İKLİM krizi, karbon ayak izi, sıfır atık, sürdürülebilirlik. Tüm bu kavramlar artık sadece çevre gündemini değil, ekonomiyi de şekillendiriyor. Güzellik ve kişisel bakım sektöründe artan maliyetler, tüketiciyi hem bütçesini koruyacak hem de çevreye duyarlı ürünlere yönlendiriyor. Bu da uzun vadede tasarruf sağlayan, yeşil ekonomiyi destekleyen sürdürülebilir ürünlerin pazarda rekabet avantajı kazanmasını sağlıyor. Makyaj temizliğinden cilt bakımına kadar birçok alanda kullanılabilen yıkanabilir pamukları markalar birbiri ardına ürün portföylerine ekliyor.

Safa Karaduman
POTANSİYELİ BÜYÜK
İLAÇ ve kozmetik sektöründe faaliyet gösteren Safa Karaduman, yıkanabilir pamukları portföylerine ekleyerek hem çevresel farkındalık oluşturmayı hem de tüketiciye daha uzun ömürlü, ekonomik bir seçenek sunmayı hedeflediklerini ifade ediyor. Sürdürülebilir yaşama yönelik ilginin arttığını belirten Karaduman, bazı kullanıcıların artık ürünün yalnızca performansına değil; üretim sürecine, çevresel etkisine ve etik değerlerine de önem verdiğini ifade ediyor. Artan yıkanabilir pamuk talebinin bunun en somut göstergesi olduğunu söyleyen Karaduman, "Birçok kullanıcı bu pamukları tercih ederek hem çevreye katkı sağladığını hem de uzun vadede tasarruf ettiğini söylüyor" şeklinde konuşuyor. Karaduman, yıkanabilir pamuk pazarının henüz gelişiminin başında olduğunu belirterek, tüketicilerin sürdürülebilirliğe ve çevre duyarlılığına artan ilgisiyle birlikte bu alanın büyük bir büyüme potansiyeli taşıdığını vurguluyor.

MALİYETİ YÜKSEK
Yıkanabilir pamukların birim maliyetinin tek kullanımlıklara kıyasla daha yüksek olduğunu belirten Bulut, ürünlerin uzun ömürlü yapısı sayesinde bu farkın zamanla kullanıcı lehine dönüştüğünü vurguluyor. Bulut, bu ürünlerin maliyetini belirleyen dört ana gider kaleminin ise kumaş tedariki, işçilik, paketleme ve lojistik olduğunu belirtiyor. Üretici olmadıklarını ancak üreticilerle iş birliği içinde çalıştıklarını belirten Uzmanlar bu ürünün 2021 yılında yalnızca raflarında değil, hayatlarında da yer bulduğunu söylüyor. Yıkanabilir pamuklara olan ilginin arttığını vurgulayan sektör temsilcileri, bu artışı yalnızca satış rakamlarında değil, aldıkları mesajlar, sorular ve mağazalarını ziyaret edenlerin meraklı yaklaşımlarında da hissettiklerini ifade ediyor.
'2.18 MİLYAR DOLARLIK FIRSAT'
YEDİTEPE Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Sevencan Akcabelen, "Yıkanabilir pamuklar, ülkemizde kozmetik sektörü aracılığıyla giriş yaptı. Tüketicileri bu ürüne yönelten temel motivasyon ise tasarruf olarak karşımıza çıkıyor; çünkü kullan-at pamuklara kıyasla çok daha uzun süre kullanılabiliyorlar ve bu da uzun vadede daha ekonomik bir tercih olmalarını sağlıyor. Gelişmiş ülkelerde, özellikle Avrupa'da son 20 yılda sürdürülebilir ürün kullanma kültürü oldukça yaygınlaştı, hatta tersi ayıplanan bir durum olmaya başladı.
Ülkemizde ise sürdürülebilir ürün kullanımının özellikle genç tüketiciler arasında daha belirgin olduğu görülüyor. Gençlerin bu yöndeki ilgisi, önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir ürün tüketiminin Türkiye'de de artacağını gösteriyor. Türkiye, dünyanın en büyük pamuk ihracatçısı konumunda; geçtiğimiz yıl toplam pamuk ihracatımız 2,18 milyar dolara ulaştı. Bu denli büyük bir üretim kapasitesine sahip olduğumuz bir hammaddeden, yenilikçi ve sürdürülebilir nihai ürünler geliştirmek, ülkemizin küresel pazardaki rekabet gücünü artıracaktır" ifadelerini kullandı.

