Kuşadası'nın sevilen gençlerinden "Yetenek Sizsiniz" adlı yarışmadaki danslarıyla tanınan 25 yaşındaki İsmail Akça'nın, vatani görevini yaptığı Şırnak'ta şehit olmasının ardından tüyler ürpertici iddia ortaya atıldı. Terhisine 61 gün kala kaza kurşunuyla şehit olduğu belirtilen İsmail Akça'nın devre arkadaşının aileyi arayarak, "Oğlunuzu komutan öldürdü" sözleri aileye ikinci acı yaşattı. Adalı gencin babası Asım Akça, Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı'na dilekçe vererek tekrar otopsi istedi. Dün yapılması planlanan cenaze töreni iptal edildi, İsmail Akça'nın sevenleri sokaklara döküldü, "Şehitler ölmez" diye meydanları inletti.
Suç duyurusunda bulundu
Adakule Otel'de elektrik teknisyeni olarak çalışan Asım Akça (54) ile ev hanımı Münire Akça'nın (50) üçü erkek, biri kız dört çocuğunun üçüncüsü İsmail Akça'yı Türkiye, dans yeteneğiyle tanıdı. Grup arkadaşlarıyla birlikte geçen yıl katıldığı "Yetenek Sizsiniz" programında harikalar yaratan İsmail Akça hayranlık uyandırmıştı. Vatani görevini yaptığı Şırnak'taki birliğinden gelen kara haber, terhisine 61 gün kala baba ocağına ateş düşürdü. Şırnak'tan cenazesini getiren askeri görevliler, Akça ailesine oğullarının intihar ettiğini söyledi. Aile fertleri, "Oğlumuz intihar edecek biri değil" diye inanmadı. Baba "Niye kendi silahıyla değil de uzman çavuşun silahıyla intihar etsin?" sözleriyle tepki gösterdi ve Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Savcılık, cenazeyi otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Aile, sadece gerçeği öğrenmek istediklerini, sorumlunun bulunmasını istediklerini belirterek orduya dava açmayacaklarını açıkladı.
Telefonla gelen kuşku
Şırnak'ta askerlik görevini yaparken önce gün kaza kurşunuyla şehit düştüğü, cenazesinin teslimi sırasında ise askeri yetkililerin 'intihar etti' dediği Kuşadalı İsmail Akça'nın ölüm şekliyle ilgili tartışma başladı. İsmail Akça'nın asker arkadaşı ve üst devresi A.K, gözü yaşlı baba Asım Akça'yı arayarak ilginç iddialar ortaya attı. Akça, savcılığa verdiği şikayet dilekçesinde oğlunun arkadaşının, "Oğlunuz kazayla hayatını kaybetmedi, onu birliğimizdeki uzman çavuş vurdu" sözlerini dile getirdi. Asım Akça, durumu avukat kardeşi Hasan Akça'ya bildirdi. Avukat Hasan Akça, İsmail'in asker arkadaşından telefon geldiğini belirterek şu açıklamayı yaptı: "Olay üzerindeki kuşkularımızı konuştuğumuz sırada akşam saatlerinde, abim Asım Akça'yı İsmail'in üst devresi asker aradı. Ben ağabeyimin yayındaydım. Askerin söyledikleri net bir şekilde duydum. Savcılığa başvurduk. Bu olayın aydınlatılması için her şeyi yapacağız ve peşini bırakmayacağız. Bize gerçeğin ne olduğunu söylemelerini istiyoruz."
Açıklamalar çelişkili
Avukat Hasan Akça, yeğeninin ölüm şekliyle ilgili ciddi şüpheleri bulunduğunu ve cinayet ihtimalinin ağır bastığını öne sürdü. Şu ana kadar yapılan açıklamaların ve ölüm şekliyle ilgili kendilerine bildirilenlerin çelişkilerle dolu olduğuna dikkati çeken amca Hasan Akça, "Ortada olan en önemli gerçek, yeğenimin komutana ait bir silahtan çıkan kurşunla hayatını kaybetmiş olması. Biz sadece gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyoruz. İlk telefon geldiğinde İsmail'in şehit olduğunu öğrendik. Ama Şırnak'taki görev yaptığı birlikten komutanları, cenazeyi teslim etmek için geldiğinde bunun bir intihar olduğunu, tabancayla vurulduğunu söyledi. Tabancanın da komutanın tabancası olduğunu ve kendine sıktığını ifade etti. Buna inanmadık ve kuşkumuzu dile getirdik" dedi.
Avukat Hasan Akça, yeğeni İsmail Akça'nın birlikteki arkadaşından gelen telefonda şunları söylediğini kaydetti: "İsmail'in devre arkadaşı, sözlerine 'Oradaki komutanların hiçbirine güvenme, inanma. İsmail'i onlar bitirdi, onlar halletti' diye başladı. Bunu buradaki garnizon komutanlığındaki arkadaşlar ve Şırnak'tan gelen komutanlar da duydu. Vatan için yetiştirdiğimiz bir çocuğun bu şekilde intihar süsü verilerek gönderilmesini hiçbir vicdan kabul etmez. Şirnak Cumhuriyet Savcılığı ve Diyarbakır askeri savcılığı otopsi yaptı. Raporlara diyecek bir şeyimiz yok. İntihar değil, cinayet olduğu konusunda şüphemiz var" dedi.
UFUK BAKSİ
ORDU'YA DAVA AÇILMAYACAK
Avukat Hasan Akça, dansçı olan yeğeninin görünenin aksine çok korkusuz ve sert bir karakteri olduğunu belirterek, "Olaydan önce kavga ettiği için ceza da almış. Biz aile olarak olayın intihar olmadığını düşünüyoruz. İsmail zaten intihar edecek biri değildi. Planlanmış bir cinayet olduğunu düşünüyoruz. Aile olarak orduya dava açmayacağız. Tek amcımız gerçeğin ortaya çıkması. Eğer bu olay cinayetse ve cinayeti işleyen belirlenirse, sadece o davaya müdahil olacağız. Orduda bu kadar çok şüpheli ölüm olması, intihar edenlerin fazla olması düşündürücü. Soruşturmanın akıbeti çok önemli. İntihar soruşturması ile cinayet soruşturması hukuken birbirinden farklıdır. Eğer cinayet soruşturması açılırsa gerçeğin ortaya çıkacağına inanıyoruz" dedi.
KUŞADASI SOKAKLARA DÖKÜLDÜ
Şehit er İsmail Akça'nın cenazesinin Kuşadası'na getirilmesiyle arkadaşları ve sevenleri sokaklara döküldü. Öğle namazını müteakip Hanım Camii'nde planlanan cenaze töreni, otopsi nedeniyle bugüne ertelendi. Cenaze için toplanan yaklaşık 2 bin kişilik grup ellerinde Türk bayraklarıyla yürüyerek, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK" sloganları attı.
DİP NOT ALİ KAYADİBİ İsmailimi böyle kurban vermem!
Türkiye İsmail Akça'yı, "başarılı dansçı" diye tanıdı. Kuşadası'nda ise herkes onu "Efe İsmail" diye bilirdi. Ada'nın renkli, hareketli hayatı içinde ağzına bir damla alkol, bir tek sigara almamış olması arkadaşları arasında örnek alınır, büyükler de saygısından söz eder dururdu.
Siz onun, "Yetenek Sizsiniz" yarışmasındaki gibi kendini yerlere atıp havaya zıplamasına bakmayın. Sadece yarışmak içindi hepsi..
Aslında öyle güzel zeybek oynar, öyle bir ruh katardı ki..
Ada'nın güçlü ve gözüpek delikanlısı İsmail, askere gittiği gibi gelmedi.
Şırnak'tan, tabut içinde geldi İsmail Akça..
Anne Münire Akça, baba Asım Akça, üç kardeş aynı acıyla yandı.
Arkadaşları, "Milliyetçi kardeşimiz, Aydın efesi arkadaşımızı kaybettik" diye sokaklara döküldü.
Üstüne üstlük bir de askerdeki arkadaşı arayıp, "İsmail'i öldürdüler" dedi. İşte bu her şeyi farklı gösterdi. Zira, şehitlik, eğitimde kaza gibi durumlar ağırbaşlılıkla kabul görür insanımızın gözünde. Ancak, bu iddia herkesi şoke etti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, başka bir asker intiharı için, "Her ne ise bunun mutlaka araştırılması, tespitler yapılması ve intihar vakalarının giderilmesi gerekir. TSK eminim böyle bir olayı kabullenmeyecek ve tedbirlerini alacaktır" dedi.
Baba Asım Akça da, "Oğlum İsmailimi askere gönderirken, vatana kurban olsun diye gönderdim. Ama böyle kurban vermek istemem" diye mahkemeye başvurdu. İşte asıl mesele budur...
Bergama'da bir asker kravatla kendini astı
İzmir'in Bergama ilçesindeki Orduevi'nde vatani görevini yapan 20 yaşındaki er Mert Evren Akdağ, kaldığı koğuşta canına kıydığı öğrenildi. Akdağ'ın cenazesi memleketi Eskişehir'e gönderildi. Akdağ'ın, kaldığı koğuşta gece arkadaşlarının uyuduğu sırada, bir demire bağladığı kravatı boynuna geçirip, kendini boşluğa bıraktığı belirtildi. 10 günden bu yana arkadaşlarıyla pek konuşmadığı belirtilen erin cenazesi, otopsi ardından ailesine teslim edildi.
