“İzmir’in potansiyelini ortaya çıkarmalıyız”

Batı Anadolu Sanayici ve İş insanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, Haftabaşı Sohbetleri'nin konuğu oldu. Yeni Asır ile gerçekleştirdiği röportajın üzerinden geçen bir yılda BASİFED ve İzmir'deki değişime ilişkin tespitlerini paylaşan Kasalı, "Türkiye'nin her tarafı bizim için çok önemli ancak bizim hızlı, dengeli ve sürdürülebilir bir kalkınmaya ihtiyacımız var. Tabii ki kalkınmanın da kaliteli, sürdürülebilir olması ve teknolojinin sunduğu imkânlardan azami derecede faydalanılması gerekiyor" dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖNEMLİ
● Görüşmemizin üzerinden geçen bir yıllık sürede kentimizin değişimi ne yönde oldu?
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen ESİAD'ın yatırım zirvesinde ifade edilen "Almanya ile Çin arasında sanayileşmiş, altyapısını hazırlamış tek üretim üssü Türkiye'dir" sözü beni çok gururlandırdı. Bütün yaşadığımız ekonomik ve küresel sıkıntılara rağmen Türkiye'nin üretim kapasitesi yüksektir. İzmir ise Türkiye'nin diğer bölgelerine göre bu kapasiteyi daha da ilerilere taşıdı. Şu anda İzmir'de OSB'lerde yer yok ve yenileri yapılıyor. Keza Serbest Bölge'de de yer kalmadı ve yeni yatırımlar planlanıyor. Dolayısıyla İzmir'in son bir yılını çok olumlu değerlendiriyorum.
● Sürdürülebilirlik ve yeşil ekonomiye neden önem vermemiz gerekiyor?
Avrupa, 1930'lardan sonra sanayileşmek adına önemli adımlar attı ve bunun bedellerini ödedi. Biz daha geç sanayileştik. Daha geç sanayileşirken erken sanayileşmiş ülkelerin yaşadıkları süreci biliyor olmamız lazım. Onların yarattıkları sorunları biliyor olmamız lazım ve sivil sanayileşme politikamızı da bu deneyimlerden aldığımız derslere göre dizayn etmemiz lazım. Maalesef biz bunları uygulayamadık. Çevreyi öngöremedik, tarımla uğraşan kesimi toprağında tutamadık. Bunun iki sonucu kötü şehirleşme ve tarım topraklarımızı kaybetmek oldu. Vahşi sulama nedeniyle topraklarımız çölleşti.
● Bu konuda neler yapılıyor?
Sürdürülebilirlik ile ilgili komisyonumuz üç alt komisyon olarak oluşturuldu. Yeşil enerji, yeşil finans ve yeşil çevre. Bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Dünyada da bu konuda ciddi duyarlılık oluştu. Karbon izi öngörülen AB kriterlerin dışında olursa ihracatta ciddi maliyetlerle hatta yaptırımlarla karşı karşıya kalınacak. Dolaştığımız fabrikalarda bu konuda ciddi duyarlılık oluştuğunu gördük. Karbon izi konusunu o kadar ciddiye almışlar ki çalışanların oturdukları mesafeden işe gelmeleri sırasındaki yakıtın karbon salınımı bile hesap ediliyor.

"İSTANBUL'DAN BEYAZ YAKALI TRANSFERİ VAR"
● "İzmir girişimcilik ve inovasyon kenti olmalı" açıklamanız vardı. Sizce İzmir'in bu konudaki potansiyeli nedir? Bunu başarabilir miyiz?
Türkiye'nin üniversite merkezi İzmir olur. İYTE Rektörümüzü kutluyorum. Aldığı ödülleri ve çalışmalarını görüyorum. İnovasyon ve girişimcilik konusunda bir atak yapılacaksa İzmir'de yapılır diyorum. Son zamanlarda İstanbul'dan İzmir'e bir beyaz yakalı transferinin olduğunu duyuyoruz ve bunu rakamlar da teyit ediyor. Bunun önemli bir tetikleme unsuru olacağını düşünüyorum. İZTO'nun açtığı İZQ Merkezi ve EGİ- AD'ın Melek Yatırımcı projesi uluslararası ödüller aldı. Tüm bunları yapabiliyorsak çok avantajlı olduğumuz zaten aşikârdır.

MERT ALPDÜNDAR