Tazminat yok, üstüne 11 bin lira verecekler

ALİ EYCE (HABER MERKEZİ)
İzmir'in Karabağlar ilçesinde 4 işçinin öldüğü yangında can veren itfaiye eri Ozan Avşar'ın ailesi tazminat şoku yaşıyor. Avşar'ın ailesinin açtığı tazminat davasında bilirkişi, "İtfaiye çalışanlarının görevleri hayatlarını tehlikeye atarak yangını söndürmektir" diye rapor vererek belediyenin kusurunun olmadığını belirtti. Raporu dikkate alan mahkeme de davayı redetti. Acılı baba Salim Avşar, oğlunun ismini çalıştığı itfaiye şubesine veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun sözünde durmadığını iddia ederek, "Törenlerde oğluma 'şehidimiz' dediler. 'Ailesine sahip çıkacağız' dediler. Bir yıl bekledik. Bir şey yapmadılar diye dava açtık. Mahkemede tazminat ödememek için de her şeyi yaptılar. Bu nasıl şehit anlayışı?" dedi.
Arkeoloji mezunuydu
Karabağlar Sanayi Sitesi'nde 2011 yılında bir kapı imalathanesinde gaz sıkışması sonucu patlamayla beraber yangın çıkmıştı. Kısa sürede yandaki parke deposuna da sıçrayan yangında işyerinde çalışan Mustafa Demiralay (33), eniştesi Memik Yener Erbaş (39), Harun Cirit (32) ve Mustafa Kurt hayatını kaybetmişti. Olayda yangına müdahale eden itfaiye ekiplerinden itfaiye eri Ozan Avşar (35) da ağır yaralı olarak kurtarılmış ancak 4 gün süren yaşam mücadelesini kaybetmişti. Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu Avşar'ın eğitim gördüğü alanda iş bulamadığı için itfaiye eri olduğu ortaya çıkmıştı. Avşar için düzenlenen cenaze töreninde Kocaoğlu, "Ozan Avşar bilmeli ki kızı, eşi ve ailesi bizlere emanettir" demişti ve şehit itfaiyecinin eşi Gizem Avşar'a Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı bünyesinde görev vermişti.
Yangından 1 yıl sonra Avşar ailesi, belediyenin kendilerine maddi destekte bulunmaması üzerine Büyükşehir ile şehit itfaiyecinin kardosunun olduğu İZELMAN'a karşı 320 bin TL maddi ve manevi tazminat davası açtı. İzmir İş Mahkemesi'nde görülen dava dosyasını inceleyen bilirkişilerin raporu da mahkeme dosyasına girdi. Bilirkişi raporunda, Ozan Avşar'ın çalıştığı iş gereği hayati tehlike içinde olduğu, başkasının hayatını kurtarmak için kendi hayatını tehlikeye atması gerektiği, yangın söndürme konusunda eğitim aldığı belirtildi.

Talepleri reddedildi
Raporda, Avşar'ın olay esnasında arama ve kurtarma elemanı olarak risk olmayan bir yerde görevini ifa ettiği, üzerinde her türlü koruma tedbirlerinin mevcut olduğu, bu nedenlerle belediye ve İZELMAN'ın kusurlu olamayacağı görüşüne yer verildi. Bilirkişi raporunu dikkate alan hakim, ailenin tazminat talebinin reddine karar verdi. Hakim ayrıca dava açan Ozan Avşar'ın eşi Gizem Sarışık Avşar, kızı Eda Berrin Avşar ve babası Salim Avşar'ı davadan dolayı belediye avukatlarına 11 bin TL avukatlık ücreti ödemeye mahkum etti.
Aile adına davayı açan Avukat Nilgün Atılgan, karara itiraz edeceklerini belirterek, Avşar'ın asıl görevinin yangına müdahele olmadığını, Ozan'ın bu konuda eğitim alamadan hayatını kaybettiğini söyledi. Atılgın, Ozan'ın arama ve kurtarma elemanı olduğu halde amirlerinin emirleriyle yangına müdahaleye giriştiğini ve bu anlamda belediyenin ve çalıştığı kurumun sorumluluğu olduğunu ileri sürdü.
Baba Avşar: Şehide sahip çıkmadılar
Baba Salim Avşar, oğlu Ozan Avşar'ın ölümünden sonra bir kez telefonla görüştüğü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, sözünde durmadığını, torununa ve gelinine sahip çıkmadığını, onların hala kirada oturduklarını söyledi. Avşar, "Bu davayı, onların bu mağduriyeti gidereceklerini düşünerek 1 yıl bekledikten sonra açtık. Ancak gelinen noktada canımızı boşuna kaybettiğimiz ortaya çıktı. Benim oğlum için 'biz bu şehirdeki insanlar için şehit' oluyoruz diyen belediyenin, ona tazminat ödememek için mahkemede nasıl mücadele ettiğini herkes bilsin. Şehit dediğin sadece sözle olmaz. Şehide sahip çıkmakla, şehidin ailesine sahip çıkmakla olur" dedi.

Barandır: Ailesi için her şey yapıldı
Olayın olduğu dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı olan ve şu anda da İtfaiye Dairesi Koordinatörü ve Danışmanı olarak görev yapan Fuat Barandır, şehit itfaiye erinin ailesine gereken her şeyin yapıldığını, bu davayı açmanın bile gereksiz olduğunu söyledi. Barandır, "O şehidimizin İZELMAN'da birikmişleri hariç biz bile kendi aramızda para toplayıp verdik. Çalıştığı gruba şehidimizin ismini verdik. Ellerine geçen parayla kendilerine uzun vadeli ödemeli ev alalım dedik ama önerdiğimiz evi eşi beğenmedi. Eşine belediye bünyesinden iş verildi. Bu olayı farklı mecralara çekiyorlar. Olay sırasında itfaiye eri arama ve kurtarma görevi yapıyordu. Başında gözlemci ve yöneticisi vardı. Her türlü koruyucu tesisatları üzerinde mevcuttu. Üstten kayan parkelerin altında kalınca olay yerinde ilk müdahalesi de yapıldı. Arama kurtarma elemanı olmakla beraber bu tür işler organize işlerdir söndürme ve kurtarma işleri aynı anda yapılabilir" diye konuştu.