KONUK YAZAR SELAHATTİN GEZER YAZDI
Cemil Tugay ve bütün belediye başkanlarına sabırla okuması gereken mektubuma devam ediyorum: Aldığı oyu verdiği hizmet sözlerine dönüştürenlere selam olsun. Hangi partiden olursa olsun, yolları açık, şevkleri daim olsun. Şehirleri yaşanılır kılanlar, tarihe ideolojiyi alt etti, herkese başkan oldu diye geçecekler; hangi partiden olursa olsun, yan gelip yatanlar ise nefretle anılacaklardır... İdeolojiler köprü, duble yol, oto yol yapmıyor; alt yapı, üst yapı; muhteşem parklar, ağaçlandırma vs. yapmıyor. İdeoloji yandaş sanatçısına karşı tarafa daha fazla saldırsın diye bolca konser yaptırıyor. İdeoloji başkalarının inancına, hayat tarzına hayâsızca saldırır. İdeoloji, taraftarı olmayanları hizmet görmesin, yüzü gülmesin diye hizmetsiz bırakınca kendi taraftarını da yapılmayan hizmetle modern şehircilikten mahrum bırakıyor; kaybeden herkes oluyor; şehirler ve beldeler hiç çalışma ve üretme aşkı olmayan insanların seçilmesiyle bağıra bağıra ayakta ölüyor...
UMUTSUZ VE MUTSUZLAR
Tüm izimler bariyer oldu, mayınlı tarla oldu, hakikatleri soluklamaya, anlamaya hep engel oldu. İdeolojiler, kanun oldu, ilah oldu; adeta insanın kendi eliyle yapıp, taptığı put oldu. Netice olarak; insan hizmet görmediği şehrin umutsuz ve mutsuz bireyi oldu... Şimdi sadece vicdanımdan gelen hakikatleri ideoloji kurbanı etmeden yoldaş Cemil Tugay'a seslendirmeğe çalışacağım... Cemil Başkan: Size İzmir'in saçı - başı dağınık acınacak halinden bahsetmeyeceğim. Siz hekimsiniz, sadece başkasının bakış açısı ve teşhisi ile neşter atılmaz; kendisi de emin olmak ister. Ne belediye yetkililerini dinleyin ne de vatandaşı. Zaten ideolojik bakanlar inadına eksikleri görmüyor, diğerlerine ise söz hakkı vermeye yine ideoloji engel oluyor. Siz, çıkıp İzmir'e kendiniz dokununuz, Stetoskopla alt yapıyı, İzmir'in sızlayan kemiklerini, tutmayan dizlerini siz dinleyin, sokakları, caddeleri, park ve bahçeleri öksürterek siz dinleyin... Hayattan bezdiren aktarmalar, bekletmeyi seven durakları, ulaşımı üvey evlat olan mahalleleri siz bulup, tespit edin. Oturup, bulanık ve kan kusan denizi kızıl gözyaşları döken gün batımını siz izleyin, siz notlar alın... Kendiniz görün; görevini tam yapmayan görevli görevsizleri. Siz tespit edin yağmurda alt yapının can çekiştiğini. Ben daha kaç ay oldu geleli demeyiniz çünkü düzeltmek için gelen bahane bulamaz! Ben bu hale getirmedim diyemez!
İZMİR 25 SENEDİR VAROŞ
Siz Vanlısınız ve doğu misafirperverdir, İzmir'de yaşayanları misafir görüp, isminizin de hakkını vererek, İzmir'i güzel ağırlayınız. Plastik cerrahi ihtisası yapmış Dr. Cemil Tugay olarak, en azından aldığınız tıp eğitiminin hakkını verebilir; şehri insan yerine koyup, ağzı burnu birbirine karışmış, yüzü gözü dağılmış İzmir'e kalıcı bir estetik yapabilirsiniz... Nasıl ki bir zamanlar Erzurum, Diyarbakır, Mardin Van vs. gibi şehirler maraba bırakılmış, sürgün yeri tutulmuş ve sahipsizlik iliklerine kadar yaşatılmıştı. Şimdi ise eskiye inat, batıdaki şehirlerden çok daha modern şehir olmuşlar. Kısaca: Hizmet aşkı ideolojilerin önüne geçmiş... Özfatura'dan sonra, arada Ahmet Piriştina'nın yapmaya çalıştığı birkaç hizmetin dışında İzmir 25 senedir eziktir, varoştur. Yoldaş Doktor Cemil Tugay da bu varoşluğa, hantal bir köy olmasına inat İzmir'e muhteşem bir estetik operasyonu yapıp, her görüşten insanın takdirini kazanabilir. Her görüşten insana: İşte şimdi güzel İzmir oldu dedirtebilinir. Konserlere ve heykellere akıtılan yüz milyonların yerine düzenli akan trafikle, tertemiz sokaklar ve kıyılarla konser verebilirsiniz... Sadece bir kesimi değil, gerçekten ihtiyaç sahipleri bulunup, gerçekten sıkıntıları sırtlanarak ve gerçekten herkesin takdirini ve duasını alabilirsiniz. Ama bilmem ki: İdeoloji fırsat verir mi? Yoldaş Cemil başkan, acaba İzmir'e tıp insanı olarak gerçekten kalıcı bir operasyon yapıp, tarihe ve vicdanların sayfasına geçmek ister mi? Şimdikiler sırf ideoloji için oy verdiklerinden dolayı hizmet beklemeyebilir ama ya gelecekte ki çocuklarımız sizi tarihe geçmiş en başarılı belediye başkanları arasında anması ve Koca Sinan gibi yâd etmesi çok mu kötü olur?
ŞEHRİMİZİ YAŞATALIM
Hangi partiden olursa olsun seçilenlerin şehri öldürmek için seçilmiş olması o şehrin nüfusu kadar büyük bir cinayettir. Evet, cinayettir çünkü şehirlerin de yaşamak için ihtiyaçları var. Seçilenlerin seçilmeden seçmenin önüne büyük vaatlerle gelmesi ve koltuğa oturduğunda unutması şehrin ipini çekmiş olmak değil de nedir? Şehirler insan gibidir, düzenli şekilde temizlenmesi, yaşama sevincini arttıracak hamlelerin yapılması gerekir. Ağzı burnu akmayan, her eksiği tamamlanmış şehirler, güzel düşünceli insanlara, güzel düşünceler muhteşem sanatların ortaya çıkmasına sebep olur. Ve her çalışkan belediye başkanı da bu sanat şaheserlerinin ortaya çıkmasına vesile olmasından dolayı hissedar olur. Madem Cemil ismi güzelliği temsil eder o zaman İzmir'i güzel etmeden gitmek ve kısa zamanda unutulmak hiç de güzel değildir...