Anaların kapısını çalmaktan korktular

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası İyilik Ödülleri" programına katıldı. İyilik neferleriyle buluşmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Erdoğan, "Türkiye Diyanet Vakfımız yarım asırdır yürüttüğü çalışmalarda dünyayı iyilikle kuşatıyor. 12 kardeş ülkedeki 27 eğitim kurumunda gençlerin yetişmesini sağlayan vakfımızı tebrik ediyorum. Kovid salgını tüm insanlığa paylaşmanın önemini göstermiştir. Aşıya erişemediği için acı çeken insanların dramlarına şahitlik ettik. Sıkıntılar dayanışma ile çözülebilecekken hiçbir somut adım atılmadı. Biz TURKOVAC'ın dağıtımına başladık. 15 milyon doz aşıyı Afrikalı kardeşlerimize ulaştırıyoruz. Biz terörizmin acısını çok iyi bilen bir milletiz. Çocukları, kundaktaki bebekleri, kurban eti dağıtan 15 yaşındaki körpe delikanlıları, müşteri bekleyen esnafı katleden Allah'ın adının anıldığı ibadethaneleri ateşe veren bir barbarlığa defalarca şahit olduk" dedi.

SİYASETÇİ MÜSVEDDELERİ
Evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerinin terör örgütlerine 'Edi bese' (artık yeter) dediğini dile getiren Başkan Erdoğan, "Diyarbakır Anneleri, siyasetçi görünümlü insan kaçakçılarının maskesini de indirdi. Türkiye, muhalefeti, medyasıyla kimin nerede durduğunu da görme fırsatı bulmuştur. Kandil'deki kan tüccarlarının gönüllü avukatlığını yapanlar, Diyarbakır Anneleri'ni itibarsızlaştırmak için çok gayret sarf etti. O terör örgütü mensuplarından olmayınca gelip kapılarını bile çalmadınız. Ahlaksızca devleti suçlayanlar oldu. Diyarbakır'da ittifak ortaklarından ürktüğü için anaların kapısını çalmaktan korkan siyasetçi müsveddelerini de gördük. Kaldıkları otele davet ettiler, ayaklarına gitmediler, gidemediler. Bu seneki ikinci Vefa ödülünü yiğit Diyarbakır annelerine veriyoruz. Bu ülkeyi terör belasından muhakkak kurtaracağız" açıklamasını yaptı. Erdoğan'ın konuşmasının ardından ödüle layık görülen isimler, ödüllerini Başkan Erdoğan'ın elinden aldı.

'MAZLUMLARIN SIĞINAĞI OLACAĞIZ'
İNSANLIĞIN iyilik ve ihsanı hayatının merkezine oturtmak zorunda olduğunu kaydeden Başkan Erdoğan, "Gariplere kapımızı açık tutmayı sürdüreceğiz. Bugün Ukrayna'dan geliyorlar, yarın nereden geleceklerini bilemeyiz. Bu ülke daima mazlumların sığınağı olmaya devam edecektir. Ana muhalefetin başındaki ve yanındakiler 'Biz seçimi kazandığımızda mültecileri ülkelerine göndereceğiz' diyorlar. Biz göndermeyeceğiz. Sudan'daki uluslararası bir toplantıda rahmetli Erbakan hocamız beni görevlendirmişti. Orada, bizim yurtlarımızda kalan bir öğrenci beni gördü, 'Tayyip abi burada ne işin var?' dedi. Ben 'konferansa geldim, sen beni nereden tanıyorsun?' dedim. O da bana, 'Ben sizin yurtlarınızda kaldım' dedi. Sonra orada benim tercümanlığımı yaptı. Onlar ülkelerine döndüğünde bizim oradaki elimiz, ayağımız, gören gözümüz olacak" dedi.