Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde geçirdiği katarakt ameliyatından sonra tek gözünü kaybetme noktasına gelen sekiz 8 hastadan biri olan Musa Keleş: Doktor Bey bizi ameliyatlar öncesi Menemen testisi gibi karşısına dizdi. Birkaç dakika sonra da sırayla ameliyata aldı ve bizi kör etti
ERKAN DOĞAN / METİN BURMALI (HABER MERKEZİ)
Yeni Asır Gazetesi'nin Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde 8 hastanın Op. Dr. Gökhan Kerci tarafından gerçekleştirilen katarakt ameliyatından sonra enfeksiyon kapıp, tek gözlerinin görme yetisini kaybetmesiyle ilgili özel haberi ses getirdi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın talimatı üzerine konuyla ilgili üst düzeyde soruşturma başlatıldı.
Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan ve Bakanlık Hastane Enfeksiyonları Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, olayı araştırmak üzere İzmir'e geldi. Tedavileri süren ancak tekrar görmeleri çok zor olan hastalardan Musa Keleş'in (67) sözleri ise, yaşanan skandalı en güzel şekilde özetledi. Keleş, "Doktor Bey bizi ameliyatlar öncesi Menemen testisi gibi karşısına dizdi. Birkaç dakika sonra da sırayla ameliyata aldı ve bizi kör etti" dedi.
ŞANSLARI DÜŞÜK
Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gökhan Kerci tarafından 10 Ocak tarihinde gerçekleştirilen katarakt operasyonlarından sonra İlhami Yaşa (72), Musa Meleş (67), Hüdaverdi Gündüz (58), Şerafettin Karabük (73), Yüksel Altınçubuk (61), Cevriye Enhoş (79), Ramazan Avşar (71) ve Mehmet Hasdemir (70) isimli hastaların ameliyat olan gözleri görme yetilerini yitirdi. Hastalar Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hastaneleri ile İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sevk edilerek, bu hastanelerde ikinci kez ameliyat edildi. Tek gözleri görmeyen ve doktorlara yeniden görme şansları düşük olan hastaların tedavileri sürüyor.
"Ambulansta yakıt bitti hastaları sen götür!"
Katarakt ameliyatlarını yapan Op. Dr. Gökhan Kerci, skandal olayın ortaya çıkmasının ardından Musa Keleş (67), İlhami Yaşa (72) ve Hüdaverdi Gündüz (58) isimli hastaları kendi aracıyla Ege Üniversitesi Hastanesi'ne götürmüştü. Hastalardan Musa Meleş konu ile ilgili şu iddiada bulundu: "Ege Üniversitesi Hastanesi'ne ambulansla gidecektik. Doktor, ambulans şoförüyle konuştu. Şoför, 'Yakıt yok, koyarsanız götürürüm' dedi. Doktor da kendi aracıyla götürmeye karar verdi. Hijyen açısından Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilen arkadaşlarımız gibi ambulansla sevk edilmeliydik. Bizi bıraktı ve bir daha da aramadı." Doktor Kerci'nin 10 Ocak'taki operasyon öncesi 8 hastayı karşısına dizdikten sonra ameliyata aldığını öne süren Keleş, "Bizi Menemen testisi gibi karşısına sıraladı. Birkaç dakika sonra da sırayla ameliyata aldı. Ertesi gün şikayetlerim olunca bizi ikinci kez ameliyat etti. Bizi kör etti" dedi.
Doktor bir önceki ameliyatta parça unutmuş
Bir gözü operasyon sonrası kör olan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi gören Yüksel Altınçubuk'un kızı Deniz Başak (25) ise, Dr. Kerci'nin 5 Kasım 2010'da annesini ameliyat ettiğini ve operasyon sonrasında gözde bir parça unutulduğunun anlaşıldığını iddia etti. Diğer hastalarla birlikte art arda alındığı 10 Ocak'taki ikinci ameliyatında tamamen görme yetisini yitiren Altınçubuk'un kızı, şunları söyledi: "Annem Dr. Kerci'ye ilk katarakt ameliyatını 5 Kasım 2010'da oldu. Ameliyat olan gözünde bir parça unutulmuş. Annem ikinci ameliyatını 10 Ocak'ta oldu. O ameliyatta da enfeksiyon kaptı. Dr. Kerci'ye özel hastaneye gitmek istediğimizi söyledik, izin vermedi. Daha sonra bizi sırasıyla Bozyaka ve Dokuz Eylül hastanelerine sevk ettiler. Her iki hastanede de ameliyata alınan annem, bir gözünden toplam 4 operasyon geçirdi. Diğer hastalarla birlikte hareket ederek toplu dava açacağız."
Yeşilyurt Hastanesi'nde de enfeksiyon paniği
Öte yandan Yeşilyurt'taki İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 7. katındaki 17 yataklı Koroner Yoğun Bakım Servisi'nde de hastane enfeksiyonun ortaya çıktı ifade edildi. Bir hastane yetkilisi, yoğun bakımda tedavi gören bir hastada enfeksiyon görüldüğünü belirterek, "Gereken önlemler alındı. Hastaya antibiyotik tedavisine başlandı. Bu her hastanede görülebilen bir enfeksiyon." açıklamasında bulundu. Gazetemizi telefonla arayan ve ismini açıklamak istemeyen bir hasta yakını ise, hastanede yeterli enfeksiyon önlemlerinin alınmadığını belirterek, "Hemşireler galoş ve önlük giymeden yoğun bakım servisine girip çıkıyorlar. Yoğun bakımdan bazı hastalar çıkartılıp başka servislere alındı. Hastalarımızın hayatından endişe ediyoruz" diye konuştu.
Menemen testisi gibi dizilmek
İZMİR'DE, genellikle yanyana dizilmiş insanlar için söylenilir. "Menemen testisi gibi dizilmeyin" biçiminde kullanılır.
Baş şüpheli toplatılamayan solüsyon
ERKAN DOĞAN (HABER MERKEZİ)
8 hastayı ameliyat oldukları gözlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya getiren facianın altından "baş şüpheli" olarak Sağlık Bakanlığı tarafından geçtiğimiz Eylül ayında toplatılma kararı verilen bir solüsyon çıktı. 8 hastanın ameliyatında bu göz içi solüsyonun kullanıldığı tespit edilirken, operasyonların yapıldığı klinikte bulunan söz konusu solüsyonlara el konuldu. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Saim Kerman, Sağlık Bakanlığı Hastane Enfeksiyonları Bilim Dalı Üyesi Prof.Dr. Recep Öztürk ve İzmir İl Sağlık Müdürü Opr. Dr. Mehmet Özkan dün müdürlük binasında ortak basın toplantısı yaparak araştırmada elde edilen ilk sonuçları açıkladı. Bir firma tarafından üretilen solüsyon hakkında toplatma kararı verdiklerini ancak her hastanenin imha işlemini gerçekleştirmediğini anlatan Kerman, "Solüsyonun ithalatı yapıldıktan sonra birçok hastanede kullanıldı. Oralardan olumsuz bir bildirim alınmamış. Aydın'daki bir şikayet üzerine inceleme başlatılmış. Aydın'da hastada gelişen biri iritasyondan bahsediliyor. Solüsyonun içerisinde saydam partiküller bulunmuş. Toplatmayla ilgili tedbirlerimiz yeterince etkili olmamış. Pazartesi günü yeniden duyuru yapacağız" dedi.
İLK KEZ RASTLANIYOR
Prof. Dr. Öztürk ise, sözkonusu ameliyatlarda kullanılan lensler konusunda bir şüpheleri olmadığını kaydetti. İzmir'deki 8 hastadan altıkları kültür sonuçlarında hastaların beşinde daha önce Afyonkarahisar'da benzer olayda da görülen 'pseudomonas auroginosa' ismi verilen bir bakteri tespit ettiklerini açıkladı. Yapılan ön çalışmada bu bakterilerin birbirine benzediğini kaydeden Prof. Dr. Öztürk, şu bilgileri verdi: "Yani hastalardaki enfeksiyonun kaynağı aynı. Ancak ileri çalışmalara ihtiyaç var. Hastalardan üretilen mikborun kaynağını ortaya koyan bir kaynak tespit edilmiş değil. Öncelikle şu an ameliyatta kullanılan sıvılara yönelik yoğun olarak incelemeler devam etmektedir" dedi. Olayın gerçekleştiği hastanede 10 binin üzerinde ameliyat yapıldığını ancak kayıtlarda böyle bir enfeksiyona ilk kez rastlandığını anlatan Öztürk, "Hastanede sistem olarak bir sıkıntı gözükmüyor. Bir hastada lens kullanılmamış. Enfeksiyon kapan hastalara üç ayrı lens kullanıldığını gördük. Doğrudan lenslerle ilgili bir şüphe şu an yok. Ama sıvılarla ilişkili incelememiz devam ediyor."
