‘Metroyu bitirmek için son 30 metre’

ERTAN GÜRCANER (HABER MERKEZİ)
Yeni Asır TV'de yayınlanan 'Kent ve Siyaset' programına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kamuoyunda büyük tartışma konusu olan ve ne zaman biteceği merakla beklenen 'Üçyol-Üçkuyular Metro Hattı' konusunda önemli mesajlar verdi. Programda Yeni Asır Yazı İşleri Müdürü Nevzat Dönmez'in sorularını cevaplandıran Kocaoğlu, bu hat üzerindeki İzmirspor ve Hatay istasyonları arasında deneme seferlerinin sürdüğünü belirterek, "İki istasyonun hemen her şeyi bitti" dedi. Hattın en zor etabının Poligon bölgesi olduğunu dile getiren Kocaoğlu, "Her projenin süreyi belirleyen bir noktası var. Burada da süreyi Poligon belirliyor. Binaların yakınlığı, yolun darlığı, zemindeki problemler... Bu bitti. Biz bir yaklaşım tüneli de açtık. Toplam 5.5 kilometrelik tünelin 30 metrelik bölümü hariç tamamını açtık. Poligon'da bir alanı sıkıştırarak doldurduk. Üstündeki betonu atmamız için altını sağlamlaştırmamız lazım. Ondan sonra hızlı şekilde iki taraftan kazacağız. Buradaki mesafe de 30 metrelik bir yer. Küçük tünel açtık. 30 metreyi de açtıktan sonra tünel bitmiş olacak" dedi.
2 istasyon her an açılabilir
İzmirspor ve Hatay istasyonlarının tamamlandığını belirten Başkan Kocaoğlu, "İlahiyatın oradaki Göztepe İstasyonumuzun da her şeyi bitti. Sadece çok yakın bir apartmanda yaya çıkışı var. Onu çözmeye çalışıyoruz. Üçkuyular istasyonunda her şey bitti. Hızlı şekilde ince işlerini yapıyoruz. Poligon istasyonundayız. İzmirspor ve Hatay istasyonunu her an açabiliriz. Üç gün önce, üç gün sonra açmışız önemli değil. Zamanlamasına bakıyoruz. İstersek yarın sabah bile açabiliriz. Bu kıvama geldi" dedi. "Bu tür işlerde yoğurdu üfleyerek yemek lazım. Bu kentte 4 milyon insan yaşıyor, metronun bir an evvel bitmesini en çok kim ister. Herhalde ben isterim. Hiçbir konuyu yarım bırakmadım" diyen Kocaoğlu, şöyle konuştu:
"Çalışıyoruz ama çalışırken insanları zorlayarak, sıkıştırarak bilmem ne yaparak bu tür işler yapılmaz. Bu işlerin önce sağlıklı, doğru yapılması, projelerin harfiyen uygulanması, çıkan problemlerin yine aklı ve bilimi kullanarak çözülmesi lazım. Ancak bu şekilde iş sağlıklı olur. Üst yol yapıldı mı? Bir tek poligon kaldı mı? Poligon'da yaşayan insanların kaldırımı, caddesi eskisinden çok daha güzel düzenlendi mi? Altta çalışıyor muyuz? Alt da bittiği zaman metroyu açacak mıyız? Ben bekliyorum vatandaş da bekleyecek, sabredecek."
"Siyaseti bilmiyorum"
"Ben siyaseti bilmiyorum, siyaset de yapmıyorum. Yıllardır oluşan kişiliğim neyi emrediyorsa, açık yüreklilikle kendimi oynuyorum" diyen Kocaoğlu, "Ben 10 seneyi tamamlayıp başkanlığa aday olmamayı, genel merkezin uygun göreceği bir kişiye koltuğumu teslim edip bırakma kararında idim. Ne zamana kadar? 13 Nisan 2012'de, ilk mahkemede arkadaşların tutukluluğu devam ettiği güne kadar" dedi. Operasyon sonrası sürekli arkadaşları topladım, moral verdim, 'buradayız' dedim. Şikayetçi de değilim" diyen Kocaoğlu, şöyle devam etti:
"13 Nisan'da tutukluluğun devamı kararından sonra belediyede korkunç bir moral çöküntüsü oldu. Herkesin eli, kolu tutmaz oldu. Bunda en büyük etken 'Biz bu insanları tanıyoruz. Bunların başına bu geldi ise bizim de başımıza her şey gelir. Bizim namuslu olmamız, işimizi doğru yapmamız böyle bir tutumla karşılaşmamızı engellemiyor diye belediyede çok büyük bir panik yaşandı. Bu paniğin üzerine ne yapayım diye düşündüm. Fuar Atlas Pavyonu'nda belediyede ve bağlı şirketlerde tüm imza yetkisi olanları topladım. Yaklaşık 45 dakika konuşma yaptım. Orada, 'kaçmıyoruz, buradayız, hep beraber bu işi göğüsleyeceğiz, Yüzde 90 adayım' dedim. Bu yüzde 90 adaylık buradan çıktı. Yerel seçimlerden 1.5 sene önce yüzde yüz adayım diye yola çıkılmaz" dedi.
Nevzat Dönmez'in, "Adayım değil başkanım. Aday adayıyım" sözleri üzerine konuşmasını sürdüren Kocaoğlu, "Ben belediye başkanı olduğum için aday sınıfındayım. Adaysam adayım. Öyledir o. Genel kural budur. Ben genel başkan olsam, bana 'seçimi kazanırsan başbakan olacak mısın' diye sorsan, tabii ki olacağım derim. Zaten ne için yapıyorum ben bu işi. Ama ben genel başkan değilim ki. Parti meclisinin kararını etkileyecek değilim. Genel merkezin, genel başkanın parti hiyerarşisine göre 1.5 sene evvelden yüzde 90 adayım diye moral çağrısı yapan belediye başkanının yine de saygıyı yitirmeden yüzde 90 adayım demesi, geri kalan yüzde 10'u ise genel başkan ve seçici kurumlara bırakması doğrudur" dedi.
"Tartan'a başarılar diliyorum"
Büyükşehir Belediye Başkanılığı'nın, İzmir'in en büyük, en iyi seçilmiş görevi olduğunu belirten Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın büyükşehir adaylığının gündemde olmasıyla ilgili soruya da, "Hakan Tartan'ın aday adaylığı hayırlı olsun. Tebrik ediyor, tüm samimiyetimle başarılar diliyorum. Hakan bizim arkadaşımız. Tabii ki aday adayı olacak, çalışacak. Bu gayet doğal. Partimin adayı kim olursa olsun, arkadaşımın kazanması için maddi manevi her türlü desteği vereceğim. Keşke de olsa" diye konuştu.

'Kimseye karşı kinim yoktur'
"Genel merkezler, genel başkanlar, MYK üyeleri, PM üyeleri, etkin genel merkez görevlileri, seçilmişlerin adaylığı konusunda tek seçicidir, belirleyicidir" diyen Kocaoğlu, "Hatta genel başkan tek seçici, tek belirleyicidir. Bizi dinlerler mi, çağırırlar mı onu bilmem. Ben şu andaki belediye başkanları ile can hıraç mesai yapıyorum. Birbirimize gönül koyduğumuz zamanlar oluyor. Plan geçmiyor, şu olmuyor, bilmem ne oluyor. Ama 21 belediye başkanımla çalışıyorum. Hepsine de aynı pencereden bakıyorum. Hiçbirinin aleyhinde de kalkıp dedikodu yapmam. Zaman zaman kızarım. Çünkü insanım. Ama olacak işte elimden gelen her türlü desteği de veririm. Hiç ayrım yapmam, kin tutmam. Allah vermemiş. Şimdiye kadar hiç kimseye kinlenmedim" diye konuştu.

Partimin adayı için çalışırım
"Gelir derler ki; 'kardeşim senin performansın düşmüş. Sen bu seçimi kucaklayamıyorsun. Öyle bir tablo çıkıyor ki Nevzat Dönmez ipi daha önde götürüyor. Aziz Kusura bakma.' Başımın üstünde yeri var. Siyaseti de böyle yapmak lazım" diyen Kocaoğlu, "10 sene yapmışım. Bana göre başarılıyım. Ama kamuoyu ne diyor. Nasıl bir şey var. Önemli olan kazanmak. Ben kamuoyu yoklaması yaptırmıyorum. Bu dönem hiç yaptırmadım. Ama ben kamuoyu yoklaması yaptırsam da kimse ile paylaşmam. Paylaşılan yoklamaların hiçbir faydası yoktur. Ortaklığı karıştırmaktan başka da bir işe yaramaz. Kamuoyu yoklamasını durumu görmek için genel başkan yaptırır. Belediye başkanı da kendi durumunu görmek, eksiğini, hatasını görüp performansını artırmak için yaptırır. Bakıyorum birileri sürekli kamuoyu yoklaması açıklıyor. Seçimden önce bunu yaptırıp birilerinin adaylığına engel olmak iş değil. O ispiyonculuk değil arkadan vurmaktır. Bu güne kadar da kimseyi arkadan vurmadım" diye konuştu.