iyi bir gelir sağladı. Bunu üzerine buradan döndüğümüzde patronlarımız bir yiyecek içecek restoran sektörüne girelim sende başına geç dediler. Sonra Türkiye'ye geldiğimizde şirketimiz bir uzakdoğu restoranı açtı. Ardından İstanbul ve Ankara'da dönerden, Meksika mutfağına kadar restoranlar açtılar.
Ben de onların başında çalışmaya devam ettim. Bunun için sürekli İstanbul'a da gidip geliyordum. Bu süreçte de üniversiteden arkadaşım cihan hem bankacılık kariyerine devam ediyor ve biz görüşmelerimizi sürdürüyoruz" dedi.
PİZZA İŞİNİ ÖNERDİ
İstanbul seyahatlerinde Cihan Dernek ile görüşmelerini sürdürdüklerini belirten Eren Kurt, "Cihan'la yaptığımız görüşmelerde ben mutlaka kendi başıma bir şeyler yapmak istediğimi söylüyordum. Cihan da bankacılık sektöründen artık sıkılmış ve bir arayış içerisine girmişti. Biz sürekli görüşüyor ve planlar yapıyorduk. Yaptığım araştırmalar sonunda Cihan'a pizza işini yapabileceğimizi söyledim. Bizim Ankara'da bir arkadaşımın pizzacısında çalıştım. Gündüz şirkette çalışıyor akşam arkadaşımın imalathanesine giderek işi öğrenmeye çalışıyordum. 2 ay boyunca çalıştım. Ondan pizzaya dair öğrenmem gerekenleri öğrendim ve bir rapor hazırladım. Biz bu işi yapacaksak iyi bir hamur formülüne onun üzerine koyacağımız iyi bir domates sosu formülüne ihtiyacımız var. Bu pizzanın kriterleri. Çok iyi malzeme koymalıyız. Bu malzemeleri az koymamalıyız. Bütün bunları yaparken de ürünü makul bir fiyata satmalıyız. Ama nasıl yapacağımızı o saate kadar bilmiyoruz. Ancak bunu yapabilirsek bu farkı yaratabileceğimizi düşündük. Bu konuda farkındalık yaratmanın başka bir çaresi olmadığının düşündük. Az kar edeceğiz, fedakarlık göstereceğiz. Ancak insanların ilgisini de çekeceğiz dedik" ifadelerini kullandı.
KARİYERLERİNİ BIRAKTILAR
Daha sonra işten ayrılış süreçlerini başlattıklarını belirten Kurt, "İzmir'e geldik. Dükkan kiralama işlerine başladık. Dükkanın fotoğraflarını sosyal medya üzerinden sürekli paylaştık. Bu sırada 30-40 hamur formülü ortaya çıktı. 3 tanesini seçtik. Domates sosumuzun formülün belirledik.
Bir menü oluşturduk. Sosyal medya üzerinden yayınlarımızı yaparken bir yandan da broşürlerimizi bastırdık. Apartmanlara dağıttık ağaçlara astık. İndirim kuponları yapıp direklere astık" dedi.
'YAPAMAZSINIZ' DEDİLER
2015 Ağustos ayında açılışlarını gerçekleştirdiklerini kaydeden Cihan Dernek, "Dükkanımızı kiraladık. Fırınlarımız geldi. Bir iç mimarımız olmadı, masa sandalyesinden iç dizaynına kadar tamamını kendimiz yaptık. Eren daha önce sektörde olduğu için satın almada büyük kolaylıklar yaşadık. Alsancak'ta ara sokakta hiç kimsenin tanımadığı 2 adam geliyor ve kimsenin bilmediği bir pizza yapıyor. Tüketicinin buna ne reaksiyon vereceğini bilemediğimiz için minimumda çalışmayı hedefliyorduk. Çevredeki esnaf, bölgede görev yapan polisler 'oğlum bakın bu iş kolay değil yol yakınken vazgeçin sizden önce burada bir sulu yemekçi vardı. 3 ay dayanamadı. Her yer pizza yapamazsınız' dediler. Bazen biz bile tereddüte düştük ama dönüşümüz yoktu" diye konuştu.
HEDEF: 30 ŞUBE
Kendilerine çok sayıda dükkan talebi geldiğini anlatan Eren ve Cihan, "Şube sayımız giderek arttı. En nihayetinde mevcut yaşadığımız kurumsal hayattan kaçıp standartlarımızı düşürüp özgürlüğümüzü elimize aldık. Bunu yaparken de tüketicinin yerine koyduk kendimizi.
Biz ne isteriz sorusunu yanıtını aradık. Biz ne istiyorsak dükkanımızda ürünümüzde uyguladık.
Bu yıl Alaçatı ile birlikte İzmir'de şube sayımız 7 oldu. Bu yıl İstanbul'da 4 tane açmayı planlıyoruz. 3 tane Ege Bölgesi'nde açacağız.
2018'in sonunda ise yaptığımız anlaşmalar gereği 30 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz" açıklamasını yaptı.
"FORMÜLLERİMİZİN PATENTİNİ ALDIK"
Franchise teklifleri gelmeye başladığını belirten Eren Kurt, "Biz önce kendi önümüzü görmek istedik ve ilk etapta teklifleri kabul etmedik. Bunu hem standardı, operasyonu son derece karışık bir iş olduğu için bekledik.
Ardından talepler giderek artınca bir imalathane tuttuk. Formüllerimizin patentini aldık. Karışımlarımızı stabil hale getirdik ve reçetelerimizi oluşturduk. İlk şubemizi açacak kişiye dedik ki şubenin ustası 3 ay bizim yanımızda çalışacak. Biz bunun maliyetine katlanırız. Çünkü Pizza Locale lezzetinin yakalanması gerekiyordu" dedi.
"SABAH ÖNCE DÜKKANIN ÖNÜNÜ SÜPÜRÜYORUM"
Kendilerini bir arada tutan manevi bir duygu olduğunu kaydeden Eren Kurt, "İlk günler tuvaletine kadar temizliğini yapıyorduk.
Bugün bile hala dükkanın önünü süpürmeden güne başlamıyorum. Şimdi başka şubelerinkini de süpürüyorum. Bunlar benim totemim.
Ayrıca çok iyi bir mamülü çok da iyi bir fiyata sattığımız gibi öğrenci de gelip yiyebiliyor. Çok ünlü işadamları da önden şöförünü gönderiyor, yer tutuluyor ve gelip pizzasını yiyerek buradan ayrılıyor. Biz 1 yılda ancak fark ediliriz derken, 15. günde İzmir bizi tanımış, dükkanda sıra olmaya başlamıştı" diye konuştu.
"O 7 MASA HEP DOLDU"
Dükkanı açtıklarında hedeflerinin çok küçük olduğunu anlatan Cihan Dernek "Günde 30- 40 pizza satalım, dükkan kirasını işçi maliyetlerini çıkarsın yeter diyorduk. kendi hayatımız olsun istiyorduk. Açtığımızda 1 ustamız, 1 servis arkadaşımız vardı. Cihan kasada duruyordu. Ben de servise yardım ediyordum. İlk gün ilk öğlen 7 masa vardı müşterilerimiz geldi biz kapıyı açtık. 7 masa doldu. Ondan sonra 1.5 yıldır o 7 masa hep doldu. Sonra akşamında daha kalabalık oldu. Markamız iyice tanınmaya başladı" dedi.
