ERTAN GÜRCANER/ŞAFAK İNCE (HABER MERKEZİ)
Van'da felakete neden olan deprem, İzmir'deki yapıların güvenliğini bir kez daha gündeme getirdi. Van'da 6 kişiyi enkazdan kurtaran AKUT İzmir Temsilcisi Ömer Karaca'nın, İzmir'deki dar sokaklara dikkat çekerek, "Depremde yollar enkaz nedeniyle tıkanır, kimse kurtarmaya gelemez" sözleri gündeme otururken, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'ndan dar sokaklar için "Kale formülü" önerisi geldi. "İnşallah hiçbir zaman yaşamayız ama olası bir afet durumunda bu dar sokaklarda problem yaşayacağımız herkes tarafından bilinen bir gerçek. Dar sokaklar sadece gecekondulaşmanın ve sağlıksız konutların bulunduğu bölgelerde değil kentte imarlı alanlarda da var" diyen Kocaoğlu, "Bizim hedefimizde de zaten kent dönüşümü var. Bu çerçevede Kadifekale'de yaptığımız 2 bin 508 konutluk kent dönüşüm projesi olarak tüm Türkiye'ye örnek gösterilecek bir çalışmadır" dedi.
ALANLAR ZATEN BELLİ
İzmir'in belirli bölgelerinin 15-20 sene içinde ekonomiye, belediyeye ve devletin gücüne bağlı olarak önce çarpık yapılaşma ve gecekondudan başlayarak yenilenmesi gerektiğine dikkat çeken Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kentteki yeni konut ihtiyacının da büyümenin de buralardan karşılanması gerekiyor. Bunun her türlü projesini 2005 yılından bu yana yapıyoruz. 25 bin ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planları'nda da zaten bu bölgeler belli. Acil olan yerlerde zaten gerekli çalışmaları başlattık. Büyükşehir Belediyesi'nin Kadifekale'de yaptığı çalışma tüm Türkiye'ye örnek olacak bir kent dönüşüm projesidir. Biz orada bir kara parçası üzerine konut yapmadık. Heyelan bölgesindeki konutları başka bir bölgeye taşıdık. Heyelan bölgesinde konutlardan arındırılan alanı da park yapıyoruz" diye konuştu.
Kadifekale heyelan bölgesindeki 2 bin 508 konutun dönüştürülmesi konusunda büyük deneyim kazandıklarını, kimsenin burnu bile kanamadan hiçbir şikayet gelmeden bu büyük kent dönüşüm projesini yaşama geçirdiklerini ifade eden Başkan Kocaoğlu, "Orada belirli bir deneyim kazandık. Bundan sonra daha kolay ve hızlı yürüyebileceğiz" dedi.
'10 PROJE ONAY BEKLİYOR'
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kent dönüşümü konusunda Bakanlar Kurulu'nun onayına sundukları 10 bölge olduğunu, bunlardan 3'ünün zaten Roman açılımı kapsamında belirlenen alanlar olduğunu hatırlatan Kocaoğlu, şöyle konuştu: "Belirlenen 7 bölgenin Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmasının ardından belli bölgelerdeki çalışmaları başlatacağız. Bu bölgelerin bir kısmını müteahhitler bir kısmını da belediye olarak biz yapacağız. Masrafını karşılamayacak düzeyde olan alanlardaki kent dönüşümü, belediye tarafından sübvanse edilerek yapılacak. Diğer kısımları da inşaat sektörü üstlenecek. Her türlü çalışmayı yaptık. Bakanlar kurulu onayının ardından İzmir'de kent dönüşümü hızlı şekilde başlayacak."
Başkan Kocaoğlu, gazetecilerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın İzmir'i kentsel dönüşüm konusunda pilot bölge seçtiğini hatırlatması üzerine şunları söyledi: "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşüm konusunda İzmir'de yaptığı çalışmalarla büyükşehir belediyesinin bu yönde yaptığı çalışmalar arasında bir uyumsuzluk söz konusu olamaz. Bizim hazırlayıp yürürlüğe koyduğumuz 25 bin ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planlarında eyleme geçmek için belirlediğimiz alanların dışında kentsel dönüşüm yapılacak tüm alanlar belirlenmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu alanları bizden istemişti. Biz de 25 binlik planlarda hangi bölgeleri kentsel dönüşüm bölgesi olarak ilan ettiğimizi, hangi bölgede ne çalışma yaptığımızı bakanlık ile paylaştık. Eğer onlar da bir köşesinden bakarlarsa minnettar kalırız. Tüm büyük kentlerde dönüştürülecek sağlıksız çok sayıda yapı var. Bir taraftan biz diğer taraftan da bakanlık başlarsa kenti hep birlikte ayağa kaldırırız."
Hükümet programında yer alıyor
61'nci hükümet programının 104'üncü sayfasında "İzmir'de şehir yenileme projesi ile ekonomik ömrünü tamamlamış, depreme dayanıksız, altyapı ve fiziki koşulları uygun olmayan yapılardan şehri arındırarak, yeni, modern ve sağlıklı bir kentleşmeyi başlatıyoruz" ifadesine yer veriliyor. Hükümetin programı açıklandığında konuyu Yeni Asır'a değerlendiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İzmir uzun yıllar ihmal edilmiş. İstanbul, Ankara ve Diyarbakır'dan önce İzmir'de çalışmaya başlayacağız" diye konuşmuştu.
Başbakan da 'yıkılacak' demişti
Hükümet, Van depreminden sonra depreme dayanıksız kaçak yapılar ve gecekondulara savaş açtı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, İzmir, Ankara ve İstanbul'daki bütün gecekondu ve kaçak binaların yıkılarak yerlerine sağlam ve depreme dayanıklı konutlar inşa edileceğini açıklamıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın şehirlerdeki kaçak yapılaşmayı engelleyecek kapsamlı bir çalışma başlatacağını belirten Erdoğan, "Başta İzmir, İstanbul ve Ankara olmak üzere bütün şehirlerimizdeki gecekondular ve kaçak yapıların sahiplerine şimdiden haberini veriyoruz. Artık şehirlerimizde bu tip yapılar kalmayacak. Bunlara yönelik yetkiyi gerekirse tamamen Bakanlığımıza alacağız. Bu tipteki binalarını değiştirmeyen, bunları yıkmayanlara sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları biz yıkacağız" demişti. Depremlerde ve tüm doğal afetlerde en büyük can ve mal kaybının kaçak yapılarda gerçekleştiğine dikkat çeken Erdoğan, söz konusu çalışmayla hem şehirlerin güzelleşeceğini hem de depreme dayanıklı sağlıklı konutlar inşa edileceğini dile getirdi. Bu karardan geri dönmelerinin söz konusu olmayacağına dikkat çeken Erdoğan şöyle devam etti: "Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş, biz bunları dinlemeyeceğiz artık. Çünkü bu tabloları defaatle yaşamaktansa iktidarı kaybetmek çok daha hayırlıdır. Vatandaşlarımıza 'gel kardeşim, senin binanın enkaz bedeli budur ve gel buraya gir, 20 yıl vadeyle de gel burada otur. Ne istiyorsun, iki daire mi, al sana iki daire ama oturacağın yer artık burası. Senin oturduğun yerde biz yarın bir musibetle karşı karşıya kalamayız'. Yok şöyleydi, yok böyleydi, kusura bakma. Bunlara artık 'evet' diyemeyiz."
Tarihi kale ortaya çıktı
Büyükşehir Belediyesi, Kadifekale Heyelan Bölgesi'ni çarpık yapılaşmadan arındırmak, bölgede yaşayan vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla harekete geçmişti. Vatandaşlarla tek tek görüşen Büyükşehir yetkilileri, sağlıksız ve risk altındaki konutları Uzundere'de TOKİ'nin inşa edeceği konutlara taşıma kararı aldı. Proje kapsamında 420 bin metrekarelik alana sahip olan Kadifekale Heyelan Bölgesi'ndeki konutlar etap etap yıkılmaya başlandı. Bakanlar Kurulu'nun 1977 yılında "Afete Maruz Bölge" ilan ettiği İmariye, 19 Mayıs, Vezirağa, Hasan Özdemir, Yeşildere, Kosova, 1. Kadriye, Altay ve Kadifekale mahallelerindeki toplam bin 968 konut için 20 Temmuz 2006'da kamulaştırma kararı alınmış ve 2007 yılının Eylül ayında yıkımlara başlanmıştı. Heyelan bölgesinde bulunan 1968 yapı için 2007'den bugüne kadar 1809 yapı yıkıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, TOKİ'nin Uzundere'de inşa ettiği 3 bin 80 konutun 2 bin 688'ini satın aldı. Bu konutlardan 1100 tanesine heyelan bölgesinde yaşayan vatandaşlar yerleştirildi. Bölgedeki vatandaşların bir kısmı Uzundere konutlarına taşınırken bir kısmı ise kamulaştırma bedellerini aldı. 42 hektarlık alanda yeşillendirme çalışmaları başladı. Kadifekale'de yıkım yapılan alanlar yeşillendirilirken tarihi yapı artık şehrin birçok noktasından rahatça görünür hale geldi.
MESLEK ODALARI BAŞKANLARI NE DEDİ
Yeni Asır'ın AKUT İzmir Temsilcisi Ömer Karaca'nın, İzmir'deki dar sokakların depremlerin ardından bir kabusa dönüşeceği şeklindeki sözlerine yer verdiği "Korkutan uyarı" başlıklı manşeti ses getirdi. Meslek odaları başkanları, Karacan'ın açıklamalarını ve İzmir'de depreme hazırlık için neler yapılması gerektiği konusunu değerlendirdi:
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Emekli, yapı güvenliği ve kentsel dönüşüm için İzmir'in en hızlı şekilde hareket etmesi gerektiğini belirterek, yapılacak tüm çalışmalar için hazır olduklarını söyledi. Emekli, dar sokaklara yönelik olarak ise "Artık imara açılacak yerlerde olabilidiğince ayrık nizamda imar planlanması hedef olarak ortaya konmalı" dedi. 1998 yılında kent genelinde 210-220 binanın yapı güvenliği açısından incelendiğini (Radius Projesi) ancak bugün gelişen teknoloji ve bilim ışığında bu araştırmanın güncellenmesi gerektiğini söyleyen Emekli, "Kentin ana arterlerin de ciddi olarak gözden geçirilmesi gerekiyor. Tüm yönlerdeki ana aksların üzerindeki viyadük, battı çıktı, köprü ne varsa güçlendirilmesideprele dayanıklılırın gözden geçirilmesi, hasar görmemesi gerekiyor. Metro, İZBAN'ın geçtiği yerler var, bunlardan birinin hasar görmesi hem demiryolunun hem karayolunun hasar görmesi demek. Ayrıca deprem anında kullanılmak üzere toplanma merkezleri de oluşturulmalı" dedi.
Şehir Planlamacıları Odası İzmir Şube Başkanı Gökhan Erkan, depreme karşı, geniş bulvarlarlar oluşturulmasının eksik bir çözüm olacağını, doğru çözümün ise "dirençli yapılar" olduğunu söyledi. Erkan, "İzmir 1. derecede deprek bölgesinde ve bu sözü duyduğumuzda irkilmemiz gerek. Bu, ciddi bir afete karşı duyarlı planlamanın gerektiğini bir kent anlamına geliyor. Unutmamak gerekir ki doğal olaylar, kentlerde afetlere dönüşür. Van depremi bir kez dahah hatırlattıki 1. derece deprem bölgesi için jeolojik zemin etüdleri çok önemli. Eğer bir kentsel dönüşüm gerçekleşecekse, rehberin yönetmeliğin oluşturulması gerekir. Zemin etüdlerin mutlaka kent geneline yayılması gerekiyor" dedi.
Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Hasan Topal, artık insanların daha güvenli binalarda yaşama hakkını istelen bir tavır içinde olmadığı gerektiğini söyledi. Topal, "İnsanlar da kendi güvenliği için önlemler almalı. Satın aldıkları evlere dikkat etmeli. Yönetmeliğe uygun olarak yapılmış, sağlam mimarisi olan yapıları tercih etmeli" dedi. Kentsel dönüşümün 1940'larda başlaması gerektiğini ancak hiçbir zaman geç kalınmamayacağını söyleyen Topal, "En kolay, en ucuz yöntem sağlıklı planlamadan geçiyor. Güvenli yapı ile buna başlayabiliriz" dedi.
