Sıfır atık hedefimizi 2 ay önce yakaladık

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2. Uluslararası Sıfır Atık Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "2019 yılı itibariyle 25 bin kamu kurumu binasında sıfır atığa geçme hedefimizi iki ay önceden yakaladık. Vakıflarımız ardı ardına çok güzel projelerle sürece katkı veriyor" dedi. Erdoğan, "Yerküremiz, çevresel açıdan çeşitli yaralar almış olabilir. Fakat, bugün yapacağımız davranış tarzı değişiklikleriyle, bu yaranın kabuk tutmasını, sonra da iyileşmesini sağlayabiliriz. Ne plastik işgaline uğramış okyanuslar, ne su savaşları, ne de kıtlık, kaderimiz değil." mesajı verdi.
ÖDÜLLERİ VERDİ
Emine Erdoğan, tüm yurtta, deniz temizliği seferberliği başladığını, 163 bin metreküp deniz çöpünün toplandığını ve bertarafa gönderildiğini belirterek, "TURMEPA öncülüğünde yapılan bu seferberlikle, Türkiye'nin önde gelen 760 kuruluşu, 'Sıfır Atık Mavi Sözü' vererek, denizlerimizin kirliliğini önlemek için çalışacağını taahhüt etti." dedi. Bugün, ikinci kez Sıfır Atık Zirvesi düzenlenmesinin kararlılıklarının ifadesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "kullan-at", "giyat" diye büyük bir başarı gibi sunulan yaşam tarzlarının aslında ne kadar ilkel olduğunun acilen fark edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Erdoğan, "Bireyler olarak üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. Bu noktada, Dünya Doğayı Koruma Vakfının başlattığı, 'atık azaltma' girişimini gönülden tebrik ediyorum. Kampanyaya dahil olan bütün sektör temsilcilerini de kutluyorum" " diye konuştu. Konuşmanın ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Emine Erdoğan'a, tablo hediye etti. Sıfır Atık Zirvesi kapsamında bu yıl ikinci kez yılın çevreci proje, kişi, kurum ve kuruluşlarına ödülleri de Emine Erdoğan tarafından verildi.
CEMİL MERİÇ'İN SÖZÜNÜ KULLANDI
EMINE Erdoğan şunları söyledi:
"Ünlü düşünürümüz Cemil Meriç'in çok güzel bir sözü var; 'İnsanlar sevilmek için yaratıldılar, eşyalar ise kullanılmak için.' Dünyadaki kaosun nedeni, eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmalarıdır. Dünyada özden uzaklaşmış olmanın etkilerini, hediyeleşmelerimizde bile yaşıyoruz. Amacımız gönül yapmakken kendinden, çok büyük paketlere sararak verdiğimiz hediyeler bile eşya karşısında büyülendiğimizi acı biçimde gösteriyor."