Geri dönüş vaatleri hesapları bozar

CHP lideri Kılıçdaroğlu, hem parlamenter sisteme dönüş vaatlerinde bulunuyor hem de ittifakın cumhurbaşkanı adaylığı için hazırlık yapıyor. Ancak bu tutarsız tavır başta kendi partilileri olmak üzere sandığa gidecek vatandaşların da dikkatinden kaçmaz

Muhalefetin son günlerde attığı seçim nidaları ve CHP merkezli Millet İttifakı'nın olası iktidarlarında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden dönüş için verdiği sözler herkesin malumu... Ancak CHP ve diğer ittifak ortaklarının sürekli dile getirdiği güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi daha baştan kendi içinde büyük çelişkiler barındırıyor. Türkiye'deki mevcut sisteme bürokraside karmaşa ve tıkanıklıklara yol açan yönetimdeki çok başlılığı önlemek için geçildi.

HALKIN OYLARIYLA BELİRLENDİ
Üstelik bu sistem için sandığa gidilerek halkın oyu istendi. Nitekim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 16 Nisan 2017 Referandumu'yla kabul edilerek 9 Temmuz 2018 tarihinde uygulamaya konuldu. Referandumun üzerinden geçen 4 yılı aşkın sürede sistemin mevcut anayasa ile uyumsuzlukları ve işleyişteki aksaklıkların giderilmesi için birçok düzenleme hayata geçirildi. Yeni sistem adım adım mevcut anayasa ile uyumlu hale getirildi. Yani bugün bu sistemden geri dönülmesi demek atılan onca adımın, 15 Temmuz FETÖ'cülerin hain darbe girişimi gibi demokrasi dışı tüm uygulamalara karşı Türkiye'nin önündeki setin kaldırılması demek.

GERÇEKLEŞMESİ GÜÇ BİR HEDEF
Bu noktada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı başta olmak üzere son dönemde yaptığı açıklamalara bakıldığında ittifakın güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisinin baştan gerçekleşmesi güç bir hedef olduğu ortada. Çünkü Kılıçdaroğlu, aynen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin gerektirdiği gibi partisi ve ittifakın doğal Cumhurbaşkanı adayı gibi söylemlerde bulunuyor. Arada adaylık için kendisine CV'ler geldiğini açıklasa da adaylık için partisinde öne çıkan mevcut isimlerin yolunu kapatıyor.

BÜYÜK BİR ÇELİŞKİ YARATIYOR
Türkiye, karar mekanizmalarını yavaşlatan parlamenter sistemin dezavantajlarından çok muzdarip bir ülke. Bu eksikliği kapatan özellikle darbe girişiminin ardından bürokraside yaşanan hantallığın giderilmesini sağlayan mevcut sistemi her fırsatta eleştirip bir yandan da sistemin gereklerine uygun olarak adaylık planları yapmak yaman bir çelişki olarak karşımızda duruyor.
İşte bu büyük çelişki kendi partililerini de rahatsız etmiş olmalı ki, CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, geçtiğimiz günlerde bu konuda lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı. Millet İttifakı'nın gündeme getirdiği parlamenter sisteme dönüş çabaları ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Özcan, parlamenter sisteme dönme konusunda muhalefetin samimi bir tavır ortaya koymadığını kaydetti. Açıklamasında, "Şayet parlamenter sisteme dönme konusunda muhalefet samimi ise hiçbir siyasal parti genel başkanı cumhurbaşkanı adayı olmamalıdır. Zira siyasi parti genel başkanları parlamenter sistemlerin doğal başbakan adaylarıdır" ifadelerini kullanan CHP'li Özcan, parlamenter sisteme dönene kadar parti genel başkanlarının, bakanların kendilerine bağlı olacağı kuvvetli cumhurbaşkanı yardımcısı olması gerektiğini kaydetti.

'DÖNÜŞ GARANTİSİNİN SİGORTASI'
Özcan, şöyle devam etti: "Böylelikle güçlü cumhurbaşkanı yardımcısı siyasi parti genel başkanları, denge-denetim mekanizmasının işletilmesini sağlamanın yanı sıra, parlamenter sisteme dönüş garantisinin sigortası da olacaktır. Bunların yazmamın sebebi, bu ülkeyi çok seven, milletinin menfaatlerini her zaman her şeyin üstünde tutan, 4 dönem milletvekilliği yapan, halen de belediye başkanlığı koltuğunda oturan sorumluluk duyan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak torunlarımın gözlerine pişmanlıkla bakmamak içindir."

SORUNLARIN MERKEZİ BİR İTTİFAK
Bir dönem Suriyelilere farklı su faturası tarifesi açıklamasıyla tepkilerin odağı haline gelen Özcan'ın, partisi ve lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik bu özeleştirisine dikkatle bakılmalı. Çünkü Tanju Özcan gibi bir çok CHP'linin de kafasında soru işaretleri yaratan sistem değişikliği vaadi ittifakı da CHP'yi de ileride çok daha büyük sorunların merkezi haline getirir.

IRKÇI SÖYLEMLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR
IRKÇI söylemleriyle gündeme gelen Bolu Belediyesi'nin CHP'li Başkanı Tanju Özcan, son olarak katıldığı bir programda kendisinden yardım isteyen kadına yönelik ahlak dışı açıklamalarda bulunmuştu. Aynı Özcan, Bolu'da yaşayan sığınmacıların şu faturalarını artıracağını açıklayıp, evlenmelerini engellemek için nikah ücretini 100 bin TL yapmıştı. Bu mülteci düşmanı öneriler belediye meclisinden de geçerek uygulanmaya başladı. CHP yönetimi, belediye başkanlığı öncesinde de Bolu Milletvekili olarak görev yapan Özcan'ın bu tutumuna sessiz kalmıştı.

ADAYLIK İÇİN ÖN ÇALIŞMA
KILIÇDAROĞLU'NUN en son yaptığı helalleşme çıkışı da geri dönüş vaatlerinin aksine Cumhurbaşkanı adaylığı için yapılmış bir ön çalışma olarak görülebilir. Birçok kesimin tepkilerine neden olsa da CHP liderinin toplumun tüm kesimleriyle barışmak istemesi adaylık yarışında varım mesajı olarak yorumlanacaktır.

ZÜMRÜT YILMAZ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.