Zeytinyağı prensesi: Ağacınıza iyi bakın!

İtalya’nın en ünlü zeytinyağı üreticisi Marina Colonna, Akhisar’a hayran kaldı. Colonna “Burada hiç görmediğim zeytin bahçeleri ve zeytinyağı yapma usülleri gördüm. Oldukça etkilendim. Ben dönünce bu işi bırakıyorum” dedi

NİHAN YARKENT İNCE

Türkiye'nin zeytin başkenti Akhisar, Dünya Zeytin Günü'nde bir prensesi ağırladı.
İtalyan Marina Colonna sadece bir prenses değil aynı zamanda dünyanın en ünlü zeytinyağı üreticisi. Kökleri 1190'lı yıllara kadar dayanan soylu bir aileden geliyor.
Colonna, Adriyatik kıyısındaki Roma'nın karşısındaki Termoli'de 30 bin zeytin ağacından elde ettiği yağların tamamını ihraç ediyor.
Sektörün önde gelen ismi Prenses Colonna, hem ünlü müzisyen hem de gezgin Ayhan Sicimoğlu'nun daveti üzerine Akhisar'daki kutlamalara katıldı. Ayağının tozuyla zeytin ağaçlarını inceledi, fabrikaları gezdi. Prenses Colonna, gördükleri karşısında hayli etkilendiğini belirterek, "Boynuz kulağı geçmiş. İtalya'ya dönünce işi bırakıyorum ve Akhisar'a yerleşiyorum" dedi.
Ayhan Sicimoğlu'nun çevirmenlik yaptığı sohbetimizde zeytinyağı sektörünün en önde gelen ismi Colonna, elbette bunu şaka yoluyla söyledi. Sektör için çok önemli sayılacak ipuçlarını Yeni Asır'a anlatan Colonna, küresel lige çıkmak için "Dünyada zeytinyağı ve ardından zeytin gelir. Siz de ise önce zeytin sonra zeytinyağı geliyor. Önce bunu değiştirmelisiniz" dedi.
DENEYSEL BİR ÇİFTLİK
Zeytinyağı sektörüne nasıl girdiniz?

Ailemde 1840 yılındaki bir evlilikten dolayı bugün içinde zeytin ağaçları olan arazi bize çeyiz olarak gelmiş. Babam arazideki zeytin ağaçlarını görünce bu işe girmiş.
Akhisar gibi benzer özelliklere sahip.
Önceleri tütün yetiştirilen bölgeymiş ve sonradan tütünü bırakıp daha sağlıklı olan zeytine yönelmişler. Babamın işini devraldım.
İlk zeytinyağımı 1986 yılında yaptım.
Ağaç çeşidini artırdım ve 12 çeşit zeytin diktim. Deneysel bir çiftlik yaptım ve inanın bu bir delilikti. Sektöre girmem böyle oldu.
Akhisar'a gelme fikri nasıl ortaya çıktı?
Ayhan Sicimoğlu, Termoli'deki çifliğimizde misafirdi. Kendisi "Hadi gel, Akhisar'a gidelim. Dünya Zeytin Günü kutlaması var" diye davet etti. O anda yanıt veremedim, "sanmıyorum" demekle yetindim.
Ertesi gün vedalaşırken "Gelirseniz, buradayız" diyerek Akhisar'ı anlattı. O Türkiye'ye döndü, ben Londra'ya uçtum. Sabah kalktım ve İstanbul'a, ordan da İzmir'e uçak bileti aldım. Biletlerin fotoğraflarını da kendisine atıp "Geliyorum" dedim.
Burada zeytin ağaçlarını, fabrikaları incelediniz, üreticilerle görüştünüz? Nasıl buldunuz Akhisar'ı?
Benim için oldukça ilginç oldu. Çünkü hiç görmediğim zeytin bahçeleri ve zeytinyağı yapma usülleri gördüm. Oldukça etkilendim. Ben dönünce bu işi bırakıyorum.
Çünkü boynuz kulağı çoktan geçmiş ve bu durumda artık işi bırakmak zorundayım.
KALBİ KIRIK GİDECEK
Burada devreye Ayhan Sicimoğlu giriyor ve diyor ki "Prenses Colonna, "Elbette az önce söyledikleri için şaka yapıyor ama şu kesin, Akhisar'dan kalbi kırık olarak dönüyor.Çünkü burayı çok sevdi"
Sektörde Türkiye'nin en önemli rakibi İtalya. Orada nedir durum?
İtalya'da maalesef kriz var maliyetlerimiz arttı. Günlük işçilerimizin günlüğü 40 euro. Üzerine de vergi var. Ayrıca Fransa, İspanya, Avustralya ve İtalya'da yüksek seviyeli zeytinyağı sektörü oluştu. Aslına bakarsanız son yüzyılın en kötü senesi.
Bu yıl coğrafi şartlar kötü. Sektör için bu yıl İspanya önemli ama Türkiye'den de zeytin, zeytinyağı alınacaktır. İtalya ise sıfır durumda ve İtalya sizden zeytin alacak. Çünkü bizde yok.
İki gün geçirdiniz. Gözleminiz nedir?
Bakın, çok güzel bir güneşiniz, toprağınız ve ağacınız var. Ancak daha iyisini yapma arzunuzun daha yüksek olması gerekiyor. Unutmayın, zeytinyağında kalitenin sonu yoktur. Ben en iyi yaptım diyemezsiniz.
Çünü daha iyisi olabilir.
ÖNCE ZEYTİNYAĞI
Nasıl olabilir?
Yapım tarzı, makina farkı, teknoloji bunlar kaliteyi yükseltir. Teknolojinin de sonu yok. Bir diğer tesbitimi söyleyeyim. Dünyada önce zeytinyağı sonra zeytin gelir. Türkiye'de ise önce zeytin sonra zeytinyağı geliyor. Bunun değişmesi gerek.
Sizce bu konuda ne yapılmalı?
Bu iş çocuktan başlar. Eğer çocuklara zeytinyağını annesi tembihler ve anlatırsa bu olur. Zeytinyağının faydasını, nasıl antioksidan ve antikansorojen olduğunu anlatırsanız, çocuklarınıza bunu öğretirseniz, bu onların aklında da yer eder ve böylece siz zeytinyağı tüketimini de artırabilirsiniz.
Anlatmaya çocuktan başlamalısınız.
ÇOCUKLARINIZA ÖĞRETİN
Türk zeytinyağını dünyaya tanıtmanın yolu nereden geçiyor?
Yüksek sınıf pazara girmek zorundasınız.
Unutmayın, zeytinleriniz çok iyi. Ağacınız, güneşiniz var. Kısaca bunun için her şeyiniz var. Ağacınıza, toprağınıza iyi bakın. Çocuklarınıza bunları öğretin. Önce siz memnun kalın. Sonra onu dünya tanıyacaktır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.