Erdoğan’dan bir sessiz devrim daha

Başkan Recep Tayyip Erdoğan durmuyor, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını tahkim edecek yeni reformlara hazırlanıyor. Türkiye'nin 2023 hedeflerine, çok daha etkin, çok daha itibarlı bir konuma ulaşabilmesi, yeniden büyük Türkiye için reformları kararlılıkla sürdürüyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın birçok özelliği var. En çok dikkati çeken özelliği, Türkiye'de değişim, dönüşüm ve reformları gerçekleştirmesidir. Reformlar sürecinde, "Türkiye'nin Yakın Dönem Demokrasisi ve İnsan Hakları adımları", "Güvenlik Paradigmasının Değiştirilmesi", "Sivil Gözetim ve Denetim Alanında Atılan Adımlar", "İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Alanında Atılan Adımlar", "Yargı Reformları", "Kültürel Hakların Genişletilmesi ve Eğitim Alanının Demokratikleşmesi Alanında Atılan Adımlar", "Sosyo-Ekonomik Alanda Atılan Adımlar", "Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi Alanında Atılan Adımlar" birbiri ardına devreye sokuldu. Kalkınma hamlelerine paralel olarak terörle mücadele, demokratikleşme ve hukuk alanlarında her biri 'sessiz devrim' olarak adlandırılan dev adımlar atıldı. Atılan adımların ülkemizin çehresini değiştirdiği bir gerçektir. Nitekim, Türkiyemiz, bölgesinde çok daha etkin bir aktör haline gelmiş, istikrarlı yönetim süreciyle, demokratik gelişmeleri sağlamış, güçlü yönetim-güçlü ordusuyla ve aktif dış politikasıyla dünyanın yükselen yıldızı olmayı sürdürmektedir.

DİJİTAL TÜRKİYE YAPAY ZEKA
Önceki günlerde, Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek Yene Dünya Düzeni'ne hazırlık aşaması için DİJİTAL TÜRKİYE -ULUSAL YAPAY ZEKA STRATEJİSİ (2021- 2025) devreye girdi. Türkiye'nin 2025 yılına kadar yapay zeka alanında yürüteceği çalışmalar için yol haritası belirlendi. Stratejinin öncelikleri ve bu kapsamdaki amaç ve tedbirler, "Dijital Türkiye" ve "Milli Teknoloji Hamlesi" vizyonları çerçevesinde değerlendirildi. Dijital Türkiye, toplumsal, ekonomik ve kamusal faaliyetlerinde, dijital teknoloji, ürün ve hizmetleri kullanarak sağladığı üretkenlik artışı ve veriden ürettiği değerle küresel ölçekte rekabetçi bir Türkiye'yi hedefliyor. Türkiye'nin yüksek teknoloji ürünlerini milli ve özgün olarak üretebilecek insan ve altyapı kapasitesinin geliştirilmesini hedefleyen Milli Teknoloji Hamlesi, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığı güçlendirmeyi, kritik teknolojilerde atılım sağlayacak politika ve uygulamaları hayata geçirmeyi amaçlıyor. Uygulama alanı giderek artan yapay zeka teknolojilerinin, devriminden daha büyük bir etki yaratması beklenmektedir. Nitekim bu gelişmeler, Türkiye'de de yapay zeka alanında yeni bir atılım yapmanın zamanının geldiğine işaret etmektedir. Türkiye yapay zeka stratejisinin önemli özelliği şöyle açıklandı: "Yapay zeka sistemlerinin ortak değerlerimize uygun olarak geliştirilmesini ve işletilmesini de kapsayan bir anlayışla tasarlanması suretiyle köklü medeniyet tecrübemizle harmanlanmış yeni bir tekno ekonomik atılım yapmak." Stratejide belirlenen 2025 hedeflerinden bazıları şöyle: "GSYİH'ye katkısı yüzde 5'e yükseltilecek. İstihdam en az 50 bin kişiye çıkarılacak. Merkezi ve yerel yönetim kamu kurum ve kuruluşlarında yapay zeka alanındaki istihdam en az 1000 kişi olacak. Lisansüstü düzeyde mezun sayısı en az 10 bin kişiye ulaşacak. Yerel ekosistemin geliştirdiği uygulamaların kamu alımlarında önceliklendirilerek ticarileştirilmesi desteklenecek. Uluslararası kuruluşların güvenilir ve sorumlu yapay zekayla sınır ötesi veri paylaşımı alanındaki düzenleme çalışmalarına ve standartlaşma süreçlerine aktif olarak katkı verilecek. Uluslararası yapay zeka endekslerindeki sıralamalarda Türkiye ilk 30 ülke arasına girecek."

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ 2 KATINA ÇIKACAK
Strateji Belgesi'ne göre, yaklaşık 50 milyar doları bulan küresel yapay zeka harcamalarında pazar büyüklüğünün 5 yılda 2 katını aşması bekleniyor. Türkiye'deki yapay zeka girişimlerinin yaklaşık yarısı teknoparklarda yer alırken, yüzde 73'ü İstanbul'da bulunuyor.

SONUÇ
EVET. Yapay zekaya dayalı sistemlerin, üretim süreçleri, meslekler, gündelik yaşam ve kurumsal yapılar üzerindeki köklü dönüştürücü etkisi bulunduğundan, Türkiye'de yeni bir çağın eşiğinde harekete geçmektedir. 18 YAŞINI DOLDURMAKTA OLAN 7 MİLYON GENCİMİZ İÇİN HAYIRLI OLSUN. ÇÜNKÜ 2053 TÜRKİYESİ'Nİ BU GENÇLERİMİZ İDARE EDECEK...