Narlıdere'nin ilk mahallesi olan Narlı, eski tarihlerde göçebe olarak yaşayan Tahtacı Türkmenler tarafından kuruldu. 1750 yılında radar olarak bilinen Kavacık Köyü yakınlarında yaşamaya başlayan Tahtacı Türkmenler obanın genişlemesi üzerine 1800'lü yılların başında bugünkü Narlı Mahalesi olarak bilinen alanda yerleşik hayata geçti. Saflığı simgeleyen bembeyaz evlerle çevrili olan Narlı Mahallesi, önümüzdeki günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sağlamlaştırma çalışmalarıyla Şirince'ye dönüşmeyi bekliyor.
Adı nar ağacından
Mahalle ve dolayısıyla Narlıdere ilçesi adını Çatalkaya'dan İzmir Körfezi'ne akan Alionbaşı Deresi'nin kenarında yetişen nar ağaçlarından aldı. Zaman içinde nar ağaçlarının yerini ticari şartlar nedeniyle kayısı, armut ve şeftali gibi meyveler almış. Ancak en son bölge halkı narenciyeye yöneldi.
Türkiye'nin ilk Cem Evi
Alevi dedeleri buraya yerleşir yerleşmez ibadetlerini yapmak için Cem Evi kurdu. Burası aynı zamanda Türkiye'nin ilk Cem Evi olarak bilinir. Alevi inancına sahip Tahtacı Türkmenler, 1960'lı yıllara kadar burada ibadetlerini yaptı. Ancak daha sonra hasar gören yapı, 1995 - 2000 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi işbirliğiyle restore edilerek müzeye çevrildi. Günümüzde Kültür Evi olarak kullanılan 2 katlı tarihi binada, Tahtacı Türkmenlerin geçmişteki günlük yaşamda doğumdan ölüme kadar kullandıkları tüm malzemeler sergilenerek koruma altına alındı. Binanın teras katında ise, o zamanki dervişlerin kamil insan olmak için 40 gün boyunca az yemek, az uyumak ve az konuşmakla bolca ibaret yaparak çile doldurdukları bir çilehane bulunuyor.
Dört dönemdir muhtar
Narlı Mahalle Muhtarı İbrahim Türksever, mahallenin dördüncü muhtarı. Murat Çapar, Sefa Dönmez ve Şengül Gülel'den sonra muhtarlık görevine 1999 yılında başlayan İbrahim Türksever, 69 yaşında iki çocuk babası ve 3 torun dedesi. Narlıdere Belediyesi'nde yönetici olarak emekli olduktan sonra muhtar seçilen Türksever, "Gücüm yettiği sürece mahalleme ve insanlarıma hizmet etmeye devam edeceğim" diye konuştu. Narlı Mahallesinin 9 bin nüfusu olduğunu söyleyen Muhtar Türksever, "Tahtacılar artık mahallede azınlıkta kaldı. Burası Diyarbakırlı, Afyonlu, Tokatlı ve Sivaslıların oturduğu kozmopolit bir mahalle haline geldi. Ama her birlikte huzur içinde yaşıyoruz" dedi. Mahallede ayrıca toplum sağlığı merkezinin yanısıra diş sağlığı merkezi ve 112 ambulans merkezinin de bulunmasının mahalle için bir avantaj sağlıyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nin de hemen yakınında olması bu avantajı ikiye katlıyor.
Hayata geçirdiği projelerle mahallesindeki yardımlaşma ve dayanışma duygusunu ayakta tutmaya çalışan Muhtar, yardıma muhtaç dar gelirli aileler için bazen ev ev dolaşarak kullanmadıkları kıyafet ve eşya gibi malzemeleri topluyor.
Hayır için ev ev dolaşıyor
Hayırsever vatandaşların bağışlarını muhtaçlara veren Muhtar, "Hayırseverlerimiz yaptıkları yardımların nereye gittiğini görerek gönül rahatlığı yaşıyor. İnsanlara yardımcı olmak ve hizmet etmek çok güzel bir duygu. Vatandaşlarımız teveccüh gösterirlerse ömrüm ve gücüm yettiğince hizmet etmeye devam edeceğim. Bunun yanısıra belediye işbirliği ile atık pil ve geri dönüşüm kampanyalarına da destek veriyoruz" dedi.
Şirince gibi olacak
Tahtacı Türkmenlerin yaşadığı ve tarihi olarak tescillenen 2 buçuk hektarlık alanda yer alan binalar bugün bembeyaz renkleriyle saflığı ve temizliği simgeliyor. Halen içinde yaşayan Tahtacı Türkmenlerin evleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle restore edilerek sağlamlaştırılacak.
Tahtacı Türkmenlerin kaldığı evlerin restore edilmesiyle bölgenin Şirince gibi olacağını müjdelejen Muhtar Türksever, "Burası yapılacak çalışmaların ardından Şirince gibi cazibe merkezi olacak. Yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayacak. Bunun için destek veren Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ve yerel yönetime teşekkür ediyorum" dedi.
Turizm coşkusu
Turizm kokan mahallede Turizm Haftası da geçtiğimiz hafta Yukarı Köy Pazarı denen köy meydanında gerçekleşti. Rasim Önel Mesleki Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, kutlama alanında yöresel kıyafetlerle çeşitli gösteriler yaparken, düzenlenen el emeği göz nuru eserlerini de sergileme imkanı buldular.
TOLGA TEKİN
