Karakolda işkenceye 17 bin euro tazminat

Ameliyatla kadın olan Esma Halat, 1999'da İstanbul Beşiktaş Karakolu'nda gördüğü işkenceyi AİHM'e taşıyarak Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum ettirdi

NADİR UYSAL (TİRE)
İzmir Tireli Esma Halat (51), 80'li yıllarda cinsiyet değiştirip ameliyatla kadın olduktan sonra, 1999 yılında karakolda işkenceye maruz kaldığını savunup Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Halat'ın karakolda taciz edildiği ve işkenceye uğradığı gerekçesiyle AİHM'e açtığı davadan Türkiye'ye mahkumiyet kararı çıktı. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) işkence ve kötü muameleyi yasaklayan 3. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 2'ye karşı 5 oyla Halat'a 17 bin euro tazminat ödemeye mahkum edildi.

BERAAT ETTİ
İstanbul'da 21 Ekim 1999 tarihinde evine giderken gözaltına alınıp Beşiktaş Karakolu'na götürülen Esma Halat, burada komiser yardımcısı B.G tarafından taciz edildiğini öne sürmüştü. Halat, ardından da işkenceye maruz bırakılıp ölümle tehdit edildiğini savunarak B.G'den şikayetçi olmuştu. Ancak, dönemin yetkilileri B.G. hakkında soruşturma açılmasına izin vermedi. Olayın üstünden 18 ay geçtikten sonra ancak hakim karşısına çıkarılan B.G, mahkemede suçsuz bulunarak beraat etti. Halat, iç hukuk yollarının tükenmesi üstüne avukatı Fatma Karakaş ile AİHM'e başvurdu. AİHM, kısa bir süre önce sonuçlanan davada, Türkiye'nin Esma Halat'a 17 bin euro tazminat ödemesini kararlaştırdı.

"ÖLÜMLE TEHDİT"
Tireli sanat fotoğrafçısı Esma Halat, yaşanan zorlu sürecin ardından geç de olsa adaletin yerini bulduğunu söyledi. Halat, halen unutamadığı olayı şöyle anlattı:
"İstanbul'da 21 Ekim 1999 akşamı iki sivil polis tarafından aracımdan indirilerek kimlik sorgulamasının ardından Beşiktaş Polis Karakolu'na götürüldüm. Daha sonra karakolda görevli komiser yardımcısı B.G. beni odasına çağırdı. Kimliğim ondaydı. Bana 'Erkeklerle birlikte olmaya utanmıyor musun? Beşiktaş'tan en kısa sürede taşınacaksın. Sizin gibi yaratıklar Taksim'de toplanıyor. Sana 15 gün süre veriyorum' dedi. Ardından avuçlarıma copla vurarak her defasında 'Acıyor mu' diye sordu. Daha sonra, 'Acımayan yerin neresi' diyerek kalçalarıma ve başıma vurmaya başladı. Acıdan bayılacak gibi olup yere oturunca da beni ölümle tehdit etti. 'Seni öldürüp, cesedini de ormana atarım' dedi. Defalarca 'Lütfen yapmayın' diyerek yalvarmama rağmen dinlemedi."

"BU SİLİKONLARI PATLATAYIM MI"
Gördüğü işkencenin saatler geçtikçe şekil değiştirdiğini belirten Halat, "Komiser yardımcısı, odasına bazı insanlar girip çıktıkça beni dövmeyi bırakıyordu. Sonra soyunmamı istedi. Şiddetle karşı çıkıp, direnmeme rağmen coplar kafama inmeye başlayınca üzerimdeki bluzu çıkarttım. Elindeki copu göğüslerime dayayarak, 'Bunlar silikon mu, bunları patlatayım mı' diye sordu. Ardından üzerimdeki kıyafetlerin tamamını çıkarmamı istedi. Direnince de sürekli coplandım. İşkence bitmek bilmiyordu. Bu kez bana 'erkek arkadaşınla sevişirken nasıl ses çıkarıyorsun, tekrarlamanı istiyorum' dedi. Reddedince copla beni dövdü" dedi.

"Çok yıprandım"
Esma Halat, karakolda maruz kaldığı işkencenin ruhunu derinden yaraladığını, Şişli Etfal Hastanesi ile İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan 5 gün iş göremez raporu aldığını anlattı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na giderek komiser yardımcısı B.G hakkında suç duyusunda bulunduğunu aktaran Halat, "18 ay sonra mahkeme B.G'yi akladı. Ben de İnsan Hakları Derneği'ne giderek hakkımı AİHM'de aramak istediğimi söyledim. AHiM'e açtığımız ve yaklaşık 5 yıl süren dava önceki günlerde lehime sonuçlandı. Başıma gelenleri bundan sonra hiçkimsenin yaşamamasını ümit ediyorum" dedi.